Türk Hematoloji Derneği'nce düzenlenen Ulusal Kemik İliği Transplantasyonu ve Kök Hücre Tedavileri Kongresi'nin 7'ncisi Antalya'da devam ediyor. Perşembe günü başlayan ve yarın sona erecek kongre kapsamında düzenlenen basın toplantısında Türk Hematoloji Derneği ve Kongre Başkanı Prof. Dr. Teoman Soysal, kök hücre naklinin bazı kan hastalıkları ve kemik iliği yetmezlikleri ile doğumsal kan hastalıklarının tedavisinde başvurulan yöntemlerden birisi olduğunu söyledi. Nakil amacıyla kullanılan kök hücrelerin kemik iliğinden, kandan veya göbek kordonundan elde edilebildiğini kaydeden Prof. Dr. Soysal, Türkiye'de kan yapıcı kök hücre naklinin giderek arttığını belirtti. 10 yıl önce yılda 200- 300 civarında olan bu nakillerde son yıllarda önemli ölçüde artmış olmasına rağmen, sayıların henüz ülke gereksinimine yanıt verecek düzeyde olmadığını anlatan Prof. Dr. Teoman Soysal, 2008 yılında 992 olan toplam nakil sayısının 2011 yılında 2 bine yükseldiğini kaydetti. Prof. Dr. Soysal, bu gelişmeye karşın akraba dışı nakillerin 2008 yılında 26 nakille yüzde 6 iken 2011 yılında akraba dışı nakil sayısının 80'le yüzde 9.2 olarak gerçekleştiğini söyledi.
'AİLE DIŞI VERİCİ BULUNAMIYOR'
Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Hematoloji Bilim Dalı Öğretim Üyesi ve Kongre Sekreteri Prof. Dr. Mehmet Ertem, Türkiye'de 1989 yılında başlayan pediatrik kemik iliği nakli faaliyetleri sonucunda 2011 yılı sonuna kadar toplam 2 bin 158 pediatrik nakil uygulandığını söyledi. Bu 23 yıllık sürede yapılan toplam pediatrik nakillerin bin 177'sinin yani yüzde 55'inin son 5 yıl içinde gerçekleştiğini kaydeden Prof. Dr. Ertem, "Toplam 2 bin 158 pediatrik transplantasyonun yüzde 83'ü hastanın kendisi dışında bir vericiden gerçekleştirilmiştir. Bu transplantasyonların da sadece yüzde 12'si aile dışı vericilerden gerçekleştirilmiştir" diye konuştu.
Prof. Dr. Ertem, Avrupa'da gerçekleştirilen bu tip nakillerde aile dışı gönüllü vericilerden yapılan transplantasyonların ise toplamın yüzde 51'ini oluşturduğuna dikkat çekti.
ULUSAL BANKA İHTİYACI
Prof. Dr. Mehmet Ertem, Türkiye'nin acil kaydıyla ulusal gönüllü verici sistemi ve kemik iliği bankasına ihtiyacı olduğunu belirterek, özel kordon kanı bankalarının bu süreçten ayrılması gerektiğini söyledi. Özel bankaların bebeklerden aldıkları kordon kanını başkası için kullandırmadığının altını çizen Prof. Dr. Ertem, "Bu ülke, ulusal verici sistemini kuramayacak durumda değil. Ama buna niyetlenmesi gerekiyor" dedi. Prof. Dr. Ertem, ulusal gönüllü verici sisteminin kurulabilmesi için kampanyalara değil ulusal bir farkındalık ve bilinçlenme sürecine ihtiyaç olduğunu kaydetti.
ALMANYA'DA 4.5 MİLYON VERİCİ
Çalışmalarını Almanya'da Essen Üniversite Hastanesi'nde sürdüren Prof. Dr. Ahmet Elmaağaçlı da, yaklaşık 82 milyon nüfusu bulunan Almanya'da gönüllü verici sayısının 4 milyon 500 bin olduğunu söyledi. Almanya'da 2010 yılında allojenik nakil sayısının 2 bin 706 olduğunu ve bunun yüzde 66.8'i akraba dışı vericilerden yapılan nakiller olduğunu söyledi. Prof. Dr. Elmaağaçlı, "Türkiye'de ise 2010 yılında akraba dışı nakil sayısı 58. Toplam 606 allojeneik nakil içinde bu yüzde 9.4'e tekabül ediyor" dedi. Prof. Dr. Elmaağaçlı, gönüllü vericiliğin bir şeref meselesi olduğunu belirterek Almanya'da bunun topluma iyi yayılabildiğini kaydetti.
TÜRKİYE'DE 37 BİN BAĞIŞÇI
İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Biyoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Fatma Savran Oğuz, Türkiye'de biri İstanbul Üniversitesi, diğeri Ankara Üniversitesi bünyesinde olmak üzere iki kemik iliği bankası bulunduğunu söyledi. Bankadaki kemil iliği sayısının son derece dinamik olduğunu ve 40 bin civarında olmakla birlikte sabit bir sayı söylemenin zor olduğunu kaydeden Prof. Oğuz, "Fakat son üç ayda 600 verici, vericilikten vazgeçti. Bize kesin söylebildikleri bir şey yok. Çok net bir açıklama alamıyoruz" diye konuştu. Prof. Dr. Fatma Savran Oğuz, 72 milyon nüfusu olan Türkiye'de bankalara kayıtlı toplam gönüllü verici sayısının 37 bin civarında olduğunu söyledi.
AİLE İÇİ VERİCİLER AZALACAK
Almanya'da Regensburg Üniversitesi Hastanesi hekimlerinden Prof. Dr. Selim Çorbacıoğlu ise kemik iliği naklinin kelimenin en yalın anlamıyla hayat verdiğini söyledi. Türkiye'nin önünde gönüllü verici bankasının kurulmasının önemli bir yatırım olarak durduğunu kaydeden Prof. Dr. Çorbacıoğlu, "Gittikçe aile içi vericiler azalacak. Ekonomik gelişimle birlikte çok çocuklu aileler azalacak, akraba evlilikleri düşecek. Türkiye'nin ulusal bir banka kurması lazım. Yapılamazsa çok büyük problemler çıkacak" dedi.
GÖNÜLLÜ BAĞIŞÇI REHBERİ
Basın toplantısının sonunda Kongre Başkanı Prof. Dr. Teoman Soysal, 18 ile 55 yaş arası, en az 50 kilogram ağırlığındaki her sağlıklı kişinin kök hücre vericisi olabileceğini söyledi. Gönüllü bağışçıların bulaşıcı hastalık, bağışıklık sistemi hastalıklarına sahip olmaması gerektiğini kaydeden Prof. Dr. Sosyal şöyle konuştu:
"Gönüllü vericiden ilk aşamada küçük bir tüp kan örneği alınır ve kendisi tarafından bağış formu doldurulur. Gönüllü gerekli olduğunda çağrılarak kendisinden ilik talep edilir. İşlem herhangi bir operasyon ve dikiş gerektirmemektedir. Kemik iliği alımı nedeniyle doğabilecek, iş gücünü etkileyebilecek herhangi bir sorun bildirilmemiştir. Genellikle kemik iliğinin iğnelerle alındığı bölgelerde hafif ağrılar hissedilebilir."