Aydın "Bütün bunlar İstanbul seçimini kazanmanın ötesinde 23 Haziran'dan sonra gündeme gelecek bir erken seçim için atılan adımlardır" dedi.
"Hem Türkiye'de hem de Antalya'da yerel seçimler öncesinde Millet İttifakı'na söylenmedik laf bırakmadılar" diyen Ahmet Aydın, "Seçim boyunca Cumhur İttifakı'nın bileşenlerinden tek bir güzel laf duymadık. Biz nasıl ederiz de milletimizi yan yana getiririz diye çırpınırken, onlar karşı karşıya getirmek için direttiler. Söylemleri kin, nefret dolu, öfke uyandırıcı söylemler.. Bizlere, Millet İttifakı'na her türlü hakareti yaptılar, hapisle tehdit ettiler, HDP/PKK ile iş birliği yapmakla suçladılar. CHP ve İYİ Parti'nin Kandil'den emir aldığını söylediler. Bunların hepsi yalandı ama önemli miktarda insanı da aldattılar. Şimdi İstanbul seçimini almak ve sonrası için neredeyse şeytanla iş birliği yapacaklar. Bebek katili Apo'nun avukat yasağı birden bire kaldırıldı. Cumhurbaşkanlığı Kurul Üyesi Burhanettin Duman katıldığı bir TV programında Terörist başından 'Sayın' diye söz etti. Sonradan sehven söylediğini ifade etse de ağız alışkanlığı olmadan böyle bir hata yapmak mümkün değil. Cumhur İttifakı’nın İstanbul adayı Binali Yıldırım, Kürdistan ve Dersim isimlerini kullanmaktan çekinmiyor. Bu savrulmanın, politika değişikliğinin İstanbul seçimlerine denk gelmesi herhalde tesadüf olarak izah edilemez" dedi.
Yeniden bir çözüm sürecinin Cumhur İttifakı tarafından dillendirilmeye başlandığını ifade eden Ahmet Aydın, "Herhalde herkes hendek terörünün getirdiği maddi-manevi yıkımdan gereken dersi almıştır. Aynı delikten ikinci defa ısırılmanın sonu daha büyük bir yıkım olur. Ancak, terörist, cani Apo'nun mektubunun kamuoyuna okunması, yeniden siyasi bir figür haline getirilmesi de doğru değil. Türkiye, Apo'nun YPG'ye yaptığı, 'Türkiye'nin hassasiyetlerini dikkate alın' çağrısına muhtaç hale gelmişse zaten bu mücadeleyi kaybetmiş demektir. Suriye politikamız terörist başı Apo'nun itmesiyle düzelecekse o ülkenin de o yönetimin de vay haline" diye konuştu.
"Fakat asıl önemli olan onca laftan, millet ittifakına yönelik iftira ve karalamadan sonra Katil Apo ile yeni bir başlangıcın yapılmasıdır" diyen Ahmet Aydın, daha sonra açıklamasına şu şekilde devam etti:
"Bunun sadece cezaevlerinde 2-3 aydır devam eden açlık grevlerinin bitirilmesi ile alakası yok. Öyle olsaydı bebek katili apo'nun mektubunun sadece cezaevlerine yönelik olması gerekirdi. Oysa mektupta açlık grevleri ile ilgili tek kelime yoktu. Bu konsept değişikliğinin MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli tarafından tepki ile karşılanacağını sananlar yanıldılar. Ne yazık ki, 2015'den beri milliyetçilik usul usul tasfiye ediliyor. Milliyetçiliğin tasfiyesi milli devletin de tasfiyesidir. Çünkü milliyetçilik her milletin bir devleti olmalıdır düşüncesinden hareket eder. Milli devleti var eden milliyetçiliktir. Onun tasfiyesi milli devletin varlığını gereksiz ve desteksiz hale getirir. Çözüm süreci oy uğruna başlamıştı, şimdi terörist Apo'nun görüşme yasağı da aynı amaçla kaldırıldı. Seçim kazanmak için bir caninin önünü açmak ne ülkeye ne de bunu yapanlara hayır getirir.”
|
|
Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır. Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım. |