İşte İbrahim Akkaya'nın Akdeniz Gerçek Gazetesi'nde bugün yayınlanan 'ASIL SEN UTAN!' başlıklı o yazısı:
‘Akaydın’ın Kırcami darbesi ‘ başlıklı yazım çok ses getirdi..
Antalya kamuoyu, CHP tabanı ve 30 yılı aşkın imar bekleyen Kırcami sakinleri planlarına kimin taş koyduğunu öğrendi.
Öğrenince de bu başarının (!) kahramanı çılgına döndü.
Aslı astarı olmayan ve hakarete kadar giden sözlerle savunmaya geçti..
Aklınca beni kamuoyuna hedef göstermeye çalıştı..
Siz anladınız kimden söz ettiğimi..
Antalya Büyükşehir Belediyesi’nin gelmiş geçmiş en başarısız ve beceriksiz başkanı, tartışmalı ön seçimle CHP Antalya Milletvekili olan Mustafa Akaydın’dan..
Bu benim değil tüm Antalya’nın, yerel basının, CHP tabanının yorumu.
Dilerseniz Akaydın’ı telaşlandıran, o yüzden de gerçekleri çarpıtma gereğini duyduğu konuyu anımsayalım..
10 mahalleyi kapsayan Kırcami bölgesinin imar planlarının CHP’li Muratpaşa Belediyesi eski Başkanı Süleyman Evcilmen döneminde 2013 yılının son aylarında hazırlandığını, Antalya Büyükşehir Belediyesi’ne ulaştırıldığını, ancak dönemin Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Akaydın’ın 2014 yerel seçimleri öncesinde Büyükşehir Belediye Meclisi’nin Ocak ayı toplantısının gündemine tüm çabalara rağmen alınmadığını yazmıştım..
Çok telaşlandı bu yazı üzerine arkadaş..
Suçluluk duygusuyla saldırıya geçti..
Timsah gözyaşları ile doğru olmayan şeyleri yazarak kendini aklamaya çalıştı.
Akaydın’ın Kırcami planlarını Meclis’in gündemine niçin almadığını tahmin etmek de güç değil..
Çünkü Akaydın, tıpkı Konyaaltı Belediye Başkanı Muhittin Böcek gibi partilisi Muratpaşa Belediye Başkanı Süleyman Evcilmen’i rakip ve hasım olarak görüyordu..
Akaydın’ın meclis gündemine almadığı Kırcami planlarına şimdi danışmanlığını yapan dönemin Muratpaşa belediye meclis üyesi de oy vermişti..
Hoca Akaydın, diyor ki ‘ gazetedeki yazının gerçekle uzaktan yakından ilişkisi yok. Bu yazıyı yazan arkadaş planlama ilkeleri planlar arası hiyerarşi ve planlama askı süreci gibi konuları keşke öğrenseydi ya da araştırma yapsaydı da kulaktan dolma yazmasaydı’
Ardından da kendisini tarif eder gibi ‘ Tabi art niyetli değilse’ notunu düşmüş..
Pes bu kadar da pişkinlik olmaz..
Bir kere o dönem Muratpaşa Belediye Meclisi Üyesi ve Grup Sözcüsüydüm. Kırcami planlarının tüm aşamalarını yakından biliyorum. Mustafa Akaydın gibi bilim adamı(!) değilim ama gerçekleri çarpıtma gibi bir alışkanlığım yok..
Kamuoyu İbrahim Akkaya’ yı da Mustafa Akaydın’ı da iyi bilir.,.
Burada hatırlatmakta gerek var..
Akaydın, Benim planlama ilkelerini bilmediğimi öne sürüyor ama kendisi ve ekibinin şaibeli Konuksever AVM planlarını nasıl ve hangi şartlarda, hangi ilkelere uymadan yaptığını sağır sultan bile biliyor.
Eskilerin bir lafı var :
“Açtırma kutuyu,söyletme kötüyü’ diye..
Laf savaşına girersek çok zora girersin Hoca Efendi..
Kabul et Akaydın Hoca..
Senin yüzünden Kırcami planları 4 yıl gecikti..
Lafı eğip bükmekle işin içinden çıkamazsın..
Antalya’nın olduğu gibi CHP’nin 5 yılını çaldın..
Ben pişkinlik gördüm de bu kadarına tanık olmadım.
