İzmir, kurtuluşun başkentidir. İngilizlerin taşeronluğunu yapan Yunanın, o günlerde Osmanlı'nın bu kentini işgali, Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşuna ilk adım oldu. Paris'te 1919 yılının 19 Ocak günü toplanan Barış Konferansı'nda İtilaf Devletleri, Yunanistan'ın İzmir ve çevresini işgaline karar verdi. Düşman ordusu, 15 Mayıs günü İzmir'e ayak bastı. Yerli halktan birileri, o kara günde yabancı askerlere ilgi gösterdi, destekledi, alkışladı. İşgal, İzmir'de ve Anadolu'da vatanını sevenlerde ulusal bilincin oluşmasını ateşledi. Gazeteci Hasan Tahsin'in işgalci Yunan askerine ilk kurşunu sıkması Kurtuluş Savaşının ilk ateşi oldu.
BAŞKOMUTAN EMİR VERDİ
Ankara'da yeni kurulan Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin "Başkomutan" yetkisi verdiği Mustafa Kemal 26 Ağustos 1922 tarihinde Büyük Taarruz emrini verdi. Savaşı yöneten Kemal Paşa, 30 Ağustos'ta kazanılan Dumlupınar Meydan Muharebesi'nden sonra, bu kez "Ordular ilk hedefiniz Akdeniz'dir. İleri" dedi.
Türk askerleri öyle bir hızla İzmir'e doğru ilerledi ki, önüne çıkan her engeli yok etti. Tek üzüntümüz 4 Mehmetçiğin kente girişte şehit edilmesi oldu. Yüzbaşı Şerafettin komutasında Bornova'dan Halkapınar'a ilerleyen 8 askere ateş açılarak, bomba atıldı ve Akşehirli Bekiroğlu Mehmet, Antalyalı Ömer oğlu Hakkı Sarıarslan, Nevşehirli Ahmet oğlu Seyit Mehmet ile Ahmet oğlu Ahmet şehit edildi.
BAYRAĞIMIZI ÇEKTİLER
9 Eylül sabahı ilk askerlerimiz kente girerken hiç bir karşı koyma eylemi olmadı. Ahmet Zeki Bey komutasındaki 2. Süvari Fırkası, Mürsel Paşa komutasındaki 1. Süvari Fırkası birlikleri İzmire girdi. Mirliva Fahrettin Paşa komutasındaki 5. Süvari Kolordusu birlikleri de saat 10'da kente geldi.
Hükümet konağına ay yıldızlı bayrağımızın çekilmesi ile İzmir'in üç yıl dört ay süren düşman işgali son buldu. İşte o gün, İzmir'in dağlarında çiçekler açtı.
DÜŞMAN DENİZE DÖKÜLDÜ
Türk ulusu bu zaferle, emperyalist güçlere karşı bağımsızlık hareketini başarıya ulaştırdı ve mazlum ülkelere umut verdi.
Düşmanın denize dökülmesi özgürlüğe kavuşmak demektir. 9 Eylül sadece İzmir'in değil Türkiye Cumhuriyeti'nin mutluluk günüdür.
9 Eylül Türk'ün ulus olarak yeniden var olduğu tarihtir. 9 Eylül, bir ulusun dünya tarihini yeniden yazdırmasıdır. Bugün bir düğündür, zeybektir, halaydır, türküdür, şarkıdır, marştır.
|
|
Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır. Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım. |