Başbakan Erdoğan’ın, ünlü 3’ncü balkon konuşmasının ardından seçim süresince kendisiyle ilgili söylenenlerden dolayı açtığı davalardan feragat ettiği ve ‘Helalleştiği’ açıklanmıştı. Gerçi, Müjdat Gezen ve birkaç kişi bu ‘Helalleşme’nin dışında tutulmuştu.
Başbakanın helalleştiği kişilerden biri olduğu açıklanan Kılıçdaroğlu’nun tepkisi de, “Zaten açtığı davaları kaybedeceğini biliyordu” olmuştu.
Antalya’da siyaset dünyasında ‘helalleşmesi’ gereken iki kişi var.
Bunlardan biri AKP Milletvekili Menderes Türel, diğeri CHP Milletvekili Yıldıray Sapan…
Türel ve Sapan ikilisinin yıldızı bugüne kadar hiç barışmadı.
Sapan CHP merkez ilçe başkanı, Türel büyükşehir belediye başkanı iken başlayan kapışma, 12 Haziran genel seçimlerinde de sürdü.
Sapan, Türel’e, ‘Varan-1’, ‘Varan-2’ ve ‘Varan-3’ adını verdiği basın açıklamalarıyla yüklendi. O dönem verdiği ihaleleri masaya yatırdı.
Türel de, Sapan’ın eşiyle olan kavgasını her ortamda dillendirdi. Hatta, kendisine yakın gazetecilere bu olayın üzerine gitmelerini empoze ettiği söylendi.
TÜREL’ E SORDUM: HELALLEŞECEK MİSİNİZ?
Menderes Türel’e, “Yıldıray Sapan ile helalleşecek misiniz?” diye sordum. İlginç bir cevap verdi; “Balkona çıksın, ‘Menderes Türel hakkını helal etsin’ desin, o zaman bakarız” dedi. Sonra, bunun da yetmeyeceğini belirten cümleler kurdu. Dedi ki; “Helalleşmek için birinin hakkının geçmesi lazım. Burada helalleşmesi gereken ben değilim. İftira çamuru atan, yalana, dolana başvuran ben değilim. O beyefendi, ki ona beyefendi de demek istemiyorum, o zat, hakkımda demedik laf bırakmadı. Aileme varıncaya kadar iftiralar atı. Bu siyaset değil, insani bir olaydır. Ben ise kendisiyle ilgili tek iftira atmadım. O benimle ilgili ne söylediyse cevap olarak mahkemeye gittim. Adını ağzıma bile almadım.”
“Peki” dedim Türel’e ‘Helalleşmek için hiç mi ihtimal yok?”… Cevabı şu oldu; “Bu dünyada helalleşmem. Önemli olan öteki dünyadır. Öteki dünyaya bırakacağız bu işi”…
DÖSİAD Başkanı Gültekin Gencer’in seçimden hemen sonra milletvekillerini davet ettiğini, o davete sadece kendisinin ve Mevlüt Çavuşoğlu’nun geldiğini hatırlattım Türel’e ve sordum; “Gencer, ikinci bir yemek yapmak istiyor. Ve, bu yemeğe yine tüm milletvekillerini çağıracak. Yıldıray Sapan ilk yemeğe bebeği olduğu gerekçesiyle katılmamıştı ama o yemeğe geleceğini söylüyor. Siz gelecek misiniz?”
Bu kez tavrı netti; “Onun olacağı ortamlara ben gelmem. Benimle helalleşmeyen adamın katıldığı yemeğe de, ortama da gitmem.”
Türel’e, “Yıldıray Sapan ‘Antalya için herkesle bir araya gelirim’ diyor. Ama siz olumsuz yaklaşıyorsunuz?” diyorum, ‘Antalya’ adı geçince tavrını biraz yumuşatıyor; “Ben, Antalya için Mustafa Akaydın ile bile bir araya gelirim” diyor.
Anlaşılan, Akaydın ile olan ilişkileri Sapan’dan daha keskin…
SAPAN’A SORDUM: ‘SİZ HELALLEŞECEK MİSİNİZ?”
Aynı konuyu bu kez Yıldıray Sapan ile konuşuyorum.
CHP’nin ‘Şahin’ milletvekili Sapan’ın ‘helalleşme’ konusundaki tavrı Türel gibi… Ancak, ‘Antalya için yapmaz mısınız?’ dediğimde yelkenleri suya indiren bir cevabı var;
“Ben Antalya’nın çıkarı için düşmanımla bile birlikte olurum. Önemli olan Antalya’nın çıkarıdır. Kişisel kavga ve rekabetler Antalya’nın çıkarı söz konusu olduğunda bir kenara bırakılmalıdır. İsterdim ki o da öyle hassas bir sağ duyuya sahip olsun”…
Sapan’a, ‘Türel sizinle, hiçbir ortamda bir araya gelmeyeceğini söylüyor, ne diyorsunuz buna?” diye soruyorum. Hatta, DÖSİAD’ın önümüzdeki süreçte düzenleyeceği yemeği kastederek, buna katılıp katılmayacağını öğrenmek istiyorum. “Katılacağım tabi” diyor ve ekliyor;
“Orada Türel varmış, yokmuş beni ilgilendirmez. Ben milletvekiliyim, temsil noktasındayım. Onun için kişileri ayırt edecek lükse sahip değilim. Düşmanım bile olsa Antalya’nın çıkarı için masaya otururum. Türel varmış yokmuş bakmam. Çünkü, ben ondan daha çok Antalyalıyım. Buna inanın. Çünkü, Antalya için ondan daha çok mücadele verdim.”
Sapan’a, “Türel, kendisi hakkında iftira attığınızı söylüyor” diyorum, fazla detaya girmeden kısa ve net cevap veriyor: “43 yaşındayım hayatımda kimseye iftira atmadım. Dün ne söylediysem bugün de yarın da onu söyleyeceğim”...
Kıssadan hisse, durum şu: Antalya daha çoook Sapan-Türel çekişmesine, kavgasına sahne olacak. Antalya’da başlayan bu rekabet anlaşılıyor ki Meclis’te de sürecek. Dileğim, bu ikilinin en azından Antalya’nın çıkarları için bir araya gelmesi, rekabeti, çekişmeyi sadece ve sadece, ‘Siyaset’ odaklı yapması, Antalya’nın çıkarı söz konusu olduğunda da ‘Tek yürek’ olması.