Bilindiği üzere geçen cumartesi (31 Mayıs 2014) günü saat 18.00’de, Gezi Direnişinin Birinci Yıldönümü yürüyüşü için, Aydın Kanza Parkından Cumhuriyet Meydanına kadar, CHP’nin de katıldığı sivil toplum kuruluşları, etkili bir miting gerçekleştirdi. Toplanma ve Cumhuriyet Meydanına yürüyüş yaklaşık 2 saat sürdü. Aydın Kanza’dan başlayan yürüyüş; AKP Halka Hesap Verecek, AKP’nin Polisi Uğur’un Katili, Faşizme Karşı Omuz omuza, Her Yer Gezi, Her Yer Taksim,Bu daha başlangıç gibi günün anlam ve önemini belirten sloganlarla Orduevi’nin önüne kadar 2 saatte gidildi. Biz CHP’li Grup, yürüyüşün en sonunda ilerliyorduk. Birde ne görelim, Mustafa Akaydın ve 3-4 kişilik bir grup arkadan gelip, Orduevi’nin orada yürüyüşe katıldı ve hemen kaş-göz işaretleri ile insanları yararak, CHP pankartının arkasına yerleştiler. Sanki dersin Aydın Kanza’dan beri yürüyormuş imajı verdiler. Bu da yetmedi, Mustafa Akaydın yürüyüşe katılırken elinde herhangi bir bayrak ve flama yoktu. Öne geçti ve eline bir Kalpaklı Atatürk Resmi bulunan Türk Bayrağı tutuşturuldu ve yukarı kaldırarak sallamaya başladı. Kurgu düşünülmüş ki hemen fotoğraflar çekiliyor, özel ilgiler gösterilerek öne çıkarılıyor. Zannedersiniz ki bu bıçkın CHP’li, sabahtan bu yana meydanlarda, ağır bedel ödeyerek gelmiş kahraman CHP’li olarak gösterilmeye çalışılıyor. 50 Metre sonra Cumhuriyet Meydanına varıldı. Mustafa Akaydın sittin senedir CHP’li edasında gülücükler dağıtıyor, etrafında dönen 3-4 kişilik fırıldak, son dakika yaptıkları başarıdan büyük haz duyduklarını sanıyorlardı. Arkada grup geri çekilmiş, dağılmış ve neredeyse tek başına kalmıştı. Bizlerin cevabını merak ettiği 3 soru var: Birincisi, Mustafa Akaydın, slogan atmamak için mi yürüyüşün sonunda katılmıştır? İkincisi, Mustafa Akaydın hiç emek harcamadan, 2009’da beşbuçuğa beş kala Deniz Baykal tarafından istifa ettirilip, CHP Antalya Büyükşehir adayı ve 31 Mayıs 2014 Gezi mitinginde Cumhuriyet meydanına 50 metre kala CHP grubunun içine girip, öne geçip, saatlerce yürüyormuş gibi yaparak, CHP’yi hep sondakika kullandığını tüm CHP’lilerin yuttuğunu mu sanıyor? Üçüncüsü, Mustafa Akaydın’ın etrafında dönenlerden aldığımız bilgiye göre “Mustafa Hoca, milletvekilliğine hazırlanıyor” söylemi de erken düşünülmüş bir kurgu mu? Sonuç; Mustafa Akaydın seçildiği 2009’dan 30 Mart 2014’e kadar CHP’li olmadığını her fırsatta ifade etti, ne zaman Adliyelik oldu, örgüt aklına geldi. Adliyeden çıktığında örgütü unuttu. Mustafa Akaydın hep birileri tarafından, önemli tarihsel dönemeçlerde, genelde bir seçim arifesinde ve örgüt gücüne ihtiyaç duyulduğunda, sondakika CHP’li olarak gösterilmeye çalışıldı. Bu birilerinin son günlerdeki manevraları, çıkar ilişkileri Mustafa Akaydın’ın kimlerle ilişkisi olduğunu göstermektedir. CHP İl yönetimi, bazı CHP Antalya Merkez İlçe Başkanları, Mustafa Akaydın, Ercan Erkan, Pınar Toğaç başta olmak üzere, Antalya Milletvekillerinin çalışmayışları ve Akaydın ve Devrim KÖK’ün kişisel çatışmaları, Deniz Baykal’ın sönmüş ateşini körüklemeye çalışanlar, mikro ve makro milliyetçilik yapanlar, Antalya’da CHP’nin başarısızlığının mimarları olarak CHP tarihine geçeceklerdir.
Başarısız ve kirli olarak anılan insanların, millettin vekili gibi ulvi bir göreve getirilemeyeceğine adım gibi inanıyorum.
Çünkü artık Mustafa Akaydın’nın soyadı değişmiş Mustafa Akaydın HAZIRYİYEN, Devrim Kök’ün soyadı değişmiş Devrim Kök KOLTUKSEVER, Ercan Erkan’ın soyadı değişmiş Ercan Erkan KOLTUKDEĞNEĞİ olmuştur.
Uyan Antalya! Elden gidiyorsun! Sana yakışan, seni Antalya’da, ülkede ve dünyada temsil edecek insanları seç.