Asıl mesleği aşçılık olan Zehra Sönmez, 1996 yılında işçi Kamil Sönmez ile evlendi. Çiftin bu evlilikten üç kızı dünyaya geldi. 1997 yılında doğan Sıla 4 yaşında, 2001 yılında doğan Zehra 2 yaşında, 2007’de doğan Kayra ise 6 yaşında henüz tedavisi bulunmayan genetik bir kan hastalığı nedeniyle hayatını kaybetti. Üst üste evlat acısı yaşayan Zehra Sönmez, ikinci kızının ölümünden sonra resim sanatıyla ilgilenmeye başladığını ve yağlı boya tablolar üzerinde çalıştığını söyledi. Psikolojik tedavi gördüğünü, ama ilaç kullanmak yerine çözümü sanatta aradığını kaydeden Sönmez, "Beynimi acı düşüncelerle yok etmek yerine, bedenimi sanat üzerine yorarak hayata tutunmaya çalıştım. Aslında çocuklarımın yasını sanatla birlikte tuttum" dedi.
ALLAH’A SIĞINDIM VE HAYATA DEVAM ETTİM
Üçüncü kızını kaybettikten sonra oturup düşündüğünü ve yaşadığı acının tarif edilemez olduğunu anladığı anda tekrar ayağa kalkmak için çabalamaya devam ettiğini kaydeden Zehra Sönmez, inançlı bir insan olduğunu ve evlatlarını kaybettikten sonra Allah’a sığınıp, güç bulduğunu belirtti. Şimdiki hayatında günü düşündüğünü ve geleceğe dair uzun vadeli planlar yapmadığını söyleyen Sönmez, "Birkaç saat sonrasını bile merak etmiyorum. Çünkü hayatın gerçeklerinden biri ölümdür. Ne zaman olacağı belli değil. Yaşadığımız her an mutlu olmak için çabalamalıyız. Benim sebeplerim ise tuvallerim. O gün yaşadığım duyguyu tuvalime aktarabildiysem ne mutlu bana. Resimlerim satılsın, satılmasın önemli değil. Önemli olan benim ne hissettiğim" diye konuştu.
Birçok projede gönüllü olarak yer aldığını ve özellikle çocuklar için resim kursları verdiğini söyleyen Zehra Sönmez, yaşadığı acı tecrübelerden edindiği deneyimleri sanatla birleştirmesinin önemli olduğu dile getirdi. Aynı yaşama arzusunu insanlara aktarmak istediğinin altını çizen Sönmez, şöyle konuştu:
"Aslında ben kendimi bir Sabutay’a benzetiyorum. Ordunun başındaki komutan yani. Beynimin içinde bir taht kurdum. Orada dizginleri ele aldım ve hayata devam ediyorum. Hayatımın bir kütüphane olduğunu düşünüyorum. Bütün kitapları okuyup rafa kaldırdım. Şimdi 'Ben' adında bir kitap okuyorum. Sonunu merak etmeden okumaya devam ediyorum. Güneşin her doğuşunda bembeyaz yeni bir sayfa çeviriyorum."
Can ÇELİK/ADANA, (DHA)
|
|
Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır. Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım. |