Şöyle diyor Akaydın Hoca, facebook paylaşımında:
“30 yıldır devam eden Kırcami planlama sürecinin en önemli aşaması şahsımın Büyükşehir Belediye Başkanlığı döneminde tamamlanmıştır. 30 yıldır kangren olmuş Kırcami’ye Türkiye’nin en modern bölgesel planı yapmış ve sonuçlandırmış olmaktan dolayı halkım adına gurur duyuyorum. Bu gururu kıskanan kalemşörleri de halkımızın vicdanına terk ediyorum”
Breh breh breh..
Sen neymişsin be Hoca biz seni anlamamışsız..
İnsanda biraz izan olur..
Bir şeyleri düşünürken ve de yazarken vicdanının sesini dinler, elbette varsa..
Ardından da şunları döktürüyor :
“Bu bu kentten 5 yıldır Büyükşehir Belediye Başkanlığı yapmış bir kişi olarak sokağa çıktığım zaman Kırcami imar planlarını tamamlamaktan dolayı kadirşinas Antalya halkından halen teşekkür alıyorum. Art niyetli kalemşörleri tarih bir kez daha utandıracaktır”
Bak Hoca bizim utanacak bir şeyimiz yok..
Ama senin çok..
Kalemşör değil, kalemşordur senin sözünü ettiğin..
Evet kalemşorum, Antalya’nın, Antalya sevdalılarının, Akdeniz GERÇEK’in, halkın, haklının, demokratların, Atatürkçülerin, Cumhuriyetçilerin kalemşoruyum..
Utanma konusuna gelince..
ASIL SEN UTAN...
Seni Büyükşehir Belediye Başkan Adayı yapan CHP önceki Genel Başkanı ve Antalya Milletvekili Deniz Baykal için, -CHP’nin içinde büyük ağabeyler var. Kral çıplak, kral cısçıplak, ama kızdırırlarsa daha da cıplatırım, cıscıplatırım- dediğin için UTAN..
Başta 100.Yıl Planlaması olmak üzere yanlışlarını eleştiren, karşı çıkan CHP’li Büyükşehir Belediye Meclis Üyeleri için “ Onların yüzüne bakacağıma, gider çiftliğimdeki ineklerimin yüzüne bakarım” dediğin için UTAN..
100.Yıl ve A-Kent konularında hukuksuz uygulamalar yaparak kamuyu trilyonlarca lira zarara uğrattığın için UTAN..
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun önünde dönemin CHP Antalya İl Başkanı Özer Ülken için, “O adamla barışmam, isterseniz beni ihraç edin’ dediğin için ATAN..
FETÖ’cü Toros Koleji’nin Arapsuyu Mahallesi’ndeki arazisi için imar planı tadilatını Büyükşehir Belediye Meclisi’ne getirmeye çabaladığın için UTAN..
FETÖ kontenjanından Sıtkı Soydal’ı Konyaaltı ve Büyükşehir belediye Meclisi Üyesi seçtirdiğin için UTAN..
AKP’li Menderes Türel’e karşı seçimi kaybettikten sonra belediyede evrak yakılmasına göz yumduğun ve CHP’yi zor durumda bıraktığın için UTAN..
Büyükşehir Belediyesi’ni kazandığın 2009 seçimlerinin ardından devir teslim töreninden sonra seçimi kaybeden Menderes Türel, belediye binasından ayrılırken ‘Yuh yuh’ şarkısını çaldırdığın için UTAN..
ABD’ye giderek FETÖ yöneticileriyle görüştüğün, “FETÖ davet ederse elbette giderim” dediğin için UTAN..
Belediyeyi mafya bozuntuları, FETÖ artıkları ve çıkar çevrelerinin uşaklarının istek ve talepleri doğrultusunda yönettirdiğin için UTAN..
Şehitlere dil uzattığın için UTAN..
Utanma gereken o kadar çok şey var ki yaz yaz bitmez..
Bizim alnımız açık, başımız dik..
Sen ise liderini aşağılayan, hakaret eden, liderinin il başkanı ile barışma talebine sırt çeviren, batırdığın belediye yüzünden 36 ayrı davadan yargılanan, tombaladan çıkmış bir vekilsin..
Asıl utanmasın gereken sensin..
O yüzden susmalısın, sokağa çıkmamalısın..
Git çiftliğinde ineklerine anlat derdini..