Vücutta anormal derecede yüksek ve sağlıksız oranda yağ bulunması olarak tanımlanan obezite, ortalama yaşam ömrü uzadıkça yaşam kalitesini düşüren, sağlık harcamalarını artıran, kişisel ve toplumsal refahı olumsuz etkileyen, mutlaka tedavi edilmesi gereken bir hastalık olarak tanımlanıyor.
Obezitenin tüm dünyada olduğu gibi Türkiye'de de çok ciddi bir sağlık problemi olduğunu belirten Prof. Dr. Alihan Gürkan, dünya üzerinde 300 milyon civarındaki obez sayısının, 2025'lerde 600 milyonlar civarına ulaşacağının tahmin edildiğini söyledi.
Türkiye'nin de bu dalgadan payını alacağını anlatan Prof. Dr. Gürkan, "Yaklaşık 2.5 milyon ciddi obez hastamız var. Bu artış hızına en önemli örneklerden biri, sık yapılan tüp mide ameliyatının geçen seneye göre ciddi bir patlama yapıp 10 binlerin üzerine çıktığını görüyoruz" dedi.
Obezitenin bir hastalık olduğunu kaydeden Prof. Dr. Alihan Gürkan, artık bir görünüş, estetik veya duruş problemi olmadığı ve birçok hastalığa da yol açtığını söyledi. Tedavide cerrahi yöntemin en etkili ve kalıcı bir yöntem olduğunu belirten Prof. Dr. Gürkan, şunları söyledi:
"Hastalık yapıcı obezitede yüzde 7- 8 diyet ve egzersizde, ama cerrahide bu yüzde 70- 80'lere ulaşabiliyor. Dolayısıyla obez hastalarımızın kalp damar sisteminde psikolojik durumlarının ve uyku apnelerinin oluşmaması için obezitelerini düzeltmesi lazım. En önemlisi uzun dönemde kanser olmamaları için obezitelerini düzeltmeleri lazım. Obezitenin kanseri tetiklediğini artık çok iyi biliyoruz. Kuzey Amerika'da sindirim sistemi kanserlerinden daha çok insanın ölmesine neden olan bir hastalık. Obeziteyi kalıcı olarak tedavi etmekteki en önemli silahımız cerrahi."
Sağlık Bakanlığı'nın 2010 yılında yaptığı Türkiye Beslenme ve Sağlık Araştırması'na göre erkeklerde yüzde 20,5 olan obezite sıklığı kadınlarda yüzde 41'lere ulaştığı görüldü.
Mehmet ÇINAR/ANTALYA, (DHA) -