ATB Yönetim Kurulu Başkanı Ali Çandır, yönetimin 1 aylık çalışması hakkında meclis üyelerine bilgi verdi. Çandır, 2014 yılının Antalya Ticaret Borsası için verimli bir dönem olduğunu belirterek, yapılan çalışmaları anlattı. Rusya’da rublenin değer kaybetmesiyle hedef pazarda yaşanan sıkıntıları değerlendiren Ali Çandır’ın ardından meclis üyeleri de krizin ihracatçı ve üretici üzerindeki etkisiyle ilgili görüş bildirdi.
PAMUĞU TERK ETMENİN BEDELİ ÇOK AĞIR
Sektörel konuların değerlendirildiği ATB Meclisi’nde ATB Başkan Yardımcısı, Belirli Bir Mala Tahsis Edilmemiş Gıdaların Ticaretini Yapanlar Meslek Komitesi Üyesi Halil Bülbül, pamuk üretimi ve tekstil ticaretiyle ilgili bilgi verdi. Tekstilin kundaktan kefene kadar insan hayatında olduğunu belirten Bülbül, “Sanayi ve seri üretim anlamında en çok derinliği olan bir sektör” dedi. 1750’lerde İngiltere’de sanayi devrimiyle başlayan Kuzey Avrupa Güney Avrupa’ya 1950’lerde Anadolu’ya gelen tekstil sanayinin önemine dikkat çeken Bülbül, “Biz 1950’lerde bu işe çok acemice başladık ama 50 yıl içinde geldiğimiz nokta hiç de fena değil; 29 milyar dolarlık tekstil ihracatı söz konusu. Toplam 157 milyar dolarlık ihracatımızı göz önüne aldığımızda toplam ihracatın 5’te biri tekstilden” diye konuştu. Fasonculukla başlanan tekstil sektöründe birçok firmanın kendi markasını yarattığını belirten Bülbül, birçok grubunun tekstilden iyi paralar kazanarak büyüdüğüne dikkat çekti. Bülbül, “Antalya’daki birçok otelin sahibi de tekstil kökenlidir” dedi.
PAMUK YOKSA TEKSTİL DE YOK
Türkiye’de tekstil sektörünün 1.5 milyon ton pamuk ihtiyacı olduğunu buna karşın toplam üretimin 800 bin ton olduğuna dikkat çeken Halil Bülbül, “Burada 700 bin tonluk ithalat söz konusu. Özbekistan, Mısır, ABD, Pakistan gibi ülkelerden pamuk ihtiyacımızı karşılıyoruz. Pamukta 3 milyar dolarlık ithalat yapılıyor” dedi. Cari açık anlamında bunun ciddi bir açık olduğuna dikkat çeken Bülbül, “Çünkü pamuğun her şeyi para. Kendisinden iplik, çekirdeğinden yağ, linterinden barut yapılıyor. Pamuk olmazsa bunların hepsi ithal ediliyor. Para da pamuktan üretiliyor. Milli ekonomiye katkı bazında düşündüğümüzde pamuğu terk etmenin bedeli çok ağır” değerlendirmesinde bulundu.
ANTALYA TRENİ KAÇIRDI MI?
Halil Bülbül, Antalya’da pamuk üretiminin terk edilmesiyle tekstil üretiminde de gerileme yaşandığını söyledi. Antalya toplam 140 milyon dolarlık ihracatın söz konusu olduğunu bunun 55 milyon dolarının hammadde, 73 milyon dolarının deri, 36 milyon dolarının da hazır giyimin oluşturduğunu kaydeden Bülbül, “Antalya pamukta eski popülaritesini kaybettiğinden dolayı pamuk üretiminin azalması tekstil üretiminin gerilemesine neden oldu" dedi. Toplam 800 bin tonluk üretimde Antalya’nın payının 35 bin ton olduğunu belirten Halil Bülbül, “Antalya artık pamuk üretiminde dikkate bile alınmıyor” dedi.
DESTEK ŞART
Pamuğun kilogramı 1.7 liradan alındığını, 55 kuruş da devlet katkısı sağlandığını kaydeden Bülbül, “Üreticinin eline geçen 2.25 kuruş gibi bir rakam. Bu cazip olsaydı pamuk bu duruma gelmezdi, demek ki sıkıntı var. Biz 55 kuruş destek sağlarken, AB ülkelerinde bu rakam 1 Avro. Böyle bir sektörün terk edilmesi kabul edilemez. Üretimin ülkede yapılmamasının bedeli çok ağır. Mutlaka desteklenerek üretimi artırılmalı. Pamuk stratejik ürün ilan edilmeli, desteklenmeli. Yerli ürün kullanan sanayiciye devlet destek sağlamalı” diye konuştu.
Yün üretimi ve ticaretiyle ilgili de bilgi veren Halil Bülbül, Türkiye’de toplam 30 milyon koyun bulunduğunu, 50 bin ton yün üretiminin söz konusu olduğunu bildirdi. Bülbül, “Yünde 36 milyon dolarlı ihracat var” dedi.