Kemal Kılıçdaroğlu savunma yaptı
Kemal Kılıçdaroğlu savunma yaptı
Antalyalı halk oyunu takımı Türkiye şampiyonu oldu
Antalyalı halk oyunu takımı Türkiye şampiyonu oldu
14 dizide 3 bin 13 kadına şiddet sahnesi
14 dizide 3 bin 13 kadına şiddet sahnesi
'14. Geleneksel Satış Noktaları Toplantısı' gerçekleşti
'14. Geleneksel Satış Noktaları Toplantısı' gerçekleşti
14 Mayıs 2012 Pazartesi - 09:25

'Yargıya artık Kemalistler giremez'

Anayasa Mahkemesi’nin eski raportörü Doç. Dr. Osman Can, geçmişte yargıda Kemalistlerin çoğunlukta olduğunu hatırlatarak, “Şimdi işler tersine döndü. Bundan sonra bir tane Kemalist dahi Anayasa Mahkemesi'ne, HSYK'ya gelemez. Bu bir risk” dedi.

 Yargıya artık Kemalistler giremez
Facebook'ta Paylaş Twitte'da Paylaş Google+'da Paylaş Haberi Yazdır Arkadaşına Gönder Metni küçült Metni büyüt

 
Anayasa Mahkemesi'nin eski raportörü Doç. Dr. Osman Can, gündemdeki konularla ilgili açıklamalarda bulundu.

Akşam gazetesine konuşan Osman Can, yargıda denge kurulmasını söyledi.

Can, şöyle konuştu:

"Adem-i merkeziyetçi bir sisteme geçmemiz gerekiyor. Anayasal düzeni toplumun hizmetine koşulacak, ideolojik referansları olmayan bir aygıt olarak düzenlememiz gerekiyor. Ayrıca etkin ve hızlı karar alabilen bir yürütmeye de ihtiyaç var. Bunu sağladığımız sürece ikisi de fark etmez. Ayrıca yerel ve merkezi yönetimlerde, yasamada, yargıda... toplumun bütün farklılıklarının yansıtılmasını sağlamamız lazım. Mesela toplumda yüzde 20 civarında Kemalist varsa devlet kademelerinde de o civarda Kemalist olmalı.

Eskiden Kemalist yüzde 20 iken anayasal düzende yüzde 80 olarak temsil ediliyordu. Şimdi denge tersine dönüyor ve yüzde sıfıra doğru gidiyor. Bu muhtemelen böyle gider. Bu bir risk mi? Evet, risk.

Kemalizm bir düşünce tarzıdır. Yukarıdan aşağıya doğru toplumu adam etme sevdasıdır. Bu Jakobenliktir, İttihatçılıktan gelen bir gelenektir. Şimdi dindar 'Herkes şöyle giyinecek, böyle yapacak' derse bu da Kemalizm'in devam etmesidir, en fazla etiket değişmiş olur. Dolayısıyla önemli olan bu ilişki ve düşünce ağını çökertmek, bunun yerine çoğulculuk üzerine sistem inşa etmek ve kimsenin hayat tarzına, inancına, kimliğine müdahale etmeyen bir devlet oluşturmak gerekiyor. Bunları sağladığınız zaman başkanlık sistemi olabilir.

Eğer toplumsal dengeyi yargıçlar dünyasına taşıyabiliyor ve bu şekilde denge sağlayabiliyorsak; yani bir Kemalist, bir milliyetçi, bir liberal, bir muhafazakar, Kürt, belki de bir gayrimüslim... Adaleti orada sağlayabiliriz. Bir de yargıçları kendilerini seçenlerden bağımsız hale getirmeniz gerekiyor. Yani bir emir veremeyecek, onu görevden azledemeyecek, maaş veya özlük güvenceleri ile oynama imkanı olmayacak...

Önceden Yargıtay'da Danıştay'da hep Kemalistler çoğunlukta olduğu için sadece Kemalistler geliyordu. Şimdi işler tam tersine döndü. Bundan sonra artık bir tane Kemalist dahi Anayasa Mahkemesi'ne, HSYK'ya gelemez.

