Antik Roma döneminde açık kalması için etrafına yapılar inşa edilen 14 düdenle birlikte bölgede 271 düden belirlendi. Hem yer altı su kaynaklarını besleyen hem de seli engelleyen düdenlerin kapanması durumunda hazırlanan senaryoya göre Antalya, bölgeden gelecek bir selle yerle bir olacak.
DSİ 13'üncü Bölge Müdürlüğü, 28 Aralık 2009 tarihinde Antalya'da içme suyu kaynakları koruma alanlarını belirledi. Kent merkezine içme suyu sağlayan kaynakların kirlikten korunması amacıyla yapılan çalışmayla Kırkgöz- Termesos, Duraliler, Yemişpınarı- Kargılıçeşme, Tekirpınarı, Gürkavak, Boğaçay ve Doyran olmak üzere 7 bölge koruma alanı ilan edildi. Dönemin Çevre ve Orman Bakanlığı onayıyla yürürlüğe giren bu alanların koruma dereceleri ve neler yapılabileceği tek tek açıklandı.
ASAT Genel Müdürü Fethi Yalçın'ın "Anayasamız" dediği bu çalışma sonrasında kurum, Kırgöz- Termesos kaynaklarının bulunduğu Döşemealtı'nda, Yeşilkaraman, Kızıllı, Hotuşlar, Kevşirler, Varsak, Kütükçü, Duacı, Odabaşı, Çıplaklı, Ketinkızılı, Aşağıoba, Bıyıklı, Kömürcüler, Yağca, Çığlık, Yeniköy, Yeşilbayır, Nebiler, Yukarıkaraman, Aşağıkaraman'ı kapsayan düden tarama çalışması yaptı. Çalışma jeoloji yüksek mühendisleri İhsan Taşkın ve Ali Keleş tarafından gerçekleştirildi.
Yapılan çalışma iki ciltlik kitapta toplanırken bölgede 271 düden belirlendi. Her düdene bir kimlik kartı düzenlendi. Kimlik kartında düdenin durumu, koruma şekli, ulaşım durumu ve koordinatları işlendi. Aynı zamanda Antalya'nın bugün mevcut suyunu sağlayan Duraliler içme suyu kaynağını da besleyen bölgede yapılan çalışmada, yüzey sularını yeraltına veren böylece hem sel baskınlarını engelleyen hem de yer altı su kaynaklarını besleyen düdenlerden 80'inin özel mülkiyet içinde yer aldığı saptandı.
Özel mülkiyet içinde kalan birçok düdenin doldurularak üzerine ev yapıldığı, belli bir bölümünün üzerinden yol geçtiğinin saptandığı çalışmada, kente sağlıklı içme suyu temin edilmesi için temiz kalması gereken düdenler için üç ana kirletici saptandı. Buna göre yer altı atıksu deşarjı, evsel katı atıklar ve sanayi atıkları temel tehdit olarak sıralandı. Çalışmada, özellikle Organize Sanayi Bölgesi'nin yarattığı kirlilik şöyle anlatıldı:
"Organize Sanayi Bölgesinde bazı sanayi kuruluşları düdenleri depolama sahası olarak düşünmektedir. İnşaat atığından kazı malzemesine, maden atığından bozuk deterjana kadar çok çeşitli atık düdenlere verilmektedir. Değişik özellikteki sanayi atıklarının sistematik olarak düdenlere atıldığı görülmektedir. Düdenlere çöp toplama işi, muhtemelen para karşılığında kuruluşların atıklarını toplayıp onları bertaraf ettiğini söyleyen korsan firma veya kişilerce yapılmaktadır.
Ayrıca, sanayi atıklarının ciddi olarak üzerine gidilmesi gereken düzeyde olduğu kaydedildi. Bugün kirlilik ve imar baskısı altında kalan düdenlerin eski dönemlerde yüzey sularının sel baskınlarından korunmak için birçok düden girişine, düdenin çalışmasını düzenleyen yapılar yapıldığı ifade edildi. Antik Roma dönemine tarihlenen ve bu niteliğiyle çalışmada 'Antik Düden' olarak adlandırılan bu düdenlerin sayısının 14 olduğu belirtildi. Antalya'nın güvenli içme suyu için temiz kalması gereken düdenler bugün hem kuruluk hem de kapanma tehlikesi yaşıyor.
271 düdenin kapanması, yağmurla oluşan yüzey sularını yer altına vermemesi olasılığına karşı ASAT'ın felaket senaryosu bulunuyor. Bu senaryoya göre, üst plato olarak adlandırılan Döşemealtı'na 24 saatlik ortalamada 1000 milimetre yağış düşerse, Aksu Çayı'nın 3 katı kadar sel Döşemealtı'nı aşıp, Kepez'den dev şelaleler yaparak Antalya'ya ulaşacak. Bu büyüklükte bir sel, Antalya'ya büyük zarar verecek. Bu felaket senaryosunun gerçekleşmesi için bölgeye 1 yılda yağan yağmurun 1 günde yağması gerekiyor.
'YARINDAN SONRA'
Yönetmenliğini Roland Emmerich'in yaptığı 2004 yapımı Amerikan filmi 'The Day After Tomorrow: Yarından Sonra'da iklim bilim uzmanı olan Jack Hall, Antarktika'da büyük bir buzulun koptuğunu keşfeder. Ancak henüz fark etmediği şey ise bu olayın, dünya popülasyonunu etkileyecek bir doğal afetin tetikleyicisi oluşudur. Son üç haftadır aralıksız yağmurlar yağmaktadır ve tüm dünyada bir dizi iklimle ilişkili felaketler meydana gelmeye başlamıştır.
Emre BAYLAN/ANTALYA, (DHA)