Manisa 1'inci İdare Mahkemesi ve Ankara 11'inci İdare Mahkemesi, 'OHAL İşlemleri İnceleme Komisyonu Kurulması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname'nin Değiştirilerek Kabul Edilmesine Dair Kanun'un 10’uncu maddesindeki 'Ancak müdür yardımcısı veya daha üstü ile bunlara eşdeğer yöneticilik görevinde bulunmakta iken kamu görevinden çıkarılmış olanların atamalarında, söz konusu yöneticilik görevlerinden önce bulundukları kadro ve pozisyon unvanları dikkate alınır' kuralının iptali için AYM'ye başvurdu. İptal başvurusunda, OHAL Komisyonu kararıyla kamu görevine iade edilen yöneticilerin, söz konusu kural uyarınca yönetici pozisyonlarına atanamamasının Anayasa'nın 2'nci, 5'inci, 10'uncu ve 49’uncu maddelerine aykırı olduğu ileri sürüldü.
OY BİRLİĞİYLE İPTAL
İptal başvurularını 24 Aralık 2019'da görüşen Anayasa Mahkemesi Genel Kurulu, söz konusu kuralın Anayasa'ya aykırı olduğuna ve iptaline oy birliğiyle karar verdi. AYM'nin konu ile ilgili gerekçeli kararı, Resmi Gazete'nin bugünkü sayısında yayımlandı. Gerekçeli kararda, OHAL Komisyonu kararıyla kamu görevinden çıkarma işleminin sebep unsurunun tamamen ortadan kalktığı halde kişinin yöneticilik pozisyonuna atanamamasına neden olan kural ile ilgili şöyle denildi:
"Kural, bu kişilerin üyelik, mensubiyet, aidiyet, iltisak veya irtibatlarına dair şüphelerin tam olarak ortadan kalkmadığı izlenimini oluşturmaktadır. Bu durum, kişilerin meslek hayatlarında kişisel gelişimlerinin, üçüncü kişilerle olan ilişkilerinin ve itibarlarının olumsuz şekilde etkilenmesine sebebiyet verebilir. Kanunda bu izlenimin oluşmasını engelleyecek bir güvenceye yer verilmediği gibi bu kişilerin kamu görevinden çıkarılmadan önceki pozisyonlarına atanmamasına neden olacak hukuki ve fiili bir zorunluluk da gösterilmemiştir. Kuralda, yönetici pozisyonunda görev yapmakta iken kamu görevinden çıkarılan kişilerin, idari gerekler de gözetilmeden kategorik olarak yeniden yönetici pozisyonuna atanamayacağı belirtilmektedir."
'ÖLÇÜLÜLÜK İLKESİNİ İHLAL ETMEKTEDİR'
İptal edilen kuralın, idareye kamu hizmetlerinin gerekleri ve etkinliği kapsamında değerlendirme yapma imkanı da tanımadığına dikkat çekilen AYM kararında, düzenlemenin, kamu hizmetinin etkin ve sağlıklı bir biçimde yürütülmesi amacını gerçekleştirmek bakımından zorunlu toplumsal ihtiyaca karşılık gelmediği kaydedildi. Kararda, şöyle denildi:
"Anılan kişilerden yönetici olarak istifade edilmesi kamu hizmetinin etkin ve sağlıklı bir biçimde yürütülmesi amacını gerçekleştirmek bakımından daha yararlı görülmesi durumunda bile, kural uyarınca kategorik olarak bu kişilerin yöneticilik pozisyonunda değerlendirilmesi mümkün olmayacaktır. Bu anlamda kuralın anılan amaca ulaşılması bakımından elverişli bir araç öngörmediği de açıktır. Bu yönleriyle kuralla özel hayata saygı gösterilmesi hakkına getirilen sınırlama demokratik toplum düzeninin gereklerine uygun olmadığı gibi ölçülülük ilkesini de ihlal etmektedir. Açıklanan nedenlerle kural Anayasa’nın 13 ve 20’nci maddelerine aykırıdır. İptali gerekir."
Anayasa'nın 13'üncü maddesi temel hak ve hürriyetlerin sınırlanmasını, 20'nci maddesi ise özel hayatın gizliliğini ve korunmasını düzenliyor.
Aslıhan ALTAY KARATAŞ/ANKARA, (DHA)
|
|
Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır. Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım. |