Seçim çalışmaları için Antalya'ya gelen DSP Genel Başkanı Masum Türker, Antalya'nın ilçelerini ziyaret etti. İlk olarak Gazipaşa İlçesi'ni ziyaret eden Masum Türker burada seçim otobüsüyle ilçeyi dolaştı, halkı selamladı. Daha sonra esnafı ziyaret eden Türker, vatandaşlarla sohbet etti.
CHP ile DSP'nin ayrı kulvarlarda siyaset yaptığını belirten Masum Türker, "DSP Bülent Ecevit'in Genel Başkanlığı'nda 2002 genel seçimlerinden sonra ilk defa seçime giriyor. 2007 yılında başka bir partiye (CHP) destek vermiştik. Türkiye Cumhuriyeti açısından önemli bir role sahip olan 12 Haziran seçimlerinde halkımızdan bizlere destek olmasını istiyoruz" diye konuştu.
DSP Lideri Masum Türker daha sonra Alanya İlçesi'ne geçti. Seçim otobüsünden halkı selamlayan Masum Türker, basın mensuplarının seçim otobüsünden görüntü almaları üzerine Atatürk Caddesi'nde otobüsü durdurarak ayaküstü miting yaptı. Otobüsten inmeyen ve ön giriş kapısında vatandaşlara seslenen Türker'i, 20 kişi dinledi. Masum Türker, "Herkes korku içinde ve baskı altındadır. Bizi yolda gelirken selamlamak isteyenler bile o yörenin belediyesine göre bir sağına bir soluna bakıp çok cılız bir şekilde ya el sallıyor ya da elini kalbine götürüyor. Bu parti liderleri televizyonlarda Hacivat Karagöz gibi kavga etmekten vazgeçsinler. Seçime gergin değil barış içinde gitmeliyiz" diye konuştu.
KCK TUTUKLAMALARI DOĞRU DEĞİL
CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun KCK davasından tutuklu belediye başkanları ile ilgili açıklamasını değerlendiren Türker şunları söyledi:
"Devletin kademelerine seçilmiş kişilerin delilleri karartma olanağı yoksa tutuklanmalarına biz de karşıyız. Ama devam eden bu davalarda bir anlaşma yapılmış ki bunu açıklama ihtiyacı duyuyorum. Bu tür belediyelerde ya da devlet kurumlarında olanların davası daha görülmeden tutuklanmaları doğru değildir. Çünkü bunlar bir görev yapıyorlar ve kaçacak halleri de yok. Bulundukları görevde güvenlik hizmetiyle ilgili olmadığı için delil karartma imkanları da yok. Ama buna karşılık farklı bir yaklaşım içinde olmasını kendisine bırakıyorum. Biz insan hakları açısından kökeni, dili, mezhebi ne olursa olsun herkesin yasalar önünde eşit olmasını düşünüyoruz."