Kısa bir süre içinde şarküteri grubuna dana etinin hakimiyet kuracağını belirten Bılıkçı, "Dana etinden yapılan ürün pazarında yüzde 40 artış var" dedi.
Antalya'da düzenlenen 5'inci Ulusal Veteriner Gıda Hijyeni Kongresi'ne katılan ETBİR Yönetim Kurulu Başkanı Bılıkçı, 5 Mart 2013'de yürürlüğe giren yeni Et ve Et Ürünleri Tebliği'nin sektör açısından çok önemli bir gelişme olduğunu söyledi.
Et ürünlerinde dana, tavuk ve hindi karışımlarını yasaklayan tebliğin toplumsal boyutta insanlara, ne yediğinden emin olma noktasında bir özgüven kazandırdığını belirten Mustafa Bılıkçı, "Artık vatandaşlarımızın kafalarında bir soru işareti kalmasın. Ürünleri gönül rahatlığıyla alıp tüketebilirler" dedi.
Mustafa Bılıkçı, tebliğiyle birlikte sektörde de dana etinden elde edilen ürünlerde bir artış olduğunu kaydetti. Dana etinden yapılan ürün pazarında yüzde 40 artış yaşandığını kaydeden ETBİR Yönetim Kurulu Başkanı Bılıkçı, şarküteri grubunda hakimiyetin dana eti grubunda olacağını belirterek, "Dana grubu hak ettiği yeri alacak" dedi.
SUCUKTAKİ İKİ FARK
'Yüzde 100 dana eti' olarak üretimi yapılan sucuğun iki farklı türü bulunduğunu kaydeden Mustafa Bılıkçı, ambalajlardaki 'ısıl işlem görmüş sucuk' ve 'fermante sucuk' ifadelerinin bu farklı tekniklere işaret ettiğini kaydetti. Her iki tip sucukta farklı değerler olduğunu belirten Bılıkçı, "Yapılış olarak aslında aralarında çok fark yok. Sadece süre farklılığı var. Yağ, nem ve protein oranları farklı. Aynı kalitede bir ürün fakat fermante sucuk 6 günde yapılırken ısıl işlem görmüş 3 günde yapılıyor" diyerek iki grup arasındaki farkı açıkladı. Bılıkçı, piyasada şu anda 'ısıl işlem görmüş' ürünlerin hakimiyeti bulunduğunu da belirterek, fermante ürünler için sektörün belirli bir yatırım yapması gerektiğini söyledi.
ETBİR Genel Başkanı Bılıkçı, tebliğle birlikte piyasada oluşan yüzde 20 fiyat artışı beklentisinin ise gerçekleşmediğini söyledi. Fiyatların dengeye oturduğunu kaydeden Bılıkçı, "Hemen hemen aynı fiyatlar rekabetten kaynaklı olarak devam ediyor" diye konuştu.
YAĞLI ET TERCİHİ
Mustafa Bılıkçı, bir soru üzerine, Suudi Arabistan'la yapılan 6 milyon canlı hayvan ihracatı anlaşmasına ilişkin de Arap ülkelerinin Türkiye'de yetiştirilen büyük ve küçükbaş hayvanları talep ettiğini söyledi. Bu ülkelerin yağlı eti tercih ettiğine dikkati çeken Bılıkçı, şunları söyledi:
"Avrupa'dan gelen etler yağsız ve protein değeri yüksek etler. Fakat Türk halkının bir damak alışkanlığı, yemek zevki var. Biz biraz daha Avrupa'ya göre yağlı eti seviyoruz. Aslında yağsız üretmenin maliyeti daha yüksek. Mısır, soya yedirmeniz gerekiyor. Türkiye'de ise arpa, saman ondan sonra mısır yediriliyor. Bu da hayvanın yağlanmasına sebep oluyor. Bu alışkanlık Türkiye'de ete daha farklı bir lezzet veriyor. Arap ülkeleri bizden almayı tercih ediyor. Damak zevklerine daha uygun bir et üretiyoruz."
Emre BAYLAN/ANTALYA, (DHA)