Elmalı İlçesine bağlı Mermer Ocağı’nın çevreye ve kutsal yerlere zarar verdiğine ilişkin basında çıkan haberlerden dolayı şirket avukatı Avukat Koray Keleş bir açıklama yaptı. Bu konuda bugüne kadar sessiz kaldıklarını belirten Keleş’in açıklaması şöyle:
“Yargıya intikal etmiş bir olay hakkında yargıyı etkilememek ve yargı kararının üzerinde bir beyanda bulunmamak adına bugüne kadar açıklama yapılmamıştır.Sayın Antalya 3. İdare Mahkemesi tarafından verilen yürütmenin durdurulması kararı ara karar niteliğinde olmakla nihai bir karar değildir. Tarafımızca Yürütmenin Durdurulması kararına yasal süresi içerisinde itiraz edilmiş ve itiraz dilekçemize ilişkin inceleme henüz sonuçlanmamıştır. Antalya 3. İdare Mahkemesi’nce verilen karar gereğince keşif yapılmış ve yapılan keşif sonrasında bilirkişi raporu düzenlenmiş bulunmaktadır. Yapılan keşif ve düzenlenen bilirkişi raporu kanımızca yetersizdir. Müvekkil şirket ruhsat sahasında çalışmaya başladıktan sonra dava açılmış olmakla yargılamanın devamı sırasında kutsal sayılan yerlere ve tarım arazilerine zarar verilmediği açıktır.
KÖYLÜLER İŞSİZ KALIR
Tekke Köyü’nde doğan ve orada ikamet eden kişiler de ruhsat sahasında işçi olarak çalışmaktadırlar. Tekke Köyü’nün şehir merkezine olan uzaklığı tarım ve hayvancılık dışında çalışılabilecek iş kolunun bulunmaması, genç nüfusun artması ile birlikte işsizlik oranının yükselmesi sebebi ile köy halkı çalışma ve iş sahibi olma imkanını elde etmiş bulunmaktadır. Yürütmenin durdurulması ile köy halkına sağlanan istihdam önlenmiş olacak ve şu anda çalışan işçilerin işsiz kalmasına sebebiyet verilecektir. Şayet bu köy insanları kutsal saydıkları bu yerlere müvekkil şirketin işlettiği mermer ocağının zararının olduğunu düşünmüş olsalar bu ocakta çalışma yapmazlar, yapanlar ise köyün tepkisine maruz kalırlardı.
Davacılardan Niyazi Özel ve Abdal Musa Derneği Başkanı Ali Eriş Antalya 3. İdare Mahkemesi’ne sunmuş oldukları dilekçe ile mermer ocağının kutsal sayılan yerlere ve tarım arazilerine zarar vermediğini bu nedenle davalarından vazgeçtiklerini belirtmişlerdir.
Genellikle alevi vatandaşlarımızın yaşadığı ve davaya konu ruhsat sahasına yakın köylerden olan Akçaeriş Köyü Muhtarlık Heyeti kararında “Köyün 4/3’nün katılım ve görüşü ile ruhsat sahasının gerek kutsal olarak belirtilen yerlere, köye, tarım arazilerine ve ağaçlara ayrıca su kaynaklarına bir zarar vermediği” açık bir şekilde belirtilmiştir.
MESAFE: 1551 METRE
Bilirkişi raporunda, keşif tarihinde yapılan inceleme sonucunda dava konusu maden sahasına ait madencilik faaliyetlerinin yapıldığı işletme izin sınırının en yakın noktasının Abdal Musa Türbesi’ne uzaklığının 1551,63 metre olduğunun belirlendiği belirtilmiştir. Ruhsat Sahasının Abdal Musa Türbesine olan mesafesinin Maden Kanunun 7. maddesinin 13.bendinde belirlenen yasal düzenlemeye göre aykırı olmadığı açık bir şekilde ortadadır.
Bilirkişi raporunda ,çalışmakta olan işletmenin açık işletme basamaklarının gerek Tekke Köyünden gerekse türbeden görünmediği belirtilmiştir Yasanın belirlediği en az 60 metre mesafenin olması gerektiği şartta bu ocakta oluşmaktadır. Ocağın belirtilen yerlere uzaklığı da 1725 metredir. Bu da göstermektedir ki ocağın çalışmasının çevreye ve köylere hiçbir zararı bulunmamaktadır. Yargılama sonunda vekil eden şirketin haklılığı ortaya çıktığında uğranılan zararlar hakkında da gerekli yasal işlemler yapılacaktır. Ayrıca basında çıkan haberlerde sürekli olarak Cemal KAYA isminden bahsedilmektedir. Bu şahıs açılan davada davacı bile değildir. Dava da taraf olmamasına rağmen bu açıklamalarda bulunması da düşündürücüdür. Zira dava açan köylüleri sürekli olarak galeyana getirmekte ama buradan bir zarar çıkması halinde davacı olmaması nedeniyle bir zarara uğramayacağını da kanımızca düşünmektedir.”