Prof. Dr. Hasan Altunbaş, şeker hastalığı olarak bilinen diyabeti, 'sinsi' hastalık olarak nitelendirdi. Prof. Dr. Altunbaş, toplumda çok yaygın görülen hastalığa karşı özellikle ailesinde hastası olanların daha dikkat etmesi gerektiğine işaret etti. Hastalığın özellikle kilolu insanlarda daha fazla baş gösterdiğine değinen Prof. Dr. Altunbaş, "Kişinin hiçbir şikayeti olmasa dahi tahlil yaptırması gerekir. Sadece açlık kan şekeri değil, tokluk kan şekeri ya da hemoglobin HGB dediğimiz, geçmiş ayların ortalamasını gerektiren bir değeri de doktorunun önerisiyle yaptırılmasında fayda vardır" dedi.
GÖZ, BÖBREK VE TÜM ORGANLARA ZARAR
Prof. Dr. Hasan Altunbaş, tüm hastalıklarda olduğu gibi diyabette de erken teşhisin önemli olduğunu vurguladı. Erken tanıyla şekerin daha kontrol altına alınabildiğine değinen Prof. Dr. Altunbaş, "Önemsemez ve ilerlemiş olursa şekeri tam kontrol altına alamazsınız. Buna bağlı olarak şeker kanla her türlü organa ulaşacaktır. Hem içinde bulunduğu damara hem ulaştığı yerlere özellikle göz, böbrek, ve sinirler başta olmak üzere her türlü organa zarar verecektir. Yıllarca hiç şikayetiniz olmadığı halde bir gün gelecek bardak taşacaktır. Kişilerin gözünde, böbreğinde problem olacaktır. Sinirleri hissedilmez olup ayaklarında yaralar çıkacak. Buradan da mikrop kaparak daha istenmeyen durumlara sebep olacaktır. Bundan dolayı erken tanı önemli" dedi.
DİYABET EN SIK KÖRLÜK NEDENİ
Prof. Dr. Altunbaş, şeker hastalığının en sık körlük ve böbrek yetmezliğine neden olduğuna değindi. Bu yüzden herkesin bu konuda bilinçli hareket etmesi gerektiğine işaret eden Prof. Dr. Altunbaş, "Ağız kuruluğu, çok su içme isteği, çok tuvalete gitme, kilo kaybı, mantar hastalığının olması ve tekrarı, sık idrar yolu enfeksiyonu gibi durumlarda şeker hastalığını düşünmek lazım. Şeker çok sinsi bir hastalık olduğu için her türlü belirtiyle de ilk olarak teşhis edilebilir. Örneğin ilk kez kalp krizi geçirmiş birinde de fark edilmemiş şeker hastalığı tespit edilebilir" diye konuştu.
Erol AKKIR/ANTALYA, (DHA)