Dünkü, “CHP’de zafer Ümit Uysal’ın” başlıklı yazımın bir cümlesinde, CHP Genel Sekreteri Gürsel Tekin’in adı geçiyordu..
Muratpaşa’da, Fener Mahallesi’ndeki Bababurnu’nda bulunan deniz fenerinin yerine yapılmakta olan restoran işini kastederek şunu yazmıştım:
“Gürsel Tekin’in yakınlarının yaptığı işin görmezden gelindiğini bu halk bilmiyor mu?”
…
GÜRSEL TEKİN ARADI
Bu cümle, CHP Genel Sekreteri Gürsel Tekin’i çok kızdırmış..
Dün sabah 10.38’de beni aradı..
Gürsel Tekin, “deniz fenerinin yerine yapılmakta olan restoran işi için hiçbir belediye başkanına baskı yapmadığını, ricada bulunmadığını, aslında belediyelere bu tür baskıların kalkması için mücadele ettiğini” söyledi..
İyi de, ben yazımda “Gürsel Tekin belediye başkanına baskı yaptı da, yakınlarının yaptığı iş görmezden geliniyor” demedim ki..
Niye bu kadar alındı, niye bu kadar kızdı, anlayamadım..
…
FENER İNŞAATI NEDİR?
Şu deniz feneri-restoran işini kısaca hatırlatırsam, konuyu da Tekin’i de daha iyi anlarız..
…
Olay şu:
Ulaştırma Bakanlığı Kıyı Emniyeti ve Gemi Kurtarma İşletmeleri Genel Müdürlüğü tarafından 2009’da özelleştirilip kiraya verilen Lara falezleri üzerindeki deniz fenerini 7 yıldır restorana dönüştürmeye çalışan Kemal Yıldız isimli müteahhit, plan değişikliği Muratpaşa Belediye Meclisi’nde reddedilince Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’ndan binlik plan değişikliği yaptırarak amacına ulaşmış..
Resmi kurum alanı olan deniz fenerini turistik tesis alanına dönüştüren Yıldız’ın, Gürsel Tekin’in yeğeni olduğu ve Tekin’in belediye nezdinde girişimde bulunduğu iddiaları da birkaç hafta önce gündeme gelmişti..
Haberi veren gazeteyi arayan Tekin iddiaları yalanlamış, o açıklamasında da, “ranta karşıyım” demiş..
…
BEN O’NA İNANIYORUM
Tekin, dün beni aradığında da aşağı-yukarı aynı şeyleri söyledi..
Ben Gürsel Tekin’e inanıyorum..
Belediye Başkanı’nı arayıp, “şu bizim çocukların işini kolaylaştır ya da hallet” dememiştir..
Üst düzey görevde bulunanların yakınları, işlerini yaptırmak için onların isimlerini bazen kullanıyorlar..
“Ben falan kişinin yeğeniyim” diyor mesela ve ardından “ne istediğini” aktarıyor..
Belediye yetkilileri de ismin ağırlığı karşısında isteneni yapıyor..
Bu tür örnekler çoktur..
Ama, “Gürsel Tekin’in yakınları” olduğu iddia edilen kişiler, böyle bir yola başvurmuş mudur, belediye de “Gürsel Tekin” adını duyup yapılanlara göz yummuş mudur bunu bilemem..
…
BİTEN İNŞAATA MÜHÜR
Şu andaki durum şöyle:
Feneri restorana dönüştürme işi, bir meclis kararıyla 5 yıl boyunca engellenmiş..
Yeniden meclise getirme talepleri de reddedilmiş..
Plan için Bakanlık devreye sokulmuş..
Ve “birinci derece SİT alanı” için binlik yani “uygulama” planı yapılmış..
Bakanlık bu planı yaparken ilgili belediyeden görüş istemiş midir?
Bildiğim kadarıyla mutlaka istemiştir..
Peki, nasıl bir görüş verildi de “birinci derece SİT alanı” olan önemli bir yer “turizm alanı” haline geliverdi acaba?
Ayrıca..
Bakanlık planı yapsa da iş bitmiş olmuyor..
Askı süresi var, belki itiraz edenler olacak..
Üstelik, askıya çıkmayan bir planın geçerliliği de yok..
Ama ortada ne askıya çıktığıyla, ne de askı süresinde bir itiraz olup-olmadığıyla ilgili bir bilgi de yok..
Zaten askıya çıksa, mutlaka bir itiraz eden olurdu..
İtiraz eden olunca da, bu inşaat başlamazdı..
Şu anda inşaat bitti gibi..
Ve Belediye’nin aklı başına yeni geldi ki, inşaata mühür vurdular..
Bu mühür, Belediye’yi sorumluluktan kurtarır mı sizce?
Hukuki yönden kurtuldu diyelim, peki “en büyük hukuk” olan kamu vicdanından kurtulur mu?
…
TEKİN BUNU ÖNLEMELİ
Özetle..
Ben, “ranta izin vermem” diyen CHP Genel Sekreteri’nden, bu ranta el atmasını, engel olmasını, CHP’li bir belediyeden de “niye buna engel olmadıklarının hesabını sormasını” bekliyorum..
Çok sayıda yeğeni olduğunu söyleyen Gürsel Tekin, “deniz fenerinin yerine restoran yapanların yeğeni olup olmadığına” hiç değinmiyor..
Sadece çok kızgın bir şekilde, “belediye başkanına, yeğenlerime kolaylık göster diye bir baskı yapmadığını” söylüyor..
Yapılacak iş artık bellidir..
Ranta karşı olan Gürsel Tekin, Muratpaşa Belediyesi’nin bu inşaatı durdurmasını ve alanın eski haline getirmesini sağlamalıdır..
İşte o zaman Tekin’e “daha çok” inanırım..