Dengenin tersine bozulması Türkiye lehine olan bir şey değil. Tabii ki eski Kemalist düzene göre daha iyidir. Çünkü siyasette sadece varsayalım yüzde 20-30 olan Kemalistler, Yargıtay'da %70, Danıştay ve Anayasa Mahkemesi'nde 70-%80'in üzerindeydi, ama şimdi hiç olmazsa toplumun %60'ı yargıda %70 olarak temsil ediliyor.

Fakat toplumsal dengeyi devletin bütün kurumlarına olduğu gibi, yargıya da yansıtmamız şart. Yani mevcut HSYK ve Anayasa Mahkemesi yapısının daha demokratik hale gelmesi şart."

Can, "Ergenekon" ve "Balyoz" gibi soruşturmalarla ilgili olarak "Darbe girişiminde bulunan insanların hepsi de vatansever insanlar. Vatanseverlik suçu ortadan kaldırmıyor ama son tahlilde yeni demokratik düzeni de toplumsal onaya dayandırmanız gerek. Siyaseten farklı olanları da kazanmanız gereken, bu topraklarda yaşayan insanlar. Bunlar sağlandıktan sonra illa Çetin Doğan'ı veya diğerlerini parmaklıklar arasında görmek bana özel bir yarar sağlamaz" dedi.

Osman Can, yargıdaki cemaat ağırlığı konusundaki bir soruya şu yanıtı verdi:

"Özel Yetkili Ağır Ceza Mahkemeleri'nde cemaatin etkisinin daha güçlü olduğu söyleniyor, doğru olabilir. Ama siz yargıyı çoğulculaştırmazsanız, bunlar kaçınılmaz. Anayasa Mahkemesi'nin iptal kararının buna katkı sağladığını da unutmayalım. Daha önce Kemalizm'di, şimdi başka bir 'izm' olur ve devletin kurumlarını ele geçirmek suretiyle siyaseti kontrol etme refleksleri devam eder. Varsayalım cemaat bunu yapıyor, bunu eleştirmeye hakkı olmayanlar Kemalistlerdir. Çünkü onlar da aynı şeyi yaptı ve 'Parlamento ne yaparsa yapsın. Biz devleti bir şekilde ele geçirelim' dediler. Dolayısıyla Kemalistlerin yapmak zorunda oldukları şey çoğulculaşmayı talep etmek olmalıydı. Yapıyı demokratikleştirmeden sadece etiketiyle oynamak, aynı hastalıkların devamına yol açar."

Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'nun (HSYK) yapısıyla ilgili değerlendirmelerde bulunan Osman Can, şöyle konuştu:

"Devletin 2010 yılına kadarki pratiklerine baktığımız zaman HSYK ideolojik bir merkezdi ve HSYK'nın arşivinde kimin ne olduğu zaten biliniyordu. İlk olarak yargıya ideolojik, kültürel, etnik veya inanç filtrelerinin uygulanmasını yasaklamak, tüm farklılıkların yansımasını sağlamak gerek. Yüksek yargıyı ise batılı örneklere benzer şekilde siyasi partilere kontenjan tanımak suretiyle çoğulculaştırmak mümkün. Örneğin BDP'nin önerdiği adaylardan bir tanesi Anayasa Mahkemesi üyesi olabilmeli, MHP'nin iki, CHP'nin 4-5 AK Parti'nin daha fazla...

HSYK tam olarak ideolojik merkez değil. HSYK yine demokrasi açısından çok olumlayamayacağımız bir otorite ama pür ideolojik davranan, ideoloji nedeniyle yasaları tam anlamıyla bir kenara itebilen bir yapı değil şu an. Önümüzdeki dönemlerde olabilir. Çünkü az önce bahsettiğim iptal nedeniyle artık HSYK'ya artık Ertosun ve onun düşüncesindeki Kemalistler gelemeyecek. Belki liberaller ve sosyal demokratlar da gelemeyecek."


Başkanlık sistemiyle ilgili görüşlerini de açıklayan Can, şu ifadeleri kullandı: "Cumhurbaşkanın görev süresi için 7 yıl diyenlerin de argümanları da güçlü 5 yıl diyenlerin de. Çünkü anayasa geçiş dönemi için bir şey söylemiyor. Eski düzenlemede 'Cumhurbaşkanı 7 yıllığına seçilir' diyor. Yeni değişiklikte ise 'görev süresi 5 yıldır ve halk tarafından seçilir' diyor.

