Son sözü ilk cümle olarak yazayım. Bir parti yükselişe geçtiğinde, "Yamyamlar" ortaya çıkar ve rant bölüşümünden pay almak için her yolu meşru görür.

Siyaseti, politikacıları, partilerin gelişim ve değişimlerini 1974'ten bu yana aktif olarak izliyorum. Parlamento muhabirliği yaptım, yıllarca bütçe görüşmeleri, soru önergeleri, grup toplantıları izledim. Başbakanlar, cumhurbaşkanları, siyasi parti genel başkanları ile görüştüm, seçim gezilerinde görev aldım.

 Bir yıl önce 31 mart yerel seçiminde alınan başarılı sonuçlar, CHP'nin iktidar yolunu aydınlatınca, birileri partiye, onun kadrolarına doluşuyor. Siyasette öyle bir hava oluştu ki, hemen herkes CHP'ye oy verdiğini övünerek dile getiriyor. Ekrem İmamoğlu'nun başlattığı seçim toplantılarına kalabalık kitleler katılıyor.

CHP'YE İLGİ ARTIYOR

Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş ile bir ivme yakalayan ve oyları artan, ilk seçimde iktidar olma potansiyeli beliren CHP'de, iyi şeylerin yanında tuhaf, saçma, ilginç bir takım gelişmeler de yaşanıyor. Halkın umut olarak baktığı partinin içi adeta bir kazan gibi kaynıyor. "Hep birlikte" sloganı ile hareket eden CHP'de ilginç transferler yapılıyor. Belediye meclis üyeleri, başkanlar, milletvekilleri bir süredir 6 oku tercih ediyor. İşte ne oluyorsa bu noktadan sonra oluyor. 

Partilerin iktidara hazır kadroları olmadığı gerçeği bu noktada karşımıza çıkıyor. Akademisyenler, hukukçular, mühendisler ve daha nice farklı meslek grupları adeta kuyruğa girmiş gibi CHP'ye doluşuyor. Hiçbir inceleme, araştırma, soruşturma olmadan, parti içi eğitimden geçmeden, CHP'nin tarihsel öyküsünü bilmeden, her başvuran parti üyesi oluyor. Biraz daha uyanıklar, her aşamada görev almak için hemen her yolu deniyor.

BEYKOZ'DA NE OLDU

Örnek bir olay. Son olarak CHP'li Beykoz Belediye Başkanı tutuklandı. Kim ihbar etmiş? Başkanın danışmanı bir profesör, başkanın özel kalem müdürü ile tartışmış, CHP'li 4 üye ile birlikte bazı belgelerle Cumhuriyet Savcılığına başvurmuş.

Bu olay ne ilk, ne de son olacak. Kemal Kılıçdaroğlu döneminde bu parti nelere tanık oldu. Kendi içinden birileri ispiyonculuk yaptı, sahte belgeler savaşı yaşandı. Hatay'da yerel seçim için akıl almaz tezgahlar döndü. Lütfü Savaş'ın parti değiştirmesi de bir takım katakulli işler sonunda oldu. O nedenle Beykoz'da yaşanan -kalenin içinden dinamitlenmesi- olayına şaşırmadım. Halkın CHP'ye olan ilgisi arttıkça bu ve buna benzer yeni şikayetler ve ardından gelen tutuklama benzeri haberler de çoğalabilir.

YETERSİZ KADROLAR

Yerel yönetimlerde imardan inşaata, ihaleden kadrolaşmaya her alanda rant bölüşümü ve çıkar savaşlarına yıllardır tanık olunuyor. Parti yöneticileri disipline önem verse, şeffaf olsa da kadroların her kademesindeki insanları kontrol edemiyor. Yolsuzluklar, rüşvetler, skandallar bu nedenle ortaya çıkıyor. Seçimde 10-20 milyon oy alan partilerin üye sayısının 1 milyonla sınırlı kalması, eğitimli insan kaynaklarının yetersiz oluşu, başkanlar/yöneticiler ve çevrelerinin kısıtlı dar kadrolarla çalışması, "politika yamyamlarına" zemin hazırlıyor. Yıllardır yerleşmiş, kemikleşmiş iktidar kadrolarını değiştirmek için bilgili, donanımlı, uzlaşmacı, mücadeleci, gerekirse savaşacak, partiyle özdeşleşmiş kişilere gereksinim var. Yoksa politika yamyamları denilen arsız tipler, yeni rant kapısı olarak gördükleri, oyları yükselen partinin kadrolarına doluşur. Politika yamyamlarını iyi tanıyın.