Konumuz; suçluyu yanlış yerde aramak…
En sona yazacağımı en başa yazayım…
TÜRGEV’in yurdunda bir hırsızlık olsa, bir cinayet işlense suçlusu bu yurdu kiraya veren Antalya Büyükşehir Belediyesi midir?..
Kesinlikle hayır…
Peki, Kredi ve Yurtlar Kurumu’nun işlettiği bir yurttaki intiharların müsebbibi neden Akdeniz Üniversitesi oluyor?..
Üniversiteyi en çok eleştiren biri olarak söylüyorum; CHP yurt intiharlarının sebebini yanlış yerde, İyi Parti doğru yerde arıyor.
CHP’nin ki Nasreddin Hoca’nın hikayesi gibi…
Hoca bir gün anahtarını kaybeder…
Hoca’nın bir sokak lambasının altında sağına soluna bakındığını gören biri ne aradığını sorar…
“Anahtarı mı kaybettim, onu arıyorum” der Hoca…
Diğeri nerede kaybettiğini sorunca Hoca eliyle ileride karanlık bir yeri gösterir.
Bu kez adam, “Peki Hocam, madem orada kaybettin, niye burada arıyorsun?” deyince Hoca şöyle cevap verir: “Orası karanlık”
CHP’nin ki de o hesap…
Beyler, öğrenci intiharlarını, üniversitenin spotlarla ışıklandırılmış, aydınlık görkemli kapısında değil, Kredi ve Yurtlar Kurumu’nun karanlık yüzünde arayın…
Çünkü, o gencecik, pırıl pırıl gençler hayatlarını onlara emanet ettiler ve orada da kaybettiler.
Bakın, bu intiharlar konuşulmadan, gençlerden biri daha yurt binasının 7’nci katından kendini boşluğa bırakmadan Gün Haber’e ne başlık atmışız?..
“Antalya’da gençlik bu müdüre emanet”…
Haberde, Antalya Kredi Yurtlar Kurumu İl Müdürlüğü görevinde de bulunan şube müdürü Turgut Erşan’ın sosyal medya paylaşımlarını vermişiz…
Erşan’ın kendi resmi işinden daha çok, dini ve siyasi konulardaki paylaşımlarına dikkat çekmişiz.
Yurtlardaki dini içerikli protestoların Kredi Yurtlar Kurumu yöneticileri tarafından organize edildiğini, resmi sitelerinde bu görüntülerin yayınlandığını vermişiz haberde…
Bir tarikat liderinin nasıl övüldüğünü anlatmışız…
Antalya Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü’nün resmi sitesindeki paylaşımları habere eklemişiz.
Peki, yaptığımız bu haberin üzerinden 23 gün geçmiş, CHP’den veya başka bir partiden ses çıkmış mı?..
Çıkmamış…
İl başkanlarını geçtim, onların etliye sütlüye dokundukları zaten yok da, peki vekiller, “Ne oluyor bu Kredi Yurtlar Kurumu’nda?” diye kapısına dayanmışlar mı?..
Haberi yazan biri olarak bana ayrıntı sormuşlar mı?..
Meclis’te bu konuyu dillendirmişler mi?..
Biz bunu yazdıktan 19 gün sonrasına kadar, yani son intihar meydana gelinceye ve konu sosyal medyada patlayıncaya kadar dünya umurlarında olmamış Antalya’daki siyasilerin...
Ne zaman ki, sosyal medyada trend topic olmuş mesele, bizim uyuyan muhalefet balıklama dalmış konuya…
İyi Parti ve özellikle de Antalya Milletvekili Hasan Subaşı konuya doğru yerden girmiş…
Geç olsa bile meselenin özünü yakalamış…
Tarikat demiş, dini baskı demiş…
Diyanetin atadığı manevi danışmanlık uygulamasını dile getirmiş.
Hedefini de doğru koymuş; Gençlik ve Spor Bakanı Mehmet M. Kasapoğlu…
Peki, CHP bugün ne yapmış?..
Vekiller ve gençlik kolları üniversite kapısına gitmiş, üniversite yönetimini suçlamış…
Hala karanlıkta kaybolanı aydınlıkta aramanın ısrarını sürdürmüş…
Bir de, ortada 4 genç acı varken, sağlıksız yemek, güvensiz ve niteliksiz barınma koşulları deyip işi şirazesinden çıkarmışlar.
CHP’lilere tavsiyem; bu konuda ittifak ortaklarının gittiği yoldan gitmeleri…
Kaybettiklerini ancak onların aradığı yerde bulurlar.
|
|
Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır. Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım. |
|
|||||
|
|
|||||
|
|
|||||
|