Antalya'da polis, örgütlü fuhuş yaptırdıkları iddiasıyla biri kadın 18 kişiyi gözaltına aldı. Fuhuş çetesinin yöneticisi olduğu ileri sürülen İrina Omara Yıldız adlı kadını 17 erkeğin arasında teşhis odasına koyan polis, mağdur kadınlara "Bakın bakalım İrina bunlar arasında var mı?" diye sordu. Yabancı uyruklu 2 kadının teşhis ettiği ve 27 kadını erkeklere pazarladığı ileri sürülen İrina Omara Yıldız'ın da aralarında bulunduğu 11 kişi tutuklandı.
Antalya Emniyet Müdürlüğü ekipleri, örgütlü fuhuş yaptırdıkları iddia edilen bir şebekeye yönelik 10 ay süren takibin ardından 24 Ekim'de operasyon düzenledi. Kent merkezindeki 25 ev ve 5 otelde arama yapıldı, aralarında örgüt lideri Şeref Ö. ve örgütün yöneticisi olduğu ileri sürülen İrina Omara Yıldız'ın da bulunduğu 18 kişi gözaltına alındı. Polis, mağdur oldukları ileri sürülen Rusya, Belarus, Moldova, Bulgaristan ve Kazakistan uyruklu 27 kadının da ifadelerine başvurdu.
Polis daha sonra, aralarında kadın olarak sadece İrina Omara Yıldız'ın bulunduğu 18 şüpheliyi teşhis odasına alıp, mağdur kadınlara teşhis yaptırdı. Yabancı uyruklu kadınlardan ikisi İrina Omara Yıldız'ı teşhis etti. Toplam 27 kadını erkeklere pazarladığı ileri sürülen İrina Omara Yıldız'ın da aralarında bulunduğu 11 kişi tutuklandı. Mağdur kadınlar ise ülkelerine gönderildi.
'BÖYLE TEŞHİS OLMAZ'
Polisin yaptığı teşhis işlemi, fotoğraf ve tutanaklarıyla birlikte soruşturma dosyasına delil olarak konuldu, ancak teşhisin usule uygun yapılmadığı ortaya çıktı. Çünkü Polis Vazife ve Selahiyet Kanunu'nun ek 6. maddesinde, "Teşhis işlemine tabi tutulan kişilerin birden fazla ve aynı cinsten olması, aralarında yaş, boy, ağırlık, giyinme gibi görünüşe ilişkin hususlarda benzerlik bulunması gerekir" deniliyor.
Olayla ilgili savcılık soruşturması sürüyor. Halen cezaevinde bulunan İrina Omara Yıldız'ın avukatları skandal teşhis işlemine itiraz edip tekrarını isteseler bile, mağdur kadınlar ülkelerine gönderildiği için yeniden teşhis yapılamayacak.
'TEŞHİSİ YAPTIRANLARA SORUŞTURMA AÇILMALI'
Bir kadını 17 erkek arasına koyarak teşhis işlemi yapılmasını 'skandal' olarak niteleyen Avukat Mehmet Şentürk, işlemi yapan polislere soruşturma açılması gerektiğini savundu. Şentürk şunları söyledi: "Teşhis işleminin nasıl yapılacağı kanunda açıkça anlatılıyor. Buna aykırı şekilde yapılan işlem delil niteliği taşımaz. Ama burada önemli olan başka bir nokta var. Somut olayda, kadının tutuklanması için teşhisin dışında, her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı deliller olabilir. Fakat olmayabilirdi de. Hepimiz biliyoruz ki; çoğu zaman sadece teşhis işlemi ile de tutuklamalar yapılıyor. Bu yüzden uzun süre hapis yatan ve daha sonra 'Pardon' denilerek tahliye edilen insanlar da var. Dolayısıyla teşhis işlemi çok hassastır. Bu işlemi usule uygun yapmayan görevliler hakkında 'adli görevi ihmal' suçundan soruşturma açılmalıdır. Şayet işlemi kasıtlı yaptıkları belirlenirse, suç 'görevi kötüye kullanmak' olarak değişir. Böyle bir teşhis, tek kelimeyle skandaldır." Tekin ATAY / Habertürk
EMNİYET’TEN AÇIKLAMA VAR:
“14.12.2011 tarihli Habertürk Gazetesinde yer alan “İrina Hangisi” konulu haber içeriğindeki bilgiler, gerçeği yansıtmamakta olup konuyla ilgili bilgiler aşağıda sunulmuştur:
Habere konu olayın “Suç Örgütü Kurmak, Yönetmek ve Üye Olmak, Örgüt Faaliyetleri Çerçevesinde Fuhuş Amaçlı Kadın Pazarlamak, Fuhuşa Teşvik, Aracılık ve Yer Temin Etmek” suçlarına ilişkin olarak 24.10.2011 günü, Antalya İl merkezinde yapılan eşzamanlı operasyon olduğu tespit edilmiş olup, operasyon kapsamında; 21 şüpheli şahsın yakalandığı, Türk ve yabancı uyruklu 27 mağdurun kurtarıldığı müdürlüğümüz kayıtlarının tetkikinden anlaşılmıştır.
Habere konu olan “teşhis işlemi”, salt teşhis işlemi değil, bir tespit işlemidir. Tespit; suç örgütü üyelerinin, örgüt içerisinde hangi konumda olduğunu, hangi görevleri üstlendiğini ve hangi kod isimle tanındığının tespitine yönelik olarak yapılan bir işlemdir.
Örgüt üyeleri, camlı bölme arkasında numaralandırılarak mağdurlara gösterilip, mağdura hangi numaralı şahısları tanıdığı sorulur. Mağdurların belirlediği numaralı şahıslar tutanakla tespit edilir. Mağdurlara ifadelerinde tanıdıkları bu şahısların kim oldukları ve ne şekilde tanıdıkları sorularak örgütün tamamen deşifre edilmesi amaçlanır.
Haberde belirtildiği şekliyle isim verilerek kimlik tespiti yapıldığı hususu gerçeği yansıtmamaktadır.
ANTALYA EMNİYET MÜDÜRLÜĞÜ