Salgınla ilgili aşı ve ilaçtaki gelişmelerin herkes için umut verici belirten Ali Çandır, 2021 yılının dünya ekonomisi için 2020 yılından daha hareketli ve daha iyi olacağını umduğunu, iyileşmelerin ülkemize ve kentimize olumlu yansımalarını beklediklerini kaydetti.
İNSAN ELİYLE YARATTIĞIMIZ BİR MARKA YOK
Çevre konusunda artık değişen koşullara ayak uydurmak zorunda olunduğunu söyleyen Çandır, “Biz kendi kendimize yaptığımız işleri dünya ölçeğine yaymak durumundayız. Şu an Antalya’nın bir markası olduğunu sanmıyorum. Antalya’nın markası Side, Kemer, Kaleiçi, Alanya ama insan eliyle yarattığımız bir marka yok. Bunlara sahip çıkmamız, bunları gelecek nesillere aktarmamız şart" dedi.
TARIM TOPRAKLARINI ZİFTE BOĞDUK
Çevreye hunharca davranarak tarım alanlarını asfalta, zifte, betona boğarak tahribat yaptığımızı belirten Çandır, “Bunun böyle sürdürülmesi olası değil. AB’de yeşil mutabakatlardan karbon ayak izine kadar bir çok yeni kriterin geldiğini görüyoruz. Biz gelişmelere kendimizi uyduramazsak yarın bir gün turizm yatırımımıza derler ki 'ben karbon salınımı şu olan ülkeye turist göndermiyorum’ o zaman yatırımlarımızın hepsi elimizde kalır. ‘Karbon salınımı şu olan tarımsal ürünleri tüketmiyorum’ dediklerinde ürünlerimiz elimizde kalır. Birey olarak, şirket olarak Antalya olarak bu gelişmeler sahip çıkıp bunlara odaklanmalıyız. Biz eski alışkanlıklarla devam etmek yerine yeni değişen koşullara, çevre değerlerine, iklim koşullarına hazırlık olup bunlarla ilgili çalışma yapmalıyız" diye konuştu.
AKCİĞERİMİZİ KORUDUK
Borsa olarak 10 yıl önce çevre konusundaki duyarlılığı Vakıf Zeytinliğine sahip çıkarak gösterdiklerini belirten Çandır, “Borsamızın bu uğurda ciddi maliyetler ödediğini ve ödemeye devam ettiğini biliyorsunuz. Antalya’mızın akciğerleri konumundaki bu alanın tarımsal, çevresel ve ekolojik faydalarının geliştirilmesi için tüm paydaşlarımızla var gücümüzle çalışmaya devam ediyoruz. Ancak karşılaştığımız zorluklarla ve yetmezliklerle baş başa olduğumuzu da belirtmek isterim" dedi.
ÇEKİMİZİ ÖDEYEMEDİK
Ekonomiyle ilgili değerlendirmelerde bulunan Başkan Çandır, 2020 yılında ülke bir şok yaşarken Antalya’nın 3 şok yaşadığını vurguladı. Çandır, “Ekonomimizin ana sektörleri felç oldu. Mesela ticaret hacmi ve hareketliliği için önemli bir gösterge olan ibrazında ödenen çek tutarı büyümesinde ilk kez Türkiye ortalamasının açık ara altında kalmış durumdayız. 2020 yılında ibrazında ödenen çek tutarı, önceki seneye göre, Türkiye’de yüzde 10 civarında büyürken kentimizde yüzde 21’den fazla düşmüştür. Böylesine aleyhimize makas açıklığını ilk kez yaşamaktayız. Bunlara benzer göstergeler ve olgulara dayanarak Antalya için ekonomik afet tedbirleri uygulamasına ihtiyaç olduğunu bir kez daha ifade etmek istiyorum. Bu kapsamdaki önerilerimizi ve taleplerimizi özellikle Eylül ayından itibaren dile getiriyoruz" diye konuştu.
