Rüya Duman'ın annesiyle babası, kendisi küçük yaştayken ayrıldı. Velayeti babasına verilen Rüya Duman, daha sonra yurda yerleştirildi. İkinci evliliğini yapan anne Habibe K., Rüya 8 yaşına geldiğinde yanına aldı. 2014 yılının 23 Nisan günü Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı etkinliklerine katıldıktan sonra annesi, Rüya'yı üvey babası Cihan K.'nin çalıştığı Karaalioğlu Parkı'nın yanındaki oto yıkamacıya gönderdi. Burada işyeri sahibinden sigara isteyen Rüya'ya kızan üvey babası, eve gitmesi için otobüse bindirdi. Sigara içtiği için annesinin kızmasından endişe eden Rüya, bir durak sonra inip Kaleiçi'nde metruk bir alana gitti.
'SENİ GÖZALTINA ALDIM' DİYEREK EVİNE GÖTÜRDÜ
Burada küçük kızın yanına yaklaşan Cevher A.P., polis olduğunu iddia edip "Uyuşturucu şüphelisi olarak seni gözaltına alıyorum. Karakola gideceğiz" dedi. Cevher A.P., daha sonra Rüya Duman ile birlikte kent içi ulaşımını sağlayan otobüse bindi. Cevher A.P. ile kızın durumundan şüphelenen bir kadın yolcu, Güzeloba Mahallesi'nde otobüsten inen ikiliyi takip etti. Küçük kızın bir sitenin zemin katındaki daireye götürüldüğünü gören kadın polise haber verdi.
Olay yerine gelen polis tarafından gözaltına alınan Cevher A.P., kızın bağış toplamak için eve geldiğini iddia etti, ardından 300 lirasını çaldığı iddiasında bulundu. Rüya Duman ise Cevher A.P.'nin kendisini polis olarak tanıtıp 'karakola gidiyoruz' diyerek evine getirdiğini, ardından kendisini okşamak istediğini, ancak buna izin vermediğini anlattı.
'RUH SAĞLIĞI BOZULMUŞ'
Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde 24 Nisan 2014 tarihinde hazırlanan raporda küçük kızın 'ruh sağlığının bozulduğu' tespitine yer verildi. Bunun üzerine tutuklanan Cevher A.P. hakkında cinsel istismar suçundan Antalya 4'üncü Ağır Ceza Mahkemesi'nde dava açıldı. Cevher A.P., 2015 Nisan ayında tahliye edildi. Tahliye kararı üzerine bu kişinin tekrar kendisini kaçırmasından endişe eden Rüya Duman, eve kapandı.
RAPORDAN 10 GÜN SONRA CANINA KIYDI
Mahkeme talep üzerine, ruh sağlığının bozulup bozulmadığının tespiti için Rüya Duman'ın bir de Adli Tıp 6'ncı İhtisas Kurulu'na gönderilmesine karar verdi. 8 Temmuz 2015 tarihinde Rüya Duman hakkında düzenlenen raporda stres bozukluğu tespit edildiği, bu tablonun ruh sağlığını etkilediği, ancak ruh sağlığını bozacak mahiyet ve derecede olmadığı belirtildi. Rüya Duman, rapordan 10 gün sonra kendisini evin kapısına asarak yaşamına son verdi.
KOVUŞTURMAYA YER YOK
Rüya Duman'ın ölümüyle ilgili başlatılan soruşturmadan sonuç çıkmadı. Savcılık, onu intihara yönlendiren veya ölümünde kusur bulunan kimse bulunmadığı anlaşıldığından, Rüya Duman'ın annesi Habibe K. ile çocuğa istismardan yargılanan Cevher A.P. hakkında bu konuda kovuşturmaya yer olmadığına karar verdi.
Mahkeme, Rüya Duman'ın intiharı üzerine Adli Tıp Genel Kurulu'ndan yeni bir rapor talep etti. Adli Tıp Genel Kurulu'nca hazırlanan 23 Haziran 2016 tarihli rapor, Antalya 4'üncü Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderildi. Raporda, Adli Tıp 6'ncı İhtisas Kurulu'nun verdiği raporda olduğu gibi Rüya Duman'ın ruh sağlığının eylem nedeniyle bozulmadığı, ancak etkilendiği belirtildi. Adli Tıp raporu aileyi isyan ettirdi. Rapora itiraz eden Rüya'nın annesi Habibe K. ise sanığı her gördüğünde morali bozulduğu için davanın 15 ve 16'ncı duruşmasına gelmedi.
'ÇOCUĞU DEVLET KORUMA ALTINA ALMAMIŞTIR'
18.5 yıl hapis cezası istemiyle tutuksuz yargılanan Cevher A.P., 16'ncı duruşmada hazır bulundu. Cevher A.P., olayda tek hatalı davrandığı konu bulunduğunu belirterek, "Görevli memurun beni tahrik etmesi sonucu bencilce davranıp olayı geçiştirmek amaçlı çocuğun evime para istemek için geldiği iddiasıdır. Bu davanın gerek çocuğun beyanları, gerek olayın gelişimi baz alındığında bir taciz davası olmadığı aşikardır" dedi.
Mahkemenin el koyduğu fotoğraf makinesinde bulunan Rüya Duman'ın intiharıyla ilgili fotoğraflara da değinen Cevher A.P., konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Korumaya ihtiyacı olan çocuğu devlet koruma altına almamıştır. Otopsi raporunda da '14 yaşındaki kadın' ibaresi bulunan bir çocuktan bahsediyoruz. Çocuğu harabe bir yerde bulup onu bu intihar düşüncesinden vazgeçirmeye çalıştığım için 3 yıldır asılsız bir iddia ile yargılanıyorum. Aileye teslim edildikten 7 gün sonra evinde ölü bulunması, çocuğun ölümünde kendini suçlu görmeyen bir annenin ithafı ile kamu vicdanı diye bir olgu ortadan kalkmış ve beni ölüm konusunda sorgulama gafletine düşmüş bir hukuk ile savaşıyorum."
Mahkeme, duruşmayı erteledi.
Süleyman EKİN/ ANTALYA, (DHA)