İzlenme yarışı yapan televizyon kanalları, kokuşmuş, köhne, zırva programlarınızla bu ülkenin asil halkına ihanet ediyorsunuz. Bir tane eğitici-öğretici, fikir veren, aydınlatan programınız yok. Varsa yoksa ağız dalaşı, tartışma, boş konuşma. Sabah başlayan, akşama kadar devam eden, ahlak anlayışının yerle bir olduğu, sözde kadın programları. İğrenç ilişkilerin ortaya döküldüğü, seks için cinayetlerin işlendiği, para uğruna aile hayatının yerde bir edildiği, saatlerce, hatta günlerce, kimi aylarca süren zaman öldürmeye yönelik programcıklar. Akşamları tek merkezden talimatla yapıldığı gün gibi meydanda, muhalefeti sindirmeyi amaçlayan, sözde yayınlar. Hükümete yağcılık, yalakalık yapan, uzmanlığı olmayan, hep aynı kişilerin katıldığı, gece yarılarına kadar gürültü kirliliği. Farklı bir ses, bir tavır, bir duruş sergileyen olduğunda, diğer kanallar uyanmasın diye devreye sokulan RTÜK sopası.
MEDYA YÖNETİCİLERİ
Halk karda, yağmurda, soğukta ucuz ekmek kuyruğunda bekliyor. Fırınlar bedava ekmek için yarışan yoksullara yetişemiyor. Yerel yönetimler insanlara yardım için yarışıyor.
Patronların sözünden çıkmayan evet efendim, olur efendimci medya yöneticileri, ülkede olan bitene gözlerini, kulaklarını kapatıyor.
Onlar ne görüyor, ne duyuyor, ne de olan bitenin haberlerini veriyor. Neyi veriyorlar? Var mı bir elektrik, doğalgaz faturası haberi? Var mı bir emeklinin nasıl geçindiği? Var mı hastane masrafından senet imzalatılan yoksul haberi? Var mı eğitici programlar?
PARTİCİLİK YAPMAYIN
Birileri masal anlatıyor ve güzel insanlar uyuyor. İşsizlikten intihar edenler, kredi borcundan canına kıyanlar, çocuğuna kremalı bisküvi alamayanlar, pazardaki yüksek fiyatlardan birkaç sebze meyve ile eve boynu bükük dönenler.
Düşünce özgürlüğü kelepçeleniyor. İnanç özgürlüğü ötekileştiriliyor. İnsan hakları coplanıyor. Üniversiteler arka bahçe oluyor.
Öğrenciler, kadınlar, işçiler, hak arayanlar yerlerde sürükleniyor.
Asgari ücret büyük müjde olarak veriliyor. Enflasyon rakamları örtülüyor. Pandemi önemsenmiyor.
Merkez Bankası'nın kasası boşaltılıyor. Hazine'nin paraları iç ediliyor.
Aynı bakanlığa üçüncü kez gelenler, dinle dalga geçen bakara makara büyükelçiler, emirlere uymadığı için değiştirilen başkanlar, müsteşarlar, genel müdürler.
Particilik ile bir yere varamazsınız. O benden, öteki şundan diyerek, ülkede bütünlük sağlayamazsınız.
HALKTAN TEPKİ YOK
Günlerce kar yağıyor, ülkede ulaşım kesiliyor. Konuşulan İstanbul trafiği. Elektrik 3 gün verilmiyor. Sanayi duruyor. Kayıp 10 milyar dolar. Haber yapan televizyon yok. Covid-19 şekil değiştiriyor, her gün ölenlerin sayısı 200. Bakan, "önemli değil, endişe etmeyin" diyor. Bürokrat 11 yerden maaş alıyor. Konuşan yok. Selde 15 kişinin öldüğü dere yatağına yeni konutlar yapılıyor. Tepki yok. Elektriğe yüzde 127 zam yapılıyor. Halktan ses yok. Simit 4 lira, peynir 100 lira, kadın pedi 55 liraya çıkıyor. Konuştun mu içeri alıyorlar. Fransa'da halk sokakta. Neden? Enflasyon yüzde 2.8 oldu diye.
Hiç borç almadan Osmanlı'nın borçlarını ödeyen, 48 fabrika kuran Atatürk'ü saygıyla anıyorum.
|
|
Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır. Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım. |