Okul sürecinin çocuk tarafından sevilebilir hale gelmesi için ailenin önemine değinen Bulut, ailenin okul alışverişini çocukla yapması ve okulu ziyaret etmesi noktasında tavsiyede bulundu. Çocuğun ebeveynlerine sağlıklı bağlanmasının sağlıklı ayrılmayı da kolaylaştıracağını ifade eden Bulut, “Çok koruyucu ya da aşırı kaygılı ebeveynler, aile- çocuk ilişkisini doğru kuramadığı için, okul sürecindeki ayrılma da problemli olabiliyor. Çocuğun okula alışma süreci zorlaşıyor" diye konuştu.
Okulun ilk günlerinde ailenin çocuğa eşlik edebileceğini söyleyen Bulut, “Okula götürüp buranın güvenli bir yer olduğu mesajını verebilir. Çocuğun aklında evden uzaklaştırıldığına dair düşünceler yer edebiliyor. Anne babanın tekrar gelmeyeceği korkusunu yaşayabiliyor. Okuldan alma saatleri için verilen sözlerin tutulması gerekir" dedi.
'72 AY 1'İNCİ SINIF İÇİN ERKEN'
Okul adaptasyonunda eğitimcilerin rolüne değinen Bulut, öğretim sürecini ilgi çekici ve merak uyandıracak şekilde yürütmek gerektiğini belirtti. Yoğun ödev ve fiziksel yorgunluğa neden olacak davranışlarda bulunmamak gerektiğini kaydeden Bulut, “Bir harf öğretmek için sayfalarca aynı harfi yazdırmak doğru değil. 72 ayı geçen her çocuk birinci sınıf düzeyinde kuralı doğru değil. Tuvalete gitmek, temizlenmek gibi temel ihtiyaçlarını giderebiliyor olması gerekir. Okuma yazma için sadece zihinsel hazırlık yetmiyor. Özbakım ve duygusal hazırlığının da tamamlanmış olması gerekir" diye konuştu.
'ÇOCUKLARIN MERAK DUYGUSUNU BESLEMELİYİZ'
Kalıpları oturmuş müfredatların çocukların merak duygusunu kısıtladığını ifade eden Bulut, merak duygusunun beslenmesi gerektiğini söyledi. Bulut, “Eğitim her yerde yapılabilir bir şeydir. Sadece sınıf ortamı ve tahta olması gerekmez. Yaparak, yaşayarak ve görerek öğrenme gerçekleşmeli. Merak duygusunu geliştirmemiz gerek. Sorguladıkça ilgisini çeken şeyleri öğrenmiş oluyor. Kitabi olarak metin halinde verilen bilgiler, o bilgilere hayatının neresinde ihtiyaç duyacağı bilgisini vermiyoruz. Merak duygusunu geliştirmediği için öğrenmeyi güçleştiriyor" dedi.
'EBEVEYNLER ÇOCUKLARIN ÖDEVİNİ YAPMAMALI'
Aile öğretmen olmaya kalktığında ebeveyn- çocuk ilişkisinin zarar görebileceğini belirten Bulut, “Çocuğun ev ödevlerini ailesinin yapması yanlış bir davranış. Çocuğun ev ödevlerini ailenin yapması yanlış. Ödevi yapacak mekanı, zamanı oluşturmada ailenin desteği olabilir. Çocuk ödevini yapmadıysa ödevini yapmadan okula gitmeli. Verilen sorumluluğu yerine getirmemeyle yüzleşmeli" diye konuştu.
İsmail ÖRS/ANTALYA, (DHA)
|
|
Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır. Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım. |