Başkan Çetin, iş dünyasının önünü görebilmesi için Merkez Bankası'nın gerçekçi hedeflere uygun bir yol haritasını kamuoyu ile paylaşması gerektiğini belirtti. Başkan Çetin açıklamasında şunları söyledi;
"Merkez Bankamızın sürpriz bir şekilde politika faizini 100 baz puan düşürerek yüzde 13'e indirmesi, para politikasının kamuoyunda daha detaylı tartışılmasının gerektiğini göstermektedir."
SORUN POLİTİKA FAİZİNİN DEĞİL, KREDİ FAİZLERİNİ YÜKSEK OLMASIDIR
Piyasada şu an yaşadığımız sorun krediye erişimin zorlaşması ve kredi faizlerinin yüksekliğidir. Merkez politika faiziyle piyasa kredi faizi arasındaki fark bu kadar yüksekken bunun nedenleri araştırılmalı ve bu farkı azaltacak önlemler alınmalıdır. Aksi halde politika faizinin yüzde 13 olması bir şey değiştirmeyecek, sadece soru işaretlerini artıracaktır."
FAİZ POLİTİKASINDA ENFLASYON BEKLETİSİ ÖNEMLİ
"Düşük faiz politikası, 2008 küresel finans krizi sonrasında ABD, Avrupa ve Japonya'da uzun süreli durgunluk ve sıfır enflasyon koşullarında uygulanan bir politikadır. Birçok ülke sıfır veya negatif faizlerle durgunlukla mücadele etmiştir. Halen ABD ve Avrupa'da enflasyon çift haneli rakamlara gelirken merkez bankaları faizleri sıfır düzeyinden yüzde 2-3 bandına çıkarmaktadır, yani faiz oranları enflasyona göre oldukça düşük kalmaya devam etmektedir.
TCMB, ABD ve Avrupa'daki bu durumu örnek alarak 'düşük faiz politikası'na geçmiştir. Ancak, ABD ve Avrupa'da faiz oranlarını belirleyen temel unsur beklenen enflasyondur ve enflasyonun orta-uzun vadede yüzde 2-4 bandına doğru gerileyeceğine inanıldığı için politika faizleri de bu banda yaklaştırılmaktadır."
ENFLASYON ALGISI BOZUK
"Ülkemizde ise orta ve uzun vadede enflasyonun hangi düzeyde kalacağına dair piyasada ve kamuoyunda net bir beklenti oluşmamıştır. 2022 yılına ilişkin enflasyon algısı 3 hanelidir. 2023 yılına ilişkin enflasyon algısı üç haneli olmasa da halen çok yüksek düzeydedir. Merkez Bankası anketinde bile 24 ay sonrası enflasyon oranı yüzde 30 civarındadır. Düşük faiz politikasının diğer koşulu ülkenin döviz sorunu olmamasıdır. Oysa ülkemizde yüksek döviz borcu, yüksek cari açık ve döviz rezervi gibi sorunlar bulunmaktadır. Merkez Bankası enflasyon beklentisini iyileştirecek bir politika seti açıklamalıdır. Orta ve uzun vadede iyi bir yatırım iklimi için kısmi uygulamalar ve piyasa müdahaleleri yerine, iyi tanımlanmış, kapsamlı ve tutarlı politika setleri gereklidir. Aksi halde kısa vadede büyüme, döviz kuru, faiz hedeflerine ulaşılabilir, ancak uzun vadeli yatırım iklimi iyileştirilemez. Bu konuda en önemli husus ise enflasyon sorunudur. Yüksek enflasyonun spekülatif yatırımları teşvik ettiği, piyasayı, gelir ve kar dağılımını bozduğu, ekonomiyi verimsiz bir hale getirdiği bütün dünya tarafından bilinen bir husustur. Bu nedenle bilim insanları enflasyonu uyuşturucuya benzetmektedir. Bu değerlendirmeler ışığında Merkez Bankası'nın faizi düşürme çabalarının ancak enflasyonun hiç olmazsa yüzde 20'lere inmesi durumunda anlamlı olacağı düşüncesindeyim. Bunun için de beklentilere aykırı sürprizler yerine ne zaman, nasıl düşeceği net olarak açıklanmalıdır."
ANTALYA,(DHA)
|
|
Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır. Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım. |