Turgut Güngör
Atatürk'e hakaret edenler, heykellerine saldıranlar, yaşadığı kahramanlıklara yalan, kazandığı savaşlara hikaye diyenler, yobazlık boyutunda zirvede dolaşıyorlar. Tarihi olayları televizyon dizilerinde kendi kafalarına göre değiştirenler, bilgi/belge programlarında sahte deliller yayınlayanlar, özel anma/kutlama günlerinde inanılması güç masallar anlatanlar, Türk milletinin kafasını karıştırıyor, genlerine müdahale ediyor, duygularıyla oynuyorlar.
Kurtuluş Savaşı'nı, Çanakkale'yi, Dumlupınar'ı, Sakarya Meydan muharebesini yok sayan, Mustafa Kemal ve silah arkadaşlarını düşman gören, Osmanlı'nın son dönem padişahlarını göklere çıkaran bir kitle var. Ey halkım ne oluyor? Geçmişinize sahip çıkmayı ne zaman bıraktınız? Tarihinizi inkar etmeyi nasıl düşündünüz?
50 BİN ŞEHİDİMİZ
100 yıllık Türkiye Cumhuriyeti'nin onurlu vatandaşı olmanın gururundan niye vazgeçtiniz? Hiç aklınız yok mu? Düşünmüyor musunuz?
İngilizi, Fransızı, İtalyanı ile işgal edilen topraklarda sizin dedeleriniz, nineleriniz yaşadı ve savaşarak düşmanı Anadolu'dan söktü attı. O günlerde ülkeden kaçan düşmanlar, geride işbirlikçilerini, yandaşlarını bıraktı. 50 yıl sonra ortaya çıkan artçılar vatana göz dikti, kendisinin olduğunu iddia etti, isyan çıkardı. Unutmayalım, bu devlet son dönemde 50 bin şehit verdi.
Apo'nun fotoğraflı posterlerini İstanbul'da üst geçide asanlar, ülkeye ihanetin dozunu kaçırıyor. Türk halkının sinir uçlarıyla oynayan, sözde barış süreciyle ilişkilere normal görünümü verenler, tepki gösterenlere gözaltı sopasıyla karşı koyanlar, tehlikeli bir oyun oynuyor. Kimse, vakur halkın sabır durumunu test etmeye çalışmasın.
İHANETİN ZİRVESİ
"90 yıllık Cumhuriyet reklam arasıydı sona erdi" diye yola çıkan, haddini bilmez bir kafa, "isteseniz de istemeseniz de yeni bir devlet kuruyoruz" sözleriyle adeta meydan okuyor. Cumhuriyete karşı çıkma, kafa tutma vatana ihanetin zirve noktasıdır.
Dini inanç sistemine müdahele ile uyutma ve uyuşturma sürecine sokulan yoksul halkın milli duyguları da yıllardır törpülenerek yok ediliyor.
Benliğini giderek kaybeden, düşüncesiyle yozlaşan, bana dokunmayan yılan bin yaşasın moduna giren, çekingen olan, korkaklaşan halk derin bir sessizliğe mahkum ediliyor.
Sahte dinci, sahte milliyetçi, sahte kapitalist partiler, sahte sivil toplum kuruluşları, sahte sendikalar ve türlü çeşitli sahtelikler bitmiyor. Yıllardır gerçekle sahtenin karıştığı ve ayırt etmenin zorlaştığı bir karmaşık süreç yaşanıyor.
ÇAĞDAŞ UYGARLIK
Atatürk'ü önder bilenler ve onun eserlerine, yaptıklarına, devrimlerine sahip çıkanlara karşı, padişah diyenler, halifelik isteyenler, şeriatı övenler, şehitlerin yasını tutanlara karşı Apo paçavralarını sokaklarda dolaştıranlar ne yazık ki aramızda dolaşıyor. Ne oluyoruz ey halkım? Aklınızı mı yitirdiniz? Ne yapmak istiyorsunuz?
Türk halkı Atatürk (cumhuriyet), padişah (hilafet), Apo (bölünme) üçgeninden bir çıkış yolu aramaya mahkum edilemez, bu seçeneklere zorlanamaz. Türkiye Cumhuriyeti çağdaş uygarlık düzeyinde değerli bir ülke olmalıdır. Bugün bilerek, isteyerek yapılan, yabancı kaynaklı toplum mühendislerince dizayn edilmeye çalışılan, karanlık yozlaşma modeli kabul edilemez. Mustafa Kemal Atatürk'ün kurduğu ve yönetim şeklini belirlediği Türkiye Cumhuriyeti, her türlü tehdide karşı modern yüzüyle karşı koyacak ve bu yüzyılın parlayan yıldızı olacaktır.
![]() ![]() |
![]() |
![]() Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır. Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım. |