Kısa bir hatırlatma yaptıktan sonra asıl meseleye geçeyim.

12 Eylül 2010 Anayasa Referandumu öncesi Başbakan Erdoğan Antalya’da  bir miting yapmıştı.

Dönemin Antalyaspor Kulübü Başkanı Hasan Akıncıoğlu, yanında teknik direktör Şifo Mehmet’i de alarak miting alanına gitmiş,  Erdoğan’a Antalyaspor forması hediye etmişti.

O tarihte Hürriyet’teydim ve Akıncıoğlu ile Şifo Mehmet’e bir yazımda şunu sormuştum;
‘Kılıçdaroğlu ve Bahçeli’de Antalya’ya gelecek. Acaba, onlara da forma hediye edecek misiniz? Antalyaspor’un siyasete alet edilmesi doğru mu?’

Kılıçdaroğlu ve Bahçeli geldi ama forma hediye eden olmadı.

Aradan 4 yıl geçti.

Başbakan bu kez Cumhurbaşkanlığı seçimleri için Antalya’ya geldi.

Antalyaspor’da başkan değişmiş, Akıncıoğlu’nun yerine Gültekin Gencer gelmişti.

Ancak, yine 4 yıl önceki gibi bir durum ortaya çıkmıştı.

Gencer, Antalya’da  Cumhurbaşkanı  adayı Erdoğan’a Antalyaspor forması hediye etti.
Gazeteler yazdı, çizdi… Televizyonlar verdi.

Ben, tarih tekerrür mü edecek, yoksa Antalya’ya Erdoğan’dan sonra gelecek cumhurbaşkanı  adayları Ekmeleddin İhsanoğlu ve Selahattin Demirtaş’a da birer forma hediye edilip 4 yıl önceki görüntünün izi silinecek mi diye düşündüm.

Ve tarih tekerrür etti.

Cumhurbaşkanı adaylarından Erdoğan’a forma hediye eden Gültekin Gencer,  İhsanoğlu ve Demirtaş’ı es geçti.

Geçen gün Gültekin Gencer’i arayıp sordum, ‘Bu yaptığınız doğru mu?’ diye…

Gencer,  Erdoğan’ın programıyla ilgili hem Antalyaspor’a, hem başkanı olduğu DÖSİAD’a davetiyeler geldiğini, yönetim kurulu üyelerinin de davet edildiğini, AKP yetkilileri tarafından telefonla arandığını söyledi.

Ekmeleddin İhsanoğlu ve Selahattin Demirtaş’ın Antalya programından haberdar olmadıklarını, davetiye almadıklarını, telefonla dahi aranmadıklarını söyleyen Gencer şunları anlattı;

“Başbakan gelmeden önce konu Antalyaspor yönetiminde tartışıldı.  Sadece Başbakan için değil, gelen tüm cumhurbaşkanı adayları için Antalyaspor formaları verilmesi kararlaştırıldı. Ancak, başbakan hariç, diğer adayların ne gelişleriyle ilgili bize bir program, ne de davetiye iletildi. Yoksa bu konuda bizim taraf olmamız mümkün değil. Ayrıca, şunu da söylemek istiyorum. Sayın Mustafa Akaydın, başkanlığım döneminde bir kez olsun Antalyaspor’a gelmedi. Sayın Türel üç kez geldi ve toplantılarımıza da katıldı. Keza, sayın bakanımız Mevlüt Çavuşoğlu’da bizi yalnız bırakmadı.”

Gencer’e, ‘Sayın Deniz Baykal, başkan seçildiğinizde gelmişti’ hatırlatmasını yaptım, şu cevabı aldım;
 
‘Evet, sağ olsun ziyaret etti. CHP İl Başkanı Devrim Kök’te bir kez gelmişti. Ama, konu bu değil… Başbakan hariç cumhurbaşkanı adaylarından bize davetiye gelmedi. Bu durumda katılmamız söz konusu olamaz. Katılamayınca forma da hediye edemedik haliyle…’

Konu hep dönüp dolaşıp,  aynı kapıya çıkıyor; plansızlık, programsızlık…

Bu meselede ne Ekmeleddin İhsanoğlu’nun, ne de Selahattin Demirtaş’ın zerre kadar suçları yok. O programları yapan her kimse şunu biliyor olmalı; kentin dinamikleri ile ilişkin olmazsa, çağırmazsan gelmezler.

Sonra da, benim gibi olandan bitenden bi haber,  ‘Antalyaspor’a yakışmadı, Gültekin Gencer, diğer cumhurbaşkanı adaylarına çok ayıp etti’ diye hayıflanır dururuz.
 


.