İsrail'in Gazze'deki soykırımı tüm şiddetiyle devam ediyor. İsrail ev, okul, hastane, cami, kilise demeden bombalıyor. Her biri sivil alan. Çocuklar, kadınlar, gençler ölüyor. Diplomatlar, gazeteciler, doktorlar, insani yardım görevlileri masum olmalarına karşın can veriyor. Uluslararası hukuk, insan hakları, özgürlükler, uygarlık, demokrasi ayaklar altında sürünüyor. Batı ve aydınlar, bilim insanları, akil politikacılar suskun, konuşmuyor, tepki vermiyor, kınamıyor. 40 binden fazla insan hayatını kaybetmiş ve Siyonizm kendi yandaşlarını adeta esir almış, olanları umursamıyor. 

Paris'te bir kadın, bu soykırıma karşı çıkan Fransız milletvekillerine şunları söylüyor:

"Yakında sizin de telsiziniz çalacak, göreceksiniz. Lübnan'daki telsizler bip bip yaptı. Sizinkiler çalmadı mı? Ben siyonistim ve bundan mutluyum."

Bu sözleri söyleyen ve karşısındakileri terörle tehdit eden kadın, "insanım" diye aramızda dolaşıyor.

RUSYA BOŞ DURMUYOR

Rusya ile Ukrayna arasındaki savaş iki ülkenin insanlarının günlük yaşamlarını olumsuz etkiliyor. Savaştan kaçan, askere gitmek istemeyenler yollardan, iş yerlerinden zorla alınıyor ve cephe neresi ise oraya sürülüyor. İnsan yaşamının hiçbir değeri yok.

ABD ve AB kendi adına savaşa soktuğu Ukrayna'ya her türlü desteği sağlıyor, para ve silah veriyor. 

Rusya da boş durmuyor ve Kuzey Kore'den başka yeni müttefikler buluyor. Çin ile Rusya askeri işbirliği anlaşması imzalıyor. Ukrayna ile savaşan Rusya'ya, Çin asker göndermeyi kabul ediyor.

 ABD ile Rusya arasındaki örtülü savaş Ukrayna'da oluyor. Çin, Rusya'nın olası yenilgisi durumunda, Avrupa ve Asya'nın kontrolünün ABD'ye geçmesinden endişe ediyor, bu olasılığı ortadan kaldırmak için devreye giriyor. Ukrayna'ya verilen modern silahlar Rusya'nın kritik askeri tesislerini vuruyor. ABD anlaşıldığı kadar Rusya'yı nükleer silah kullanmaya zorluyor.

KAZAN KAZAN ÖNERİSİ

1 milyon 320 bin kişilik orduya sahip Rusya acil bir kararnameyle, askeri gücünü 2.5 milyona çıkarma kararı aldı. Rusya Federasyonu Büyükelçi Müsteşarı ve Rus evi Ankara müdürü Doçent Doktor Alexandr Sotniçenko şu ilginç çağrıyı yaptı:

"ABD bağımsız devlet istemiyor. AB güçlü devlet istemiyor. Türkiye zaten Avrupa'da değil Avrasya'da. Türkiye BRİCS'e girsin. Petrol ve enerji bizde. Teknoloji de Çin'de. ABD'ye mahkum değilsiniz. BRİCS'e girin bölücülük biter. ABD bu defa Türkiye'yi yeniden kazanmak için Kürdistan projesini anında çöpe atar. Siz de kazanırsınız biz de."

Türkiye'ye önerilen bir diplomatik "kazan- kazan". Rusya'nın üst düzey bürokratlarının yüzde 90'ı Türk'tür. Rusya Federasyonu'nda özerk veya yarı özerk 14 Türk bölgesi bulunuyor ve Rusya nüfusunun yarısı da Türk. Rusya bu öneriyle, federasyondaki Türk etkinliğine de sıcak bir mesaj veriyor.

ABD ZORLAYABİLİR

BRİCS(Brezilya, Rusya, Hindistan, Çin ve Güney Afrika Cumhuriyeti) ülkelerinin ekonomik büyüklüğü, dünya ekonomisinin yüzde 45'ini oluşturuyor.

Türkiye, NATO üyesi bir ülke ve jeopolitik konumu nedeniyle, olası 3 Dünya Savaşı'nın çemberinde yer alıyor.

İsrail'in hamisi olan ABD, Ortadoğu projesinde bir karar noktasında bulunuyor. ABD desteğini sürdürür ve İsrail'in Lübnan, Suriye, Ürdün'le savaşını büyütebilir. ABD güney sınırımıza yakın PYD'yi Türkiye'ye yönlendirebilir, Ege'deki karasularının 12 mil konusuyla Yunanistan'ı kışkırtarak Türkiye'yi iki cephede savaşa zorlayabilir. Akdeniz'de dolaşan ABD donanma gemileri ve Dedeağaç sınırındaki ABD ağır zırhlı birlikleri, Türkiye için olumsuz gelişmelerdir. Türkiye bu kaos ortamından Atatürk'ün "Yurtta barış cihanda barış" direktifiyle esenliğe ulaşacaktır.