SP Antalya İl Başkanı Düzen; Öncelikle Zihniyet Değişmeli

Saadet Parti’sinin, sahip olduğu yarım asırlık siyasi ahlâk ve erdem doğrultusunda her zaman bu ülkenin menfaatini öncelediğini ifade eden Saadet Partisi Antalya İl Başkanı Ramazan Düzen, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın son günlerde başlatacağını dile getirdiği hukuk ve ekonomi alanındaki reform iddiasını değerlendirerek; “Sayın Cumhurbaşkanın adalete önem verdiğini, kalkınmak için yeni bir hamle başlatacağını söylemesi, ifade olarak güzel; ama yine tatminkâr değil; çünkü bu şartlarda eski tas eski hamamken her şeyin güzel olacağını ifade etmek, sadece bir “iyi günler temennisi”nden ibaret kalır; daha da ileriye gitmez kanaatindeyim” dedi.

ADALET KANUNLARLA ORTAYA ÇIKMAZ

Yalnız bir noktayı belirtmekte fayda görüyorum diyen Düzen; “Adaletten bahsedilirken, adalet kanunlarla ortaya çıkmaz. Adalet, bir yaklaşım, zihniyet işidir. “Adaleti ben tesis edeceğim” dediğiniz zaman, yapılması icap eden, adaleti ihlâl edenler olursa onlara ne yapılacak? Orada karar vermeye gelir iş. Onun için “Adaleti ben kanunlarla kuracağım”, yok. Siz, buna niyetliyseniz, yapmanız icap eden, adaleti ihlâl edenler olduğu zaman ne yapacaksınız? Bunu da bir misalle hemen tamamlayayım: Siz, “Anayasa Mahkemesi’nin aldığı bir kararı ben tanımam” diyen, bunu diyerek de anayasayı çiğneyen bir hakimi terfi ettirirseniz, sizin söylediklerinizin hiçbir manâsı kalmaz. Adaleti yok sayanlar cezalandırılmadığı müddetçe adalet tesis edilemez. Bunu hepimizin bilmesi icap eder. Onun için “adalet reformu” dediğiniz zaman, kanunları çıkarmak gayet kolay, “Adil olacağız” demek kolay; ama birisi adaleti çiğnediği zaman, sizden de olsa onun hakkında işlem yapabiliyorsanız, işte o zaman “Türkiye’de Adalet vardır” denir” diye konuştu.

HAKİKATEN HAVSALAM ALMIYOR BENİM

Adaletin mülkün temeli olduğunu ve kâmil manâda tesis edilmedikçe bir ülkenin ekonomiden eğitime hiçbir alanda tam manâsıyla kalkınmasının mümkün olamayacağını  belirten Başkan Düzen, adaleti düzeltmek için önce zihniyet değişimine ihtiyaç olduğunu vurgulayarak; “Adalet Bakanı Abdülhamit Gül’ün, “Adalet yerini bulsun da isterse kıyamet kopsun” sözünü hatırlattı. El hak doğru söyledi. Buna kendisi inanıyor ama ne yazık ki bu gerçekle bağdaşmıyor. Siz, ‘Anayasa herkesi bağlar’ diyeceksiniz, ondan sonra “AYM’nin verdiği bir kararı ben uygulamam” diyen bir mahkeme reisini terfi ettireceksiniz. Hakikaten havsalam almıyor benim” dedi.

“TÜRKİYE EKONOMİSİ YOĞUN BAKIMA ALINMIŞ DURUMDA”

Ekonomimizin sorunları kişilere bağlı olarak ortaya çıkmış sorunlar olmadığı gibi, isimlerin değişmesi ile çözülebilecek sorunlar da değildir diyen Düzen,  “Ülkemizin zor bir dönemden geçtiğini hepimiz görüyoruz. Özellikle ekonomide son faiz artışlarıyla karşı karşıya kaldığımız durum, sadece bizim bir fotoğrafımız mânâsına geliyor. Yani faizleri yükseltmek, bugünkü şartlarda gerekli de, bu bütün dünyada faizler sıfır civarındayken Türkiye’de bu noktaya çıkması, konunun vahametini göstermesi bakımından çok önemli. Adeta yoğun bakıma alındı Türkiye. Nasıl ki Corona virüsünde belli bir noktaya geldikten sonra hastalar yoğun bakıma alınıyorsa, Türkiye’de adeta yoğun bakıma alınmış durumda. Buradan kurtulması bugünkü iktidarın aldığı tedbirlerle pek mümkün gözükmüyor. Çünkü yoğun bakım şartları özellik gerektiriyor. Ekonominin buradan kurtulması da çok ciddi tedbirlerin alınmasına bağlı; ama ne yazık ki, yaklaşımda faiz artışının dışında herhangi bir adımla da karşı karşıya değiliz. Bizim bugün ihtiyacımız olan şey rasyonel bir ekonomi politikası belirlenmesidir. Üreten bir ekonomi olmadan Türkiye’nin ekonomisi düzelmez” diye konuştu.

EKONOMİNİN DÜZELMESİ İÇİN GEREKLİ ADIMLAR

Bugün Türkiye’nin ekonomisinin düzelmesi için üç alanda adımlar atılması gerektiğini söyleyen Başkan Düzen, bunları şöyle sıraladı:

“1- Yolsuzluk durdurulacak. 2- israfa son verilecek. 3- Rüşvete son verilecek.

Bu arkadaşların israf anlayışı ile milletin israf anlayışın da dağlar kadar fark var. Bu arkadaşlar savurganlığa o kadar alıştılar ki Kıbrıs’a 8 uçakla gidiyorlar. Sayın Erdoğan, bildiğiniz üzere ekonomide de seferberlik başlattığını ilân etti. Eğer Türkiye’de ekonomi için bir seferberlik başlatılacaksa bu seferberlik önce saraydan başlatılmalıdır. Devlet kurumlarından, belediyelerden başlatılmalıdır. Eğer siz sarayda bir günde 10 milyon lira harcarsanız nüfusu kırk bin civarı olan ilçe belediye başkanı 3-4 milyonluk makam aracına biner. Sadi-i Şirazî’nin dediği gibi; Halkın bahçesinden padişah bir elma yerse adamları ağacı kökünden sökerler.”

İKTİDARIN VERDİĞİ KEYİF ÇAYI İLE KARIN DOYMUYOR

Konuşmasında korona virüsü salgınına da temas eden Düzen, Sağlık Bakanlığı’nın verdiği kayıp sayısı ile belediyelerin açıkladığı sayılar arasındaki farka işaret ederek; “Birtakım kaygılarla salgın sürecinde şeffaflık göz ardı ediliyorsa bu kesinlikle doğru bir yaklaşım değil. Rakamları gizleyerek salgına karşı insanımızın psikolojik bir rehavete kapılmasına sebep olmak sürece ciddi zarar verecektir” diye konuştu.

Hükümetin, salgından ve salgın tedbirlerinden olumsuz etkilenen esnafın, sanayicinin iş yerleri ile ilgili ekonomik tedbirleri ortaya koymak mecburiyetinde olduğunu ifade eden Karamollaoğlu, “Sormak istiyorum, hiçbir geliri olmayan bu insanlar ne yapacaklar? İktidarın verdiği keyif çayı ile karın doymuyor. İnsanlar geçinemiyor, giderek problem ciddi şekilde büyüyor” dedi.