Türkiye Ziraatçılar Derneği (TZD) Genel Başkanı İbrahim Yetkin, Et ve Balık Kurumu’nun (EBK) 100 yeni mağaza açmasının “mağazalarında hangi eti satacağı” sorusunu gündeme getirdiğine işaret ederek, “EBK olması gerektiği gibi yerli üreticinin ürettiği eti mi yoksa ithal eti satacak? Eğer ithal et satılacaksa, bu mağazalarda satılmak üzere yeni ve daha güçlü bir ithal dalgasının başlaması kaçınılmaz olacak” dedi.
Türkiye Ziraatçılar Derneği Genel Başkanı İbrahim Yetkin yaptığı açıklamada, EBK’nın 100 yeni mağaza açma kararı aldığını anımsatarak, “TZD olarak öteden beri EBK’nın yaşatılması güçlendirilmesi et piyasasını düzenleyici bir işlev kazanmasını savunduk ve savunmaya devam ediyoruz. Ancak EBK’nın güçlendirilmesi, hayvancılığın geliştirilmesi, ülkedeki hayvan sayısının ve niteliğinin artırılması hedefi ile birlikte ele alındığı taktirde anlamlıdır” dedi. Son zamanlarda EBK’nın olması gerektiği gibi faaliyet gösteren bir kurumdan çok Türkiye’ye et ithalatını düzenleyen ve dağıtımını yapan bir kuruma dönüştürülme yönünde adımlar atıldığına dikkat çeken Yetkin, “Türkiye’de bugün hayvancılık çıkmaza girmiştir. Bunun en büyük nedeni değişik zamanlarda ayrıntılarıyla açıkladığımız gibi son yıllarda küçük ve büyükbaş hayvan sayısındaki azalmadır. Bu azalmanın nedeni ise pahalı yem ve girdi fiyatları nedeniyle üreticilerin karkas eti dünya fiyatlarıyla rekabet edemeyecek ölçüde pahalı üretmesidir. Hayvan sayısındaki azalma yani et arzındaki azalma kesime verilen hayvan fiyatlarını artırırken, aynı zamanda spekülatif faaliyetlere de zemin hazırlamaktadır. Burada yapılması gereken ülkede hayvan sayısının ortalamasına yönelik destekleme önlemleri alınması ve girdi fiyatlarının dünyanın tüm et üreten ülkelerinde olduğu gibi üreticileriyle daha ucuz sağlanmasıdır” ifadeleri kullanıldı.
Yetkin, EBK’nın 100 yeni mağaza açmasının “mağazalarında hangi eti satacağı” sorusunu gündeme getirdiğine işaret ederek, “Bunun yanı sıra, EBK olması gerektiği gibi yerli üreticinin ürettiği eti mi yoksa ithal eti satacak? Eğer ithal et satılacaksa, bu mağazalarda satılmak üzere yeni ve daha güçlü bir ithal dalgasının başlaması kaçınılmaz olacak. Bu durumda söz konusu mağazalarda et belirli bir süre için ucuza satılsa da bunun bedeli hiçbir rekabet imkanı kalmayan yerli üreticilerin elindeki hayvanları en kısa zamanda kesime göndererek ‘üreticilik belasından kurtulması’ olacaktır” dedi. Bunların sonucunun daha fazla ithal et olduğunu belirten Yetkin, böyle bir sonuçta Türkiye’de orta ve uzun vadede ucuz ve sağlıklı et yenemeyeceğini kaydetti. Yetkin, ithal ete bağımlı hale gelindiğinde dünyada zaten fiyatı en hızlı artan gıda maddelerinden biri olan uluslararası et ihracatçılarının fiyatlarını artırarak bu duruma kazanç sağlayacağını belirterek, bu durum karşısında sağlıklı et yerine dünyanın en sağlıksız etinin Türkiye’ye dolacağını kaydetti. Yetkin, “Eğer EBK satış mağazalarını ithal et satmak üzere yaygınlaştırıyorsa, bu Türkiye’de hayvancılığın, hayvancılığı desteklemesi gereken bir kurum eliyle bitirilmesi sonucunu doğuracaktır” görüşünü savundu.