Başbakan Erdoğan’ın oğlu Bilal Erdoğan’ın yönetiminde yer aldığı Türkiye Gençlik ve Eğitime Hizmet Vakfı (TÜRGEV), CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu aleyhine 100 bin liralık manevi tazminat davası açtı.
TÜRGEV ismi 17 Aralık sonrasındaki yolsuzluk iddiaları ortasında gündeme gelmişti.
KORKMAM, MEMNUN OLURUM
CHP lideri Kılıçdaroğlu’na açılan davayla ilgili görüşünü Cumhuriyet'ten Utku Çakırözer'e anlattı. “Açsınlar. Böyle büyük bir rakamla açıyorlar ki korkalım da konuşmayalım. Baskı altına almak istiyorlar bizi" diyen Kılıçdaroğlu, "Korkmak ne kelime... Tam tersine memnun olurum. Dava açılınca bizim de söyleyecek sözümüz olacak tabii. İşte o zaman halkımız TÜRGEV konusunda dönen dolapları bir bir öğrenecek.” şeklinde konuştu.
"Bu vakıf devletten ihale alanların, bağışlarının toplandığı bir kurum olarak konumlandırılmış durumda. Nüfuz ticaretinin varlığı sayesinde para topluyor" diyen Kılıçdaroğlu, mahkeme kanalıyla bilgi talebinde bulunacakları kamu kurumlarını da şöyle sıraladı: “Vakıflar Genel Müdürlüğü. Gelirler Genel Müdürlüğü. Gelir İdaresi Başkanlığı. Ve İçişleri Bakanlığı. Bilançolarını, gelir gider tablolarını isteyeceğiz. Şunu tek tek ortaya koyacağız: TÜRGEV’e kimler bağış yapmış. Ve bu bağışları yapan şirketler sonradan hangi özelleştirmeleri, hangi devlet ihalelerini kazanmışlar. Bunlar tek tek belirlenince bu TÜRGEV işinin mahiyeti çok daha net biçimde ortaya çıkacak.”
17 ARALIK İÇİN SÜRPRİZ BELGE
Başbakan Erdoğan da 17 ve 25 Aralık yolsuzluk operasyonlarına ilişkin ses kayıtlarının yayımlanması nedeniyle Kılıçdaroğlu aleyhinde 200 bin liralık bir tazminat davası açmıştı. Kılıçdaroğlu dava konusunda da önümüzdeki günlerde sürpriz bir adım atmaya hazırlanıyor.
Kılıçdaroğlu bu konuda da Çakırözer'e şunları söyledi: “Hükümetin emrindeki TÜBİTAK, Başbakan ile oğlu arasındaki ‘Sıfırlayın’ konuşmasının montaj olduğunu açıkladı. Oysa Demokrasi Denetçileri Derneği isimli bir sivil toplum kuruluşu, İngiltere’nin en saygın kurumlarından birine aynı kaydın ses incelemesini yaptırdı. Ve o kayıtların montaj olmadığı raporu verildi. İşte şimdi biz de o raporu mahkemeye sunacağız.”
AVRUPA’NIN TEPESİNDEN KASET YORUMU
Başbakan ile ilgili ses kayıtlarıyla ilgili Avrupa’dan da çok önemli bir tepki geldiğini söyleyen Utku Çakırözer, CHP İstanbul Milletvekili Umut Oran'ın kısa süre önce Danimarka’da yapılan “Bilderberg” toplantılarına katıldığını, basına kapalı gerçekleşen toplantılar sırasında Oran'ın Türkiye’deki yolsuzluk iddialarını gündeme getirdiğini söyledi.