BORÇLARIN FAİZSİZ ERTELENMESİ TALEBİ
2021 yılı için önümüzdeki en büyük riskin seri iflas riski olduğunu vurgulayan Çandır, “Böyle bir riskin gerçekleşmemesi için başta kamu otoritesi olmak üzere hepimiz tedbirler almalıyız. Bu tedbirlerin başında, daha önce ertelenmiş olan 2020 yılı ve 2021 yılı kamuya ödemelerimiz en az 2023 yılına kadar faizsiz ertelenmelidir ki diğer ödemelerimizi yapabilme kabiliyetine sahip olalım" dedi. Mücbir sebep kapsamına giren işyerlerinin bazı vergi ödemelerinin ertelenmesinin sevindirici olduğunu kaydeden Çandır, “Bu girişim dar kapsamlı kalmamalı, krizden iş yapamaz hale gelmiş tüm işyerlerine genişletilmelidir. Ayrıca bu tür tedbirler sadece işyerleri için değil aynı zamanda çalışanlar için de düşünülmelidir. Doğru yönde atılmış bu adımın daha da geliştirilmesini bekliyoruz" diye konuştu.
2020 yılında tarımsal kredi büyümemiz Türkiye ortalamasının iki katından fazla olduğuna dikkat çeken Çandır, “Ticari kredi kullanımı artışında da Türkiye ortalamasının yüzde 30’undan fazla durumdayız. İş dünyasının bu denli krediye yönelmesinin ana sebebi, tamamen kapanmaya bağlı sermaye ve tahsilat yetersizliğidir" dedi.
ENFLASYONU MEYVE SEBZE ARTIRMADI
Yaş meyve sebze ürünlerinin enflasyonu sürekli artırdığının dile getirildiğini bu tespitin doğru olmadığını ifade eden Çandır, “Antalya hallerimizdeki işlem miktarları ve fiyatları ile ilgili son beş yıllık ortalama değerlere baktığımızda bu tespitin doğru olmadığını görmekteyiz. Sebze işlem miktarındaki yıllık ortalama yüzde 5’lik düşüşe rağmen fiyatlarda ortalama yüzde 14’lük artış yaşanmış, meyvede ise yüzde 1’lik miktar düşüşüne karşılık yüzde 21’lik fiyat artışı yaşanmıştır. Bu dönemdeki ortalama TÜFE ve ÜFE ile çekirdek enflasyon değerleriyle karşılaştırdığımızda birbirine çok yakın rakamların olduğunu görmekteyiz. Yani enflasyon üzerinde diğer kalemlerden daha fazla bir etki yaratmamaktadır. Üstelik bazı dönemlerde düşürücü etki yarattığını da görmekteyiz" diye konuştu.
KOTA İLE YASAK İLE TİCARET GELİŞMEZ
Rusya ile 2015 yılında yaşanan uçak krizinin ardından Rusya’nın domatese kota uygulandığını anımsatan Çandır, “İlk olarak 50 bin ton uygulanan kota 2019 yılında 150 bin tona, 25 Şubat 2020 tarihinde 200 bin tona, 30 Ocak 2021 tarihi itibariyle ise 50 bin ton artırılarak 250 bin tona yükseltildi. 50 bin tonluk kota, muhtemelen bu yıl içerisinde tekrar dolacak ve benzer sorunlarla tekrar karşı karşıya kalacağız. Üyelerimiz ve ihracatçılarımızın beklentisi kotaların tamamen kaldırılması" dedi. Rusya’nın Antalya ve İzmir’de üretilen domates ve biber ithalatında Pepino Mozaik ve Kahverengi Rigos meyve virüsüne rastlandığı gerekçesiyle uyguladığı yasakları da eleştiren Çandır, “Yasakların kaldırılmasını bekliyoruz. Kotalarla ve yasaklarla ticaret gelişmez. Beklentimiz kotaların ve yasakların olmadığı, gümrüklerdeki işlemlerin ve ticaretin kolaylaştırıldığı bir ticaret düzeni" diye konuştu.
ANTALYA, (DHA)
|
|
Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır. Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım. |