'Anne- Baba Disleksi Okulu' online projesi başladı

Günümüzde en sık rastlanan okuma, yazma veya matematik gibi akademik becerilerde görülen gelişimsel bir öğrenme güçlüğü olan disleksi, dünyada her 10 çocuktan birinde görünüyor. Uzman Psikolojik Danışman Dr. Fatih Kalkınç, ilkokula başlayan disleksili çocuklarda eğitim alabilecek zihinsel gelişimin farklı olmasından dolayı okuyamadıklarını, yazamadıklarını ve matematiksel işlemleri kavramada zorluk çektiklerini anlattı. Fatih Kalkınç, disleksi konusunda farkındalık yaratılması, bunun için ilk olarak anne, baba ve öğretmenin bilinçlendirilmesi gerektiğini söyledi.

ÜNİVERSİTE SINAVINDA HER YIL ORTALAMA 700 BİN ÖĞRENCİ 'SIFIR' ÇEKİYOR

Türkiye'de her yıl üniversite sınavına giren 2 milyon öğrenciden yaklaşık 700 bininin sıfır puan aldığını anlatan Fatih Kalkınç, “Özellikle Türk çocukları, bu coğrafyada yaşayan çocukların dünya ortalamasına göre zeka ortalaması yüzde 3 daha yüksek. Biz bu kadar zekiyken nasıl başarısız oluruz? Bunun en önemli nedenlerinden biri, çocukların alt yapısının sağlam olmaması, alt yapı sağlam olmadığı için üzerine yeni bir şeyler koyamamalarıdır. Alt yapı dediğimizin aslında özgül öğrenme güçlüğü adı altında söylediğimiz okuma bozukluğu (disleksi), aritmetik bozukluğu (discalculi) ve yazılı anlatım bozukluğu (disgrafi) şeklindedir. Yani çocuk birinci sınıfa başlıyor, okuma-yazma ve matematiği anlama güçlüğü var. Çocuk ikinci sınıfa gelmiş hala okuma yazmaya geçememiş veya dördüncü sınıfa geçmiş hala dört işlemi yapamıyor. Öğretmenler de bu problemin ne olduğunu bilmediği için çocuk bir kenara bırakılıyor. Dört işlemi bilmeyen bir çocuk denklemlere geçemez. Dolayısıyla bu çocuk gün geçtikçe daha da geride kalmaya başlıyor ve 12 yıl eğitim gördükten sonra üniversite sınavında 700 bin çocuk sıfır puan çekiyor" diye konuştu.

'MİLYONER OLANLARIN YÜZDE 40'I DİSLEKSİLİ'

Çocuklarda disleksi tanısının konulabilmesi için önce zeka testi yapıldığını, normal altı zekaya sahip çocuklara disleksi tanısı konulamadığını anlatan Kalkınç, normal veya üstün zekalı olması gerektiğini söyledi. Disleksinin bir dahi hastalığı olduğunu belirten Fatih Kalkınç, “Dünyada buluş ve devrim yapan pek çok kişi disleksili. Örneğin şu an NASA'da çalışan her iki kişiden biri disleksili. Özellikle seçiyorlar. Ayrıca BBC'nin araştırmasına göre sıfır noktasından gelip de milyoner olanların yüzde 40'ı disleksili. Disleksili çocukların yaratıcılıkları üst düzeyde. Örneğin, Albert Einstein, Thomas Edison, Leonardo Da Vinci, Graham Bell ve Steve Jobs. Disleksi aslında şu anki insanoğlunun bir üst versiyonudur ama biz bunun bilincinde değiliz" dedi.

HER 10 KİŞİDEN 1'İ DİSLEKSİLİ

Dünyada her 10 kişiden birinin disleksili olduğunu anlatan Kalkınç, Türkiye'de 18 milyon öğrenci olduğunu, en az 1 milyon 800 bininin disleksili olduğunu söyledi. Üniversite sınavından sıfır puan çeken 700 bin öğrenciden en az 100 bininin üstün zekalı olduğunu düşündüğünü aktaran Kalkınç, “Eğer öğretmenler ve aileler disleksiyi bilselerdi, çocuklara buna göre bir eğitim verip, yönlendirme yapsalardı üniversite sınavından sıfır puan çeken daha az öğrenci olurdu. Bu öğrenciler küçük yaşlarda keşfedilip özel eğitime tabi tutulsaydı belki mühendis, doktor, iş insanı gibi meslekleri olacak ve topluma çok önemli katkıları olacaktı" diye konuştu.

BİR UZMANDAN YARDIM ALIN

Disleksi hakkında Türkiye'de farkındalık yaratmak istediklerini, bunun için yurtdışındaki bazı derneklerle işbirliği yaparak 'Anne- Baba Disleksi Okulu' online projesini geliştirdiklerini anlatan Fatih Kalkınç, öğretmenler ve ailelere yönelik ayrı ayrı ücretsiz online test oluşturduklarını, disleksi tarama programını doldurarak sonucunda çocukta disleksi riski olup olmadığını belirleyebildiklerini söyledi. Kalkınç, test sonucunda çocuğun disleksili olduğu anlaşıldığında bir uzmandan yardım almaları gerektiğini ve yeni eğitim metotlarına yönlendirilmeleri gerektiğini vurguladı.

Aslı DURAN/ ANTALYA, (DHA)