“Başbakan’ın ses kayıtlarıyla ilgili Meclis’e verdiğimiz ondan fazla soru önergesi ‘özel hayatın gizliliği’ kavramının arkasına saklanılarak yanıtsız bırakılıyor” diyen Oran'ın bu değerlendirmesine aynı oturumda yer alan AB Komisyonu Başkan Yardımcısı ve Adalet, Temel Haklar ve Vatandaşlık konularından sorumlu üye Vivianne Redding ise şu cevabı veriyor: “Avrupa’da bizim uyguladığımız pratik şudur: Milletvekilleri, bakanlar ve Başbakan’ın ‘özel hayatı’ diye bir şey olamaz! Bu pozisyonlarda oturan insanların her konuda şeffaf ve hesap verebilir olmaları gerekir...”
(gercekgundem.com)
İŞTE O RAPOR
www.gercekgundem.com CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun mahkeme sunacağı o rapora ulaştı. Edindiğimiz bilgiye göre o raporda iki olaydaki kayıtlar analiz ettirildi. Biri 17 Aralık günü Başbakan Erdoğan’ın oğlu Bilal Erdoğan ile yaptığı ve Kısıklı’daki evlerinde bulunan 1 Milyar Dolar civarındaki paranın evden çıkarılması ile ilgili konuşma. Diğeri ise Alo Fatih görüşmesi.
İktidar kanadı ısrarla bu kaydın gerçek olmadığını ve montaj ile üretildiğini ileri sürdü. Buna karşın muhalefet partileri ve kamuoyunun önemli kısmı, ses kaydında geçen iddiaların gerçekliğini kabul ederek, hükümeti eleştirmeye devam etti.
ANALİZ BAĞIMSIZ AUDIO FORENSIC SERVICES TARAFINDAN YAPILDI
Demokrasi Denetçileri Derneği, tartışmalara ışık tutabilmek için yukarıda belirtilen ses kaydını İngiltere’den bağımsız ve tarafsız, alanında uzman Audio Forensic Services Şirketi’ne analiz ettirdi.
Denetçilerin analiz talebi iki ses kaydını içermekteydi. Bir tanesi, yukarıda belirttiğimiz ve tartışmalara neden olan Başbakan Erdoğan ile oğlu Bilal Erdoğan arasındaki kamuoyunda “paraları sıfırlama” olarak bilinen kayıttı. Bu kayıttaki sesin kime ait olduğunun kesin olarak belirlenmesi için de, bizzat Başbakan’ın kabul ettiği bir diğer görüşmedeki sesi ile, yani kamuoyunda “Alo Fatih!” olarak bilinen ve Habertürk TV’deki bir altyazıya Fas’tan müdahale edilmesini içeren ses kaydı oldu..
DİJİTAL BİR OYNAMA YOK
Derneğin istediği rapor 27 Mart akşamı ellerine ulaştı. Rapora göre, ses kaydında, 17 Aralık günü farklı saatlerde yapılmış telefon görüşmelerinin birleştirilmesi dışında, herhangi bir montaj veya benzeri dijital oynamaya rastlanmadığı yer aldı.
ANALİZİNDEN ÇIKAN ÖNEMLİ SONUÇLAR
1. “Paraları Sıfırlama” olarak bilinen kayıttaki seslerin üzerinde montaj vb. herhangi bir dijital oynama olmadığı belirtilmektedir. Kayıt içindeki duraklamalar, farklı görüşmelerin birleştirildiğini göstermektedir (Gün içinde farklı saatlerde yapılan telefon görüşmelerin tek ses kaydında toplanmasına işaret edilmektedir.)
2. “Paraları Sıfırlama” olarak bilinen kayıtta, ses analizi için kayıt 5 farklı kısım halinde incelenmiştir. Analiz sonucunda, her 5 kısımda da, seslere ilişkin dışarıdan müdahale ile düzenleme yapılmasına yönelik "düşük" bir olasılık bulunduğu belirtilmekte ve ses kaydının gerçekliği üzerinde durulmaktadır.
3. "Paraları Sıfırlama" ve "Alo Fatih" olarak bilinen 2 ayrı ses kaydında konuşmacıların tamamına yönelik seslerin analizi sonucu, iki kayıttaki seslerin genel olasılık eşleştirmesi için 5 üzerinden 2, yani düşük karşılaştırma değerlendirmesi yapılmıştır.