Abdullah Gül parlamento tarafından 7 yıllığına seçildi. Eski bir hukuk düzenine göre bir seçim yapıldığı zaman o döneme ilişkin tartışmalar eski hukuk düzeni üzerinden yürür. Dolayısıyla geçiş döneminden kaynaklanan bir problem var.

Parlamento 7+0 demiştir. Ben 7+0'ın anayasaya aykırı olmadığını düşünüyorum. Ama Anayasa Mahkemesi '5+5 burada esastır' derse, buna da 'Hayır, anayasayı ihlal etmiştir' diyemem."


 

 
Salıcı CHP İstanbul İl Başkanı oldu
 
‘Sütyenimi değil,CD’lerimi çıkarıyorum’
YORUMLAR
Toplam 1 yorum var, 1 adet görüntüleniyor. Onay bekleyen 1 yorum var.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 
Mesut Mutlu 14 Mayıs 2012 Pazartesi 10:34

Senin ideolojik referansın yoksa ben de İNDİRA GANDHİ'yim. Ama Kemalist'lere karşı olduğunuzu doğrulaman da ülkenin geldiği durumu göstermesi açısından iyi bir örnek...

Yorumu oyla      3      3  
FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
KATEGORİDEKİ DİĞER HABERLER
PKK, AKP'li başkanı kaçırdı
DİYARBAKIR'ın Kulp İlçesi yakınlarında yol kesen bir grup PKK'lı, otomobiliyle ...
Anneler gününüz kutlu olsun
DİYARBAKIR'da bir semt pazarında dün saat 21.00 sıralarında yaşanan bir ...
Bir tweet attı, tweet mesajıyla kovuldu
Star gazetesi yazarı Ergun Babahan,Fenerbahçe-Galatasaray maçının hemen ...
 
Tıklayın unuttuğunuz para var mı sorgulayın
TMSF'nin hazırladığı "Zamanaşımı Hesapları Önbildirim Sorgulama" sisteminden ...
Microsoft'tan acı gerçek
Microsoft'un yaptığı araştırma, her beş kişiden üçünün işini değiştirmek istediğini ortaya koydu.
Canlı yayında içki isteyince
Beyaz Show'a konuk olan Bülent Ersoy önce içki istedi sonra Allah-u ekber diye bağırdı.
 
Rejiyi fırçalarken yakalandı
Kanal D Ana Haber Bülteni'nde yine M. Ali Birand'ın damgası vardı. Ünlü ...
Trafikte kusurluya da tazminat
Yargıtay Genel Hukuk Kurulu'ndan kazazede ailelerine iyi haber... Trafik ...
Rıdvan Dilmen ve Selçuk Yula hastaneye kaldırıldı
Fenerbahçe'nin efsanevi ismi ve futbol yorumcusu Rıdvan Dilmen'in acil ...
 
Dursun Gündoğdu
Siyasette bir tornistan hikayesi
YAZARLAR
Turgut Güngör
Turgut Güngör
Mustafa Kemal'e ceza verilemez
Serpil Nur Abiral
Serpil Nur Abiral
Bitmedi, bitmiyor, bitmeyecek…
Halit Çelikbudak
Halit Çelikbudak
Robotaksi dönemi
Sude Karataş Geyikci
Sude Karataş Geyikci
757 yıllık bir Yörük geleneği
İsa Altun
İsa Altun
İban vurgununa dikkat
Mesut Gürkan
Mesut Gürkan
Denizin güzelliği ve yaşadığım simit şoku…
H.O.P
H.O.P
Ülkemize biçilen rol
Prof. Dr. Yakup Alıcıgüzel
Prof. Dr. Yakup Alıcıgüzel
Türkiye’nin problemi yok, problemi bireysellik..  
Nesrin Mater
Nesrin Mater
Karadağ ve tembellik üzerine 10 tavsiye
ÇOK OKUNANLAR
ARŞİV
ÇOK YORUMLANANLAR
FACEBOOK'TA GÜN HABER
ASTROLOJİ
Koç
 
21 Mart - 20 Nisan
 
Ana Sayfa Türkiye Antalya BURDUR ISPARTA Siyaset Turizm Resmi REKLAMLAR KAMPÜS Spor GÜN'ün ürünü
KünyeHakkımızda KünyeKünye İleti�YimIletisim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva