Bakan Ergün, Organize Sanayi Bölgeleri Üst Kurulu'nun toplantısı için geldiği Antalya'da Rixos LaresPark Hotel'de gazetecilerle sohbet toplantısı gerçekleştirdi. Gündemdeki konulara ilişkin değerlendirmelerde bulunan Bakan Ergün, Refahyol Hükümeti’ni sona erdiren 28 Şubat sürecine ilişkin bugüne kadar sadece siyasi değerlendirmeler yapıldığını belirterek, 2011 ekonomik krizinin nedeninin de 28 Şubat olduğunu söyledi. O dönemde banka kurma izni alanların topladıkları mevduatı kendi şirketlerine, holdinglerine kontrolsüz bir finansman olarak değerlendirdiklerini belirten Nihat Ergün, şunları söyledi:
"22 banka fona devredildi. Görülmedi mi? Görmek istemezsen görülmez. Duymak istemezsen duyulmaz. Ancak gözünü kapatırsan, başını öteye çevirirsen bu iş görülmez. O günkü siyasi atmosfer bu işlere gözünü kapatan, başını öteye çeviren bir istikrarsız atmosferdi. Eğer bugün Türkiye’de global mali krize rağmen bir kriz yaşanmadıysa, istikrarın bunda çok büyük rolü var. Alınan tedbirlerin, bankacılık sektörü üzerindeki dikkatli takibin bunda rolü var. Eğer bankacılık sektörü 2008 mali krizinde 2001’deki gibi yıkılmış olsaydı, Türkiye’nin üstüne yıkılırdı bütün ağırlığıyla. Bütün sektörlerin üstüne yıkılırdı ve 2001’dekinden daha büyük bir enkazın altında kalırdı o zaman Türkiye."
BANKALARIN İÇİNİN BOŞALTAN YAPI
28 Şubat'ın, doğal olmayan yöntemlerle hükümetler kurulmasına neden olunduğu için krizde katkısı olduğunu ileri süren Bakan Ergün sözlerini şöyle sürdürdü:
"28 Şubatı herkes sadece siyasete müdahale olarak ele alıyor. Ama Türkiye’nin siyasi istikrarına yapmış olduğu tahribat yönünden, doğal düzenin bozulmuş olması yönünden bakmıyorlar. Doğal siyasi düzen bozuldu ve suni bir iktidar yapısı oluşturuldu. Açıkçası o yapıda bankacılık sisteminde, bankaların içinin boşaltılmasına yol açan bir tabloyu karşımıza çıkardı. 28 Şubat o açıdan baktığımızda Türkiye’nin en büyük bankacılık soygununa göz yumulması, fırsat verilmesidir bir açıdan. Birçok yolsuzluğun ve bu yolsuzluklar batağında devlet bütçesinin tahrip edilmesinin tarihidir aynı zamanda veya ortamıdır. O müdahale, oluşturulan suni siyaset ortamı 2001 krizinin de zemini oluşturmuş bir ortamdır."
Bu konuda eylemi bulunanların yargılandığını, hapse girdiğini ve yurtdışına kaçanlar olduğunu belirten Bakan Ergün, "O dönem içindeki bir takım illegal eylemler, hukuk dışı olaylar da bugün karşımıza çıkıyor. Hukuk dışılıkların nasıl yapıldığı, yapılmaya çalışıldığı gizli kalmıyor" dedi.
SEÇİM TAHMİNİ VE LİBYA'DAKİ DURUM
12 Haziran'da yapılması planlanan genel seçime ilişkin değerlendirmede de bulunan Bakan Ergün, yapılan anketlere göre bugün AK Parti’nin yüzde 45- 50 bandında, CHP’nin yüzde 23- 27 bandında ve MHP’nin ise yüzde 9- 12 bandında olduklarını söyledi.
Kuzey Afrika ülkelerinde yaşanan olayları ve etkilerini de değerlendiren Sanayi ve Ticaret Bakanı Ergün, şöyle konuştu:
"Kuzey Afrika ve Ortadoğu’daki gelişmelerin yılın ilk yarısında bazı etkileri daha fazla olabilir ama, ikinci yarısından itibaren bir stabil durumun oluşacağını görebiliriz. İkinci yarısında aynı tablo olmayacak Libya’da dahil olmak üzere. Mesela Mısır çok kritik noktaydı ve tüm Ortadoğu ve Kuzey Afrika’yı daha derinden etkileyebilecek özelliklere sahip bir ülkeydi ama bir şekilde stabilite sağlanmış oldu. Bir uygun geçiş, reform sürecini uygun bir şekilde yaşayacağa benziyor. Yani Libya biraz daha farklı olabilir ama, bu saatten sonra Libya’da olacak hadisede herhalde mevcudun devamı şeklinde olamayacak. Öyle bir süreçten çıktı ve geri dönüşü mümkün olmayan bir sürece girdi gibi görünüyor."
ELEKTRİKLİ OTOMOBİL VERGİSİ
Elektrikli otomobilde ÖTV oranlarının Ekonomi Koordinasyon Kurulu'nda müzakere edildiğini dile getiren Bakan Nihat Ergün, Bakanlar Kurulu'nun söz konusu oranı sıfıra kadar indirmeye yetkili olduğunu ve kendisinin de sıfır olması önerisinde bulunduğunu söyledi. Bir gazetecenin "Yüksek olmasını isteyecek kim var Maliye Bakanı dışında?"i sorusu üzerine Bakan Ergün, "İşin ilginci, Maliye Bakanı da 'sıfır olsun' diyor. Minimum seviyede, sembolik bir rakam olmasını isteyen arkadaşlar var. 3 gibi, 1 gibi. Yüzde 5'i geçmeyen rakam olsun gibi düşünceler de var. Yüksek isteyen yok" diye konuştu.