Öğretmen misin meczup mu?..

Adı; Veli Doker…

‘Başöğretmen’, Mustafa Kemal Atatürk’ün kurduğu cumhuriyetin bir eğitim kurumunda, hem de şehidimizin adının verildiği Antalya’daki bir okulda matematik öğretmenliği yapıyor.

Daha 39 yaşında…

Maaşını devletten alıyor…

Yani o para, sizden bizden kesilen vergilerden ödeniyor.

Ailesini aldığı bu maaş ile geçindiriyor…

Sosyal medya profiline baktığımda, hali vakti yerinde, keyifli, mutlu bir aile babası görüyorum…

Binlerce pırıl pırıl öğretmen adayı gibi dışarıda kadro açılmasını beklemiyor.

O çoktan sırtını devlete dayamış, maaşı garantili bir işi var.

Ne güzel…

Ancak, nankörlük ciğerlerine işlemiş…

Ya öyle yetiştirilmiş veya sonradan bir kafa travması geçirmiş…

Belli ki, o bebeksi yüzünün altında, sizin, bizim göremediğimiz bir meczubun silüeti var…

O da herkes gibi sosyal medya kullanıyor.

İçinin çirkinliğini bu mecrada sergiliyor.

Misal; Atatürk’ün manevi değerine hoyratça saldıran bir küstahın çizimini instagram sayfasında paylaşıyor.

Ne var o çizimde?..

Bir caddede araçlar durmuş, insanlar dışarı çıkmış ve saygı duruşundalar.

Belli ki, bir 10 Kasım günü saat 9’u beş geçe çekilmiş bir fotoğraf…

Bu fotoğrafa monte edilmiş takkeli bir adam figürü şöyle diyor: “Ezan okunduğunda yerinden kıpırdamayan kişi, kornayla esas duruşa geçiyorsa imanı sorgulansın”…

Atatürk’ün ölüm yıldönümünde saygı duruşunda bulunanların imanını sorguluyor.

Utanmaz, ahlaksız birinin çizdiği ve kinini akıttığı bu satırları içeren görseli, öğretmen bile diyemeyeceğim, işte bu Veli Doker denilen kişi sosyal medyasında kullanıyor.

Aylardır, yıllardır orada duruyor.

Ne kendi kaldırıyor, ne bir başkası, “Kaldır şunu” diyor.

Kendisi matematik öğretmeni güya, bir imamı, benim diyen bir tarikat liderini kıskandıracak kadar çok sayıda ayet paylaşıyor sayfasında...

Kendinin en üst amiri pozisyonundaki Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk’a, ‘İyi ki varsınız Ziya hocam’ deyip, ‘Seni geç bulduk, hemen kaybetmeye niyetimiz yok’ diyecek kadar yalakalık yapıyor. Kalp emojisi kullanmayı da ihmal etmiyor.

Mursi’nin resmi var. Belli ki seviyor…

Önceden Has Partili olduğuna sık sık vurgu yapan mesajlar kullanıyor.

Bir dönem Numan Kurtulmuş’un izinden gittiği paylaşımlarından anlaşılıyor.

O dönem… Yani Kurtulmuş henüz Has Parti Genel Başkanı iken, Veli Doker, bu kez Recep Tayyip Erdoğan, Abdullah Gül, Binali Yıldırım ve Kemal Unkıtan’ın çocuklarına takıyor kafayı…

Onların fotoğraflarının bulunduğu ve altında, ‘Süper çocuklar… Son 5 yılda büyük atılım yaptılar. Ortak noktaları; İktidar çocuğu olmaları’ yazan bir gazete kupürünü paylaşıyor.

“BİM’i Tayyip’in oğlu mu aldı?” diye yazıyor o kupür bir yerinde ve şu cümle de göze çarpıyor; “Ölüyü diriyi öptünüz, gözünüzü sağlığımıza diktiniz.”

Bunlar benim bir çırpıda gördüklerim… Kim bilir daha neler neler var.

Ne o gün, ne bugün kimse çıkıp, “Ya arkadaş, sen bir öğretmensin… Hadi Atatürk’e laf edip birileri gibi prim yapmaya çalışıyorsun. Onu anladık da, iktidara niye çakıyorsun?.. Onların çocuklarına laf eden bir paylaşımı, nasıl oluyor da sen de paylaşıyorsun. Sen kanına mı susadın?” demiyor.

Milli Eğitim camiasından biri, bu arkadaşı yanına çağırıp, “Sen nasıl olur da Türkiye Cumhuriyeti’nin Kurucusu Ulu Önder ve Başöğretmen Atatürk’e laf edersin” de demiyor.

Veya, “Sen devlet memurusun, devlet büyüklerinin çocuklarıyla ilgili bu paylaşımı nasıl yapıyorsun?” diye soran da mı yok bu memlekette?..

Bu zat-ı muhteremin yüksek yerlerde dayısı var, ona mı güveniyor desem, aleyhte paylaşım yaptığı dönemin Cumhurbaşkanı Gül ve dönemin Başbakanı Erdoğan’ın çocukları…

Bence bu yaptığının tek karşılığı var; cahil cesareti…

Bir etkili, yetkili bu yazıyı okuyup, ‘Ya arkadaş gel bir buraya’ derse eğer, rica ediyorum bunu da sorsun…

Desin ki; ‘Sen öğretmen olmayı becerememişsin… O zaman sen kimsin?.. Amacın ne?”…

Cevabını merak ediyorum…

Ve bu şahsın, ‘Atatürk’ paylaşımı ile ilgili bir soruşturma geçireceğini hiç düşünmüyorum. Ama, Bilal Erdoğan’ın fotoğrafının da olduğu ‘Süper Çocuklar’ paylaşımından bir umudum var.