Sözüer, kültürel çalışmalarıyla tanınan Karatay Çalışma Grubu’nun davetlisi olarak geldiği Antalya’da “Akdeniz Havzasında Keçi Orman İlişkisi” başlıklı bir sunum gerçekleştirdi. Kaleiçi’nde, çok sayıda ilgili tarafından takip edilen sunumda, keçinin bir orman zararlısı olarak algılandığı geleneksel yaklaşıma bilimsel verilerle karşı çıkan Sözüer, “Fakültelerde ne yazık ki uzun süre ormancılıkla keçi besiciliğinin bir arada yapılamayacağı öğretilmiştir… Keçicilik bitirilmeye çalışıldı. Bakanlık nezdinde de bir eylem planı oluşturularak Anadolu halkı adeta acımasız yaptırımlara maruz bırakıldı. Hâlbuki keçi aslında bir orman ürünüdür. Ne mutlu ki son günlerde keçilerin hak ettiği değere kavuşmaya başladığını görüyoruz” diye konuştu.
Artık keçilerin orman yangınlarıyla mücadelede etkin bir rol oynadığını, bu gelişmeyi sevinçle karşılandığını belirten Sözüer, “Bu coğrafyada insan yokken yaban keçileri vardı. Bizim de bir yörük kültürümüz var, yöremizin adı Teke yöresi… Türkülerimize “Teke Zortlatması” deriz. Bu kültürde kızana gelmiş tekenin çıkardığı sesler ve o tekelerin ayak hareketlerinden esinlenilmiştir. Yıllar yılı aslında ormanlara keçiler değil, çobanlar zarar vermiştir. Yani insan, kendi eliyle kendi doğasını bozmuştur. Çobanlar ağaç kesmiş, suç keçilere atılmıştır. Teke Yöresi kültürünün de Anadolu kültürünün de önemli bir parçasıdır keçiler… Keçiler atalarımızın mirasıdır… Bu varlıklara sevgiyle bakan ecdadımız gibi bizler de sevgiyle bakmalıyız ve onlardan özür dilemeliyiz” dedi.
|
|
Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır. Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım. |