Isparta Mermerciler ve Madenciler Derneği Başkanı Mustafa Küçükyaman, Isparta'da 207 arama ruhsatı, 292 işletme ruhsatı bulunduğunu söyledi. Küçükyaman, "292 ruhsatın 172'sinde işletme izni yani aktif hale gelebilirliği vardır. Orman Bölge Müdürlüğü sorumlulukları altında Isparta'da Orman Kanunu'nun 16'ncı maddesine göre verilen izinler dahilinde işletmeler yapılmakta. Isparta merkezde 14, Eğirdir'de 71, Sütçüler'de 49 olmak üzere il genelinde toplam 134 aktif ocak var. Isparta'nın toplam orman alanı 364 bin 231 hektar. Bu rakamın yaklaşık binde 4'ünde mermercilik faaliyeti yapılmakta. Yasalar çerçevesinde yapılan bu faaliyetlerde Orman Bölge Müdürlüğü 2014 verilerine göre mermerciler Orman Bölge Müdürlüğü'ne orman payı olarak 17 milyon lira para yatırmışlar. Isparta madencilik faaliyetlerinden dolayı devlet hakkı, il özel idare payı gibi ücretlerin toplamı yaklaşık 57 milyon liradır. Mermercilikten dolayı devletimize 57 milyon lira ödenmiştir. 2015 verileri henüz resmileşmedi. 2014 verilerine göre ülke genelinde ihracat rakamımız 5 milyar dolar. Isparta'da 2014 yılında yaklaşık 80 milyon dolar ihracat gerçekleştirdik. İhracat rakamlarının yaklaşık yüzde 40'ını teşkil etmektedir. Isparta'da ihracat kalemlerinde birinci mermer gelmektedir. Isparta'nın elma ihracatı 2 milyon dolar. Mermer ise 80 milyon dolar. Günümüzde içinde bulunduğumuz global sıkıntılardan dolayı rakamlar değişmektedir. Isparta ili içerisinde şu anda yaklaşık 3500 kişi sektörde çalışmakta. Bunun 2500 kişisi direkt mermer işçisi geriye kalan 1000 kişi de diğer işçi olarak görülmektedir" dedi.
"DEVLET BÜROKRASİYİ AZALTSIN"
Mermer bloklarının işlenmeden yurt dışına ihraç edilmemesiyle ilgili tartışmalara değinen Küçükyaman, Çin ile rekabet şanslarının oldukça az olduğunu ve bu nedenle mermerlerin blok halinde gönderildiğini vurguladı. Mustafa Küçükyaman, şöyle konuştu:
"Neden mermeri işlemeden yurtdışına gönderiyoruz sorusuyla çok karşılaşıyoruz. Ben bu işi ülkemizin yeraltı kaynaklarını ekonomiye kazandırmak ve para kazanmak için yapıyorum. Benim fabrikam da var. Sıfırdan nihai ürüne kadar süreci işleyebiliyoruz. Ama perdenin görünmeyen tarafı var. Çin'de benim taşımı benim ocağımdan alıyor, fabrikasına götürüyor, ben de fabrikama getiriyorum. Aynı ebatta, aynı standartta bir ürün haline getiriyoruz. Çin'de benim taşımı benden ucuz satabiliyor. Çin'de mazot bizim yarı fiyatımız. Elektrik enerjisini Çin'den 5 kat daha pahalıya kullanıyoruz. Çin'de 50- 100 dolara işçi çok. Biz işçi bulamıyoruz. Sonuçta örneğin ben 200 dolara sattığım taşın bana maliyeti 150 dolardır. Aradaki 50 dolar üretim maliyetlerinden dolayı eriyip gidiyor. Çin'deki teknoloji bizimkinden daha çok ileri. Çin'deki teknolojiye ayak uydurabilmemiz için bizim teknolojimizi çok daha yenilememiz lazım. Devlet bize sadece bürokrasiyi azaltsın."
"MERMER MODA GİBİDİR"
Dünyadaki en büyük mermer alıcısının Çin olduğuna işaret eden Küçükyaman, şöyle devam etti:
"Hammadde, blok halinde alıyor. Çin'e 'bunu satmıyorum' deme lüksümüz yok. Satmıyoruz dediğimiz an Türkiye'de mermer sektörü kapanır. Devlet, işleyip satarsan 'hakkını az alırım' diyor. Mermer ocağını açmak için 4 bakanlık, 7 kurumdan 17 görüş alıyoruz. Onun için bürokrasinin azalmasını istiyoruz. Mermer aynen moda gibidir. Limra diye Antalya Finike bölgesinde çıkan bir doğa taşı var. Bu taş 10 yıl önce yok satıyordu. Şimdi ise yüzüne bakan yok. İnsanlar alternatif renklere kaydı. Denizli bölgesinde traverten taşı var. ABD en çok alıyordu. Alımı durdurunca arkadaşlarımız sıkıntıya girdi. Bu yıl piyasada çok sıkıntılı süreçteyiz. İhracatımız düşmekte. Çin'de bile durumun iyi olmayacağı söylenmekte. Biz de buna hazırlıklıyız. Isparta'da en kaliteli mermer Sütçüler'de. Satılıyorsa rakam yükseliyor. Sütçüler bölgesindeki taş iyi rakamlara satılıyor. Uzmanlara göre dünyadaki mermer rezervinin yüzde 35-40'ı Türkiye'deymiş."
Mehmet ERÇAKIR/ISPARTA, (DHA)