Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek’in sağlık durumu ile ilgili yine korkunç bir bilgi kirliliği yaratıldı. Üniversitenin dediği gibi Böcek’in durumu stabil ve ciddi mi, yoksa birilerini dediği gibi bugün- yarın taburcu olacak durumda mı?
Böcek, özel hastaneye yatırıldıktan sonra bölük pörçük gelen bilgi kırıntılarından haber yapmaya çalışan biz gazeteciler, CHP Genel Başkan Yardımcısı Seyit Torun’un Antalya’ya gelip büyükşehir yetkililerine, ‘Her gün basına açıklama yapın’ talimatından sonra rahatlamıştık.
Çünkü, bizim yazdığımız mini bilgilerle haklı olarak tatmin olmayan kamuoyu, bir şeyler sakladığımızı düşünüp, Böcek’i sosyal medya hesaplarında saat başı öldürüp, diriltiyordu.
Kimileri de, istifa edip giden basın danışmanının iddia ettiği gibi güya Böcek’ten sonrasının siyasi planlarını yapıyordu. Ve bunların başkanın koltuğunda gözleri vardı.
Ortalığın tam karıştığı bir dönemde Seyit Torun hızır gibi yetişmişti.
Büyükşehirin her gün saat 12.00 civarlarında açıklama yapmasıyla ortalık biraz duruldu. Ta ki, ‘Böcek bugün uyandırıldı. Baş parmağı ile iyiyim işareti yaptı. Ve bugün tarhana çorbası içti’ haberlerine kadar.
Bu çorba işi o kadar dallandı, budaklandı ki, ardından kimileri yoğun bakımdaki Böcek’e Türk kahvesi içirdi, öğlen köfte ve o akşam balık yedirdi.
Böcek’e çorba içiren gazeteci, Türk kahvesi içiren gazeteciye, ‘Yalan yazmış’ dedi. Ardından köfte yediren, balık yedirene, ‘Bilgi kaynağını açıklasın’ diye meydan okudu.
Buna inanmayanlar, ‘Çorba 7 Mehmet’ten getirildi, birkaç kaşık içti’ diye araya çeşni katıldı, ikna edildi. Daha da inanmayanlara, ‘Çorba şırınga ile verildi’ denildi. Bizim gazeteciler de yoğun bakım litaratürüne girecek şırıngalı çorbayı köşelerinde bile yazdılar.
Böcek’in hemşirelerinden birinin, çorba işini pazar gezmesinde sağda solda anlattığı konuşuldu. ‘Dışarıdan bir doktorun uydurması’ denildi.
Velhasıl, işler hakikaten çorbaya döndü…
Ama bu arada, üniversite hastanesi başhekimliği sürekli aynı açıklamayı yapmayı sürdürdü…
Açıklama hep şöyleydi; ‘Durumu kritik, ciddi ve stabil…’
Bu hafta başı hastanenin açıklamasında küçük bir değişiklik oldu. Kritik kelimesi açıklamadan çıkarıldı. Böcek’in durumu artık sadece ciddi ve stabildi.
Bu insanları yine iki arada, bir derede bırakmıştı.
Ciddi ve stabil ne demekti?..
Daha önce söylendiği gibi uyanmış mıydı, bilinci yerinde miydi, yakında normal odaya alınıp sonra taburcu mu olacaktı, yoksa durumu gerçekten ciddi miydi?..
Bakın, umut dağıtanlar hep dışarıdan insanlar…
Dışarıdan doktorlar…
Hastaneyle zerre kadar ilgileri yok…
Dışarıdan gazeteciler…
Antalya’ya tatilden tatile gelen matbuat kesimi veya Böcek ailesinin dostu medya mensupları…
Tamam onların bu temennilerine katılıyorum ve bende istiyorum, başkan bir an önce sağlığına kavuşsun…
Ancak, “Başkan tarhana çorbası içti, Türk kahvesi yudumladı, ardından köfte ve balık yedi” denildikten sonra, hastanenin durumu ciddi ve stabil olarak özetlemesi, sonraki günlerde enfeksiyonla mücadele edildiğini açıklanması ne kadar çelişkili bir durum.
Kendisi de koronadan evinde tedavi gören gazeteci dostumuz sevgili Gürkan Hacır, twitter hesabından bir açıklama yapıp şöyle demiş:
“Antalya’dan bir mucize yükseliyor. Covid 19 la mücadelede sembolleşen isim, sevgili ağabeyim Muhittin Böcek’in bilinci tamamen açıldı. Konuşulanları duyuyor kısa cevaplar veriyor. Akdeniz Üniversitesi’nin harika yoğun bakım ekibi ‘Koca Yörüğü’ hayata döndürüyor.”
Tüm temennimiz bu dileklerin gerçekleşmesi…
Ama bize Akdeniz Üniversitesi’nden gelen bilgiler tam da böyle değil…
Hatta hiç değil…
Hacır, bu tweeti yazdığı saatlerde üniversitenin yaptığı yine basma kalıp, standart, bildik bir açıklama; Ciddi ve stabil…
Sayın Rektör Özlenen Özkan…
Geçtiğimiz günlerde yaptığınız gibi, yine bizzat siz, kanlı canlı basının karşısına çıkıp bu işin aslı nedir lütfen açıklayın…
Sayın başkanın durumu nedir?..
Söylendiği gibi bilinci açık mı?..
Konuşulanları duyup cevap veriyor mu?..
Enfeksiyonu var mı?..
Kendisi nefes alabiliyor mu, hala solunum borusundaki delik ile solunum makinesine mi bağlı?..
Zayıf düşen kaslarının güçlendirilmesi amacıyla fizik tedavi alıyor mu?..
Veya, sizin hastanenin açıklamasında olduğu gibi durumu ne kadar ciddi?..
Stabilden kastınız ne?.. Hiç gelişme olmadı mı yani?..
Bu tarhana çorbası, Türk kahvesi, köfte, balık efsanesi doğru mu?..
Ve size resmi bir yazı ile ‘Sayın başkanın şu andaki durumu nedir?.. Göreve ne zaman başlayabilir?’ diye sorulduğunda ne cevap verebilirsiniz?..
Sayın rektör, bu sorular hakikaten cevaplanmaya muhtaç…
Yoksa, bayramdan sonra ortalık yine karışacak ve Böcek’in ailesini ve sevenlerini üzecek dedikodular yine ortalıkta dolaşacaktır.
Bunu önlemenin tek yolu, sizin yarım saatinizi ayırıp bu sorulara cevap vermenizdir.
Eğer hakikaten, başkanın sağlık durumu ile ilgili böyle güzel gelişmeler var da, siz hala, ‘Durumu ciddi, stabil’ diye sevenlerini üzecek bilgi veriyorsanız, gerekçesini de açıklamalısınız.
VE SON DAKİKA...
Rektör Özlenen Özkan, yazarımız Dursun Gündoğdu'nun bu yazısından 2 saat sonra özlemle beklenen açıklamayı yaptı. BU AÇIKLAMAYI OKUMAK İÇİN TIKLAYIN
|
|
Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır. Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım. |
|
|||||
|