CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu bir açıklama yaptı…
Dedi ki; CHP’li belediyelerde asgari ücret 2 bin 200 TL olacak…
İyi güzel de, maaşları ödeyemedikten sonra 2.500 TL olsa ne fayda?..
Misal CHP’li Antalya Döşemealtı Belediyesi…
Ağustos’tan bu yana, taşeronluktan geçen 650 civarında işçiye, 120 civarında normal kadrodaki işçiye, toplamında 770 işçiye maaş yerine sadaka gibi para veriyormuş...
Gerekçe olarak da şunu diyorlarmış; ‘Kasada para yok…’
Ağustos’tan bu yana maaşları tam veremeyen belediyenin, her ay, bir önceki aya mahsuben bir miktar ödeme yaptığı söyleniyor.
Anlaşılan, başkan, belediye meclis üyeleri yeniden adaylık peşinde koşarken işçiler perişanlığı yaşıyor…
Hep Erdoğan mı söyleyecek?..
Benim başım kel mi?..
Yeri gelmişken, CHP liderine, bir de ben diyeceğimi diyeyim;
“Eyy Kılıçdaroğlu, acilen bu konuya bir el at, yoksa CHP açısından bu ilçede durum vahim…”
*** *** ***
DÜŞMÜŞE VURMAK
Avukat Ali Aktaş, ta İstanbul’da, ta Ankara’da oturan Ak Parti’nin gözden düşmüş, yönetimde artık söz sahibi olmayan, etkisiz, yetkisiz 3 mensubu hakkında Antalya’dan suç duyurusunda bulunmuş.
Düşmüşe vurmuş yani…
Kim bu vurdukları?..
Eski başbakan Ahmet Davutoğlu, eski ekonomi kurmayları Mehmet Şimşek ve Ali Babacan…
Antalyalı avukat dava dilekçesinde kısaca diyor ki; Bank Asya’ya para yatıranları içeri aldınız da, o tarihte görev yapan ve bankayı açık tutan Ak Partili bu üç kişinin, emrindeki yöneticilerin hiç mi suçu yok?..
Haklı?..
Ama şu var; Sayın Ali Aktaş, artık vekilliği bile olmayan, iktidar partisinin bile dışladığı ta oralardakilerden hesap sorulmasını istiyorsun da, iktidar kanadında muktedir olan Antalya’daki Bank Asya mudilerine de bir el atsan…
*** *** ***
FATİH PORTAKAL
Antalya’daki 15 Temmuz Vatan Şehitleri, Gazileri ve Terör Mağdurlarının Adını Yaşatma ve Yardımlaşma Derneği üyeleri, Antalya Adliyesi'ne giderek, FOX TV ana haber sunucusu Fatih Portakal hakkında suç duyurusunda bulunmuşlar.
Niye?..
Fatih Portakal’ın ne dediğine bakalım önce;
"Türkiye'de barışçıl protestolar olamaz. Hadi bakalım, barışçıl bir eylem için zamları protesto edelim. Doğalgaz zamlarını. Hadi bakalım. Yapabilecek miyiz? Kaç kişi çıkacak sokağa? Korkudan, endişeden dayak yerim vesaire. Hakkımı arayacağım ama ne yaparım başım belaya girer mi? Kaç kişi çıkar Allah aşkına?"
Portakal güya bu sözleriyle terör örgütlerini ve sempatizanlarını göreve çağırmış.
Hadi çağırdı diyelim.
Peki, Portakal’ın bu sözlerinin 15 Temmuz’un ruhuyla, şehitlerimizle, gazilerimizle ilgisi ne ki siz koşa koşa adliyeye gittiniz?..
Adam doğalgaz diyor, zamdan bahsediyor…
Barışçıl bir eylemden söz ediyor.
Dernek yöneticilerine tavsiyem; birilerine kendilerini hatırlatmanın başka yolunu bulsunlar.
Bu tür ciddi adli meseleleri de devletin savcılarına bırakıp, abuk sabuk yerlere 15 Temmuz adını koyanlarla uğraşsınlar…
Misal; 15 Temmuz Ayakkabı Tamir ve Lostra Salonu’na gitsinler…
Misal; 15 Temmuz Restoran & Cafe’ye bir baksınlar…
Misal; Şehit Ömer Halisdemir’in adına tantunici açan kişi hakkında suç duyurusunda bulunsunlar.
15 Temmuz’u ve anlamını ucuzlatanların peşine düşsünler.
|
|
Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır. Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım. |
|
|||||
|