Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bozdağ, Yozgat’ın Sarıkaya ilçesinde AK Parti İlçe Teşkilatı'nı ziyaret edip, partililere teşekkür etti. Burada konuşan Bozdağ, cinsel istismar konusunda alınacak tedbirlere değindi. Bozdağ, Ankara'nın Polatlı ilçesine bağlı Uzunbeyli Mahallesi'nde Eylül Yağlıkara'nın öldürülmesiyle ilgili şunları söyledi:
"Öncelikle bu çok büyük bir vahşet. Bu cinayeti işleyen bir insan da olsa insanlıktan nasibini almamış birisi. Vahşice bir cinayet. Hükümet olarak bu tür cinayetleri önleme konusunda ciddi tedbirler aldık. Önümüzdeki dönemde bu tedbirleri tekrar gözden geçirip, cezaları daha da artıracak adımlar atacağımızı daha önce de açıklamıştık. Ancak seçimin araya girmesiyle bu düzenlemeler yapılamamıştı. Yeni dönemde bu konularda cezaları daha da artıran adımları atacağımızı buradan bir kez daha ifade etmek isterim. Bu insanlığı utandıran, insanlıktan nasibini almayan bu tür kişilerin toplum içerisinde toplum ve insanlar için daha fazla tehdit ve tehlike arz etmemesi için ayrıca önleyici tedbirleri de artıracağımızı bir kez daha ifade etmek isterim. Cinsel kastrasyon dediğimiz tedbiri de bütün yönleriyle yeni dönemde devreye sokacağız, kararlı adımları devreye sokacağız. Cezaların artırılması konusunda da gene dediğim gibi adımlar atılacaktır. Esasında Adalet Bakanlığı'mız bu konuda bir taslak hazırlamıştı. Bakanlar Kurulu'muza da sunulmuştu. Ben de sözcü olarak bu taslakla ilgili kamuoyuna bilgi aktarmıştım; ancak maalesef erken seçim nedeniyle bu tasarı yasalaşamadı. Yeni dönemde Meclis'imiz, inşallah bu tasarıyı daha doğrusu teklif olacak bundan sonra bu teklifi hızla yasalaştıracaktır."
'MİLLETİN AKLI VE BASİRETİ İLE ALAY ETMEYİN'
24 Haziran seçimlerinin kazananının da kaybedenin de belli olduğunu dile getiren Bozdağ, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na yönelik eleştirilerde bulunarak, şunları kaydetti:
"Şimdi Ronaldo kaybetti; gitti takımı, Portekiz elendi. Messi kaybetti, Arjantin de elendi. Dünya Kupası'na veda ettiler; ama Kılıçdaroğlu 9 defadır maçı kaybediyor, ne takımını bırakıyor ne de takımı yarışı bırakıyor. Tabi takımı yarışı bırakmasın; ama hiç olmazsa onun kendisini gözden geçirmesi gerekir. Şimdi gözden geçirme işini yapmıyor. Bir seçim düşünün. AK Parti milletvekilliğinde 43 oy alıyor, kendisi 22,5 oy alıyor. Yani 2 kat daha fazla oy alıyor AK Parti. AK Parti’nin adayı, 'cumhur ittifakı'nın adayı yüzde 53 ile Türkiye’nin ilk turda cumhurbaşkanı seçiliyor. CHP’nin adayı yüzde 30,6 alıyor ve adayımız baktığınızda 22 puan fazla oy alıyor. Ama çıkıp, genel başkan, 'Bu seçimin kaybedeni AK Parti'dir' diye açıklama yapabiliyor. Bunu ben milletimizin vicdanına bırakıyorum. Bu kabul edilebilir bir yaklaşım değil. Elbette bunun hesabını bizim soracak halimiz yok. Bunun değerlendirmesini CHP’liler yapacak, onu değerlendirecektir. Bu seçimin kazananı da belli kaybedeni de belli. O yüzden milletin önüne çıkıp, farklı şey söylemek, milletin aklı ve basiretiyle alay etmektir. Sayın Kılıçdaroğlu’na buradan demek isterim ki milletin aklı ve basiretiyle daha fazla alay etmeyin. Kendinize saygınız varsa bu saygının gereğini yapın. Daha fazla söz söylemeye hacet duymuyorum."