Ankara'nın Polatlı ilçesinde etkili olmasının ardından gündeme gelen toz fırtınasının hafta boyunca özellikle Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde oluşması bekleniyor. Dicle Üniversitesi Biyoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ahmet Kılıç, toz fırtınasının insanlar üzerindeki olumsuz etkisinin yanı sıra doğaya da olumsuz etkileri olduğunu söyledi. Son dönemlerde toz fırtınalarında bir artış yaşandığına da dikkat çeken Kılıç, alınacak tedbirlerle bunların sayısının ve şiddetinin azaltılabileceğini ifade etti. Özellikle tarlaların boş kalmaması gerektiğini kaydeden Kılıç, hem toprağı tuttuğu için anızın yakılmamasını hem de ağaçlandırma ile toz fırtınasının sayısında ve şiddetinde ciddi düşüşler olacağını aktardı.
'ÜZERİNDE ÖRTÜ OLAN BİTKİ FOTOSENTEZ YAPAMAZ'
Bitkinin üzerinde örtü olduğu zaman fotosentez yapamadığını vurgulayan Kılıç, "Bitkileri de insanlar ve hayvanlar gibi bir canlı olarak değerlendirilecek olursak bu fırtınalar bitkilerin fotosentez yapma imkanını azaltır. Hem mekanik olarak bitkileri etkiliyor hem de fizyolojik olarak etkiliyor. Yani bitki üzerine toz bindiği zaman bu mekanik etkidir. Aynı zamanda bitkinin dokuları arasına girerek onun fotosentez yapması imkanını elden kaçırmasına neden oluyor" dedi.
'SUYUN KALİTESİNDE CİDDİ DÜŞÜŞ OLUR'
Suda plankton denilen canlıların özellikle fotosentez yeteneği olan tek hücreli sucul organizmaların sayısında olağanüstü artışa neden olma durumu olarak tarif ettiği alg patlamalarının toz fırtınası ile birlikte artacağını ve bu durumun su içerisindeki canlıları olumsuz etkileyeceğini belirten Kılıç, şunları söyledi:
"Burada özellikle insan kaynaklı olan gübre ve evsel atıklar, bulaşık ve çamaşır deterjanlarındaki fosfor, alglerin daha çok üremesine neden olur. Nehirlerde, göllerde özellikle aşırı miktarda üreme var. Toz fırtınalarının da buna benzer bir etkisinin olmasını bekliyoruz. Çünkü suya gereğinden fazla bu tür şeylerin gelmesi alglerin daha fazla yiyecek bulmasına neden olur. Fakat diğer canlılar için, suda yaşayan balıklar, omurgasızlar, omurgalılar gibi diğer türler için oksijen kalitesinde, ısı ve gaz kalitesinde ciddi düşüşler olur. Alg, çok olduğu için yüzeyde toplanıyor. Suyun alt katmanlarındaki oksijen konsantrasyonunu düşürüyor. Isı değişimlerini düşürüyor ve canlıların yumurtaları, yavruları için uygun olmayan ortama neden oluyor. Bu yüzden alg patlaması olumsuz bir faktör olarak ifade edilir. Toz fırtınaları da bu şekilde bir etkiye sahiptir. Alg patlamasında su yosunları dediğimiz, küçük, fotosentez yapan mikroorganizmaların miktarının aşırı artmasıdır ve yüzeyde yeşilimsi, sarımsı bir tabaka oluşturuyor. Bu da diğer canlıların su içindeki yaşamını azaltır. O zaman orada biyoçeşitlilik olumsuz etkilenir."
'SUYU İÇMESİNLER'
Dicle Nehri'nin birçok yerde hem içme suyu olarak hem de tarımsal sulamada kullanıldığını anımsatan Kılıç, alg patlamasının suyun kalitesinde düşüş oluşturduğunu söyledi. Kılıç, "Dolayısıyla temiz olmayan bu su, alg patlamasından dolayı kullanılma imkanına sahip değildir. Kesinlikle içmesinler. Çünkü içinde yalnızca planktonlar yok. Zararlı diğer organizmalarda da artış olur. Dolayısıyla suyun kalitesi düştüğü için kullanılmaması özellikle önerilir. Toz fırtınasından sonra da göl ve nehirlerde alglerde artış bekliyoruz. Toz fırtınalarının önüne geçmek istiyorsak anızı yakmaktan uzak durmalıyız. Bu şekilde Anadolu'da toprak daha da zenginleşecektir. Aynı zamanda bu otların sayesinde çok sayıda böcek barınıyor. Böcek olduğu zaman kuşlarda artış oluyor. Kuşlarda artış olduğu zaman diğer türlerde de artış oluyor. Dolayısıyla bitkileri koruduğumuz zaman biyoçeşitlilikte ciddi artış meydana geliyor" diye konuştu.
ALG PATLAMASI NEDİR?
'Alg patlaması' olarak bilinen 'kızıl akın' sucul ekosistemlerde bir veya birkaç alg türünün, besin maddelerinin ortamdaki yoğunluklarının artmasına bağlı olarak popülasyonlarının artması, bununla birlikte sudaki oksijen seviyesinin azalması nedeniyle ölerek su yüzeyini kırmızı veya kahverengi bir görünüme sokmasına neden oluyor. Alg patlamasının yöresel ve mevsimsel olduğu ve genellikle az derin sahil sularında, iç deniz, körfezler, göller ve nehir ağzına yakın yerlerde yoğun görülüyor.
Emrah KIZIL- Nurettin FİDANCAN/DİYARBAKIR, (DHA)
|
|
Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır. Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım. |