Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Yargıtay ile Danıştayda daire ve üye sayısını artıran, Adli Tıp Kurumunda döner sermaye ödemelerini düzenleyen 6110 sayılı Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunu onayladı.
Cumhurbaşkanlığı Basın Merkezinden yapılan açıklamaya göre Gül, kanunu yayımlanmak üzere Başbakanlığa gönderdi.
Yasaya göre, Yargıtayda 32 olan daire sayısı 38'e, Danıştayda 13 olan daire sayısı 15'e çıkarılacak. Buna göre, Danıştay, 14'ü dava, biri idari daire olmak üzere 15 daireden oluşacak.
Yargıtay'ın üye sayısı 250'den 387'ye, Danıştaya da ise 95'ten 156'ya çıkarılıyor.
Onaylanan bu yasayla Yargıtay ve Danıştay'da daire sayıları artacak. Yüksek yargıda önemli değişiklikler olacak.
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Yargıtay ve Danıştay'a yeni daire kurulmasını öngören kanunu onaylamasına ilişkin değerlendirmesinde yüksek yargının üzerindeki dosya yükü ve zaman aşımı nedeniyle suçluların serbest kalmasının etkili olduğunu söyledi. Gül, yasayı danışmanlarına incelettikten sonra onayladığını belirterek, “Adaletin hızlanmasına daha çok önem verdim” dedi.
Cumhurbaşkanı Gül, İran’a gidişi öncesinde Esenboğa Havalimanı’nda yaptığı basın toplantısında soruları yanıtladı. Yargıtay ve Danıştay’a yeni daire kurulmasını öngören kanunu imzalayarak Başbakanlık’a gönderen Gül’e Cuma günü yüksek yargı başkanlarının gerçekleştirdiği ziyaretlerde sundukları endişelerini paylaşıp paylaşmadığı soruldu. Bugün sadece yargıyla ilgili kanunu değil Ticaret Kanunu’nu da onayladığını hatırlatan Gül yasayı ve yasayla ilgili kaygıları hukuk bürosunda danışmanlarına incelettiğini kaydetti. “Danışmanlarımın bana verdikleri bilgi çerçevesinde yayınlanmasında bir sakınca bir problem olmadığını gördüm” diyen Gül yüksek yargının üzerindeki dosya yüküne değinerek şunları söyledi:
“Avrupa yüksek mahkemelerinin bütün dosyalarını toplasanız bizim yüksek yargının dosyalarının yarısı bile etmiyor. Böyle büyük bir yükle karşı karşıyalar. Bundan sonra da adaletin tecellisi gecikmektedir. Çok inanılmaz bir gerçekle karşı karşıyayız. O da zaman aşımı. Bu sene 20-25 bin dosya zaman aşımına uğrayacaktır. Eğer bu şekilde devam ederse 4-5 sene içerisinde Yargıtay’daki ceza dosyalarının 200 bini zaman aşımına uğrayacaktır. Zaman aşımı herkesin yaptığının yanına kar kalması demektir. Böyle bir durumla karşı karşıya olduğumuz bilgileri önüme kondu. Buna ilave olarak bir de tahliye edilenleri düşünün. Geçenlerde gördük yer yerinden oynadı. Hatta en son İzmir’de yazık bir kızcağızın başı testere ile kesildi. Zanlısı 6 sene sonra yargılama bitmediği için tahliye edilmek zorunda kalındı. Bütün bunlardan dolayı yüksek mahkemeleri de suçlamamak gerekiyor. Çünkü önlerinde büyük bir dosya sayısı var. Bu durum karşısında adaletin hızlanmasına daha çok önem verdim. Muhakkak ki bana iletilenlerden makul karşılanabilecek serzenişler de söz konusudur. Ama şu söylediğim manzara Türkiye için inanılmaz bir manzaradır.”
-İSTİNAF MAHKEMELERİ SÜRATLE ÇIKARILMALI-
Gül Yargıtay ve Danıştay’da yaşanan yoğunluğun giderilmesi için sadece yasanın da yeterli olmadığını sözlerine ekledi. İstinaf Mahkemelerinin de süratle çıkarılması gerektiğini ifade eden Gül “Bunu da yakından takip edeceğim. Ancak bu şekilde Türkiye bugün ki iç yaralayıcı durumdan kurtulabilir” dedi.
-MISIR’DA SİVİL YÖNETİME GEÇİLMELİ-
Cumhurbaşkanı Gül, Mısır’da Hüsnü Mübarek’in istifasının ardından gelinen son duruma ilişkin değerlendirmesinde ise bütün bu süreçten Mısır halkının ve devletinin mutlu çıkmasını arzu ettiklerini belirtti. Bütün İslam dünyasında özellikle Ortadoğu bölgesinde olağanüstü bir değişim süreci yaşandığını dile getiren Gül, “Bu değişimi liderler yapamadığı için halk öncülük etmektedir” dedi. Gül Mısır halkının huzur ve refahına büyük önem verdiklerini belirterek “Mısır’ın geleceği Mısır Silahlı Kuvvetleri’ne tevdi edilmiştir. Onların elindedir. Mısır Silahlı Kuvvetleri de bu süreci bir kardeş mücadelesine kardeşkanı akmasına fırsat vermeyecek şekilde götürmüştür. Bundan sonra da en kısa süre içerisinde sivil bir yönetime devretmek için üstüne düşen çabaları hızlı bir şekilde göstereceğini tahmin ediyoruz” diye konuştu.
-KORSAN FİLM AÇIKLAMASI-
Gül, ayrıca Türkiye’de gösterime henüz girmemiş olan King’s Speech filmini izlemesine ilişkin “Korsan Film izledi” değerlendirmelerine de açıklık getirdi. Kendisine değerli seçme filmler ve kitapların zaman zaman gönderildiğini dile getiren Gül “Bunların hepsi danışmanlarım tarafından bana veriliyor. Herhangi bir şekilde yasal olmayan bir film bana verilmez. Nasıl geldiği ile ilgili açıklamalar yapıldı. Bu konuda Kamuoyunun hassasiyetini takdirle karşıladım. Kültür ve sanat faaliyetlerinin kök bulması için bu kuralların yerleşmesi çok doğrudur” dedi.
-KKTC’Yİ KİMLERİN YÖNETECEĞİNE HALK KARAR VERECEK-
KKTC’deki Türkiye protestosu ve onun ardından yaşanan gelişmeleri ve iki ülke ilişkilerini de değerlendiren Gül “Bunlarda bir anormallik görmüyorum çünkü her şeyden önce Türkiye yavru vatan olan KKTC’nin sağlamlaşması kökleşmesi demokrasisinin kökleşmesi ekonomisinin kendi kendine yeterli hale gelmesi ve kendisini ispatlaması için fedakarlıklarda bulunmaya devam edecektir” dedi. Gül Türkiye’nin siyasi ve ekonomik bakımdan da KKTC’nin yanında olmaya devam edeceğini belirterek “KKTC’yi kimlerin yöneteceğine Kıbrıs halkı karar verecektir. Bu ilişkilerin en sağlıklı bir şekilde götürülmesi ve KKTC’nin geleceğinin çok güçlü olması için Türkiye de elinden gelen gayretleri göstermektedir. Tüm bunları bunun bir parçası olarak görmekte yarar vardır” diye konuştu.
|
|
Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır. Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım. |