Antalya merkez Etiler Mahallesi'nde oturan pideci 36 yaşındaki Kerem G., bir otelde garsonluk yapan hemşerisi 24 yaşındaki Kazım K.'nın, elektrik ve su parasını ödemesi karşılığında evlerinde kalmasına izin verdi. 3 yıl önce eve yerleşen Kazım K., bir süre sonra Kerem G.'nin bir otelde temizlik görevlisi olarak çalışan eşi 31 yaşındaki Fatma G. ile cinsel ilişki kurdu. İddiaya göre Kerem G. de bu duruma rıza gösterdi. Daha sonra işinden ayrılan Kazım K., anne ve babaları işe giden 3 erkek kardeşle evde kalmaya başladı.
ŞİKAYET DİLEKÇESİYLE ORTAYA ÇIKAN DEHŞET
Kerem G., çocuklarını dövdüğü ve kendisini ölümle tehdit ettiği iddiasıyla 3 ay önce Kazım K. hakkında savcılığa şikayet dilekçesi verdi. Savcının talimatı üzerine polis soruşturma başlattı. Çocuklar 10 yaşındaki H.G., 8 yaşındaki A.Ö.G. ve 4.5 yaşındaki E.G.'nin adli muayenesinde elleri, kolları, bacakları, sırtları ve kafalarında yanıklar, dillerinde kesikler, yaygın morarmalar olduğu belirlendi. Çocuklardan E.G.'nin açlıktan ölme derecesine geldiği, çene kemiğinin ise kırık olduğu anlaşıldı.
'KARDEŞLERİMİ İKİ HAFTA AÇ BIRAKTI'
Soruşturmanın ardından Cumhuriyet Savcısı Gündoğan Öztürk, psikolog ve çocuk gelişim uzmanı eşliğinde kardeşlerin ifadesine başvurdu. Ağabey H.G. ifadesinde şunları anlattı:
"Ben ve kardeşlerim, annem babam işe gittikten sonra, 2010 yılından bu yana evimizde oturan Kazım K. ile kalıyorduk. Kazım amca çok sinirliydi. Beni ve kardeşlerimi, yaramazlık yaptığımız veya evdeki yiyeceklerden yediğimiz için 'Haydar' adını verdiği sopayla dövüyordu. Kardeşlerimi iki hafta kadar aç bıraktı. Kazım amcanın bizi aç bıraktığını annem ve babam biliyordu. Annem ve babam Kazım amcadan korkuyordu. Babam bir kez bizi dövdüğü için kızdı. Kazım amca onun yüzüne yumruk attı. Annemin bizim için Kazım amcayla kavga ettiğini görmedim."
ÇOCUKLARIN DİLİNİ 'SUSKUN KRAL' YAZAN BIÇAKLA KESMİŞ
Geçen 6 Eylül günü Kazım K.'nın marketten cips, kurabiye ve kuruyemiş alarak eve getirdiğini, kendisiyle kardeşlerinin de bunları gizlice yediklerini belirten H.G., ifadesinde şunları anlattı:
"Kurabiyeyi bitirdik, kuruyemişten ve cipsten az miktarda aldık. Kazım amca eve geldiğinde yediğimizi görünce annemin yattığı odaya götürdü. Bizi dövmeden önce üzerinde 'Suskun kral' yazılı bıçağıyla benim ve kardeşlerimin dilini kesti. Daha sonra lazerli çakmakla dilimizi yaktı ve yarım saat kadar dövdü."
TAVANA İPLE ASMIŞ
Kardeşlerden A.Ö.G. de ağabeyinin anlattıklarını tekrarlayarak, "Bizi saçımızdan kaldırıp duvara fırlatıyor, aç bırakıyordu. Kemer ve sopayla dövüyordu. Kazım amca ellerimi ve ayaklarımı bağlayarak, beni tavanda asılı demirlere beşik gibi bağlayıp, yarım saat bekletiyordu" diye konuştu.
EVE GETİRDİĞİ ARKADAŞI, 2 YAŞINDAKİ ÇOCUĞA TECAVÜZ ETMİŞ
Vücudunun büyük bölümünde morluklar, ellerinde, ayaklarında, dizlerinin arkasında, kafasında, alnında sigara yanıkları bulunan, çene kemiği kırık olan ve yetersiz beslenme nedeniyle derisi soyulan 4.5 yaşındaki E.G.'nin ifadesi, başka bir dramı ortaya çıkardı. Kazım K.'nın 2 yıl önce eve getirdiği ve 2 ay kadar kendileriyle birlikte kalan arkadaşı E.Ö.'nün, küçük çocuğa yaklaşık 24 aylıkken tecavüz ettiği, bunu daha sonra bir kez daha tekrarladığı ileri sürüldü. E.G. ifadesinde, "E. amca banyoda canımı çok acıttı, ağladım. Bu eskiden de oldu. Annem evdeydi, kapı kapalı olduğundan gelmedi. Doktora gitmeden de Kazım amca dövdü. Abimi yiyecek aldı diye bağladı. Yaramazlık yaptığım zaman bana yemek vermedi, aç bıraktı. Elimin içini, üstünü çakmakla yaktı. Annem de elimin üstünü yaktı" dedi.
SUÇLAMALARI KISMEN KABUL ETTİ
Suç duyurusu ve çocukların ifadesi üzerine gözaltına alınan Kazım K., suçlamaları kısmen kabul etti. Kazım K. ifadesinde şöyle dedi:
"Fatma G. ile ilişkim var. Biz Fatma ile aynı odada kalırken kocası başka odada uyuyordu. Asabi bir insan olduğum için, sinirlerime bazen hakim olamıyorum. Çocuklar da yaramazlık yapıp yalan söyledikleri zaman dövüyordum. Genellikle elimle dövüyordum. Kesinlikle başka cisimle vurmadım. Kerem'i üzmek için çocukları aç bırakıyordum. 4- 5 aydan bu yana çocukları aç bırakmaya başladım. Günde bazen bir kere yemek veriyor, başka vermiyordum. Bazen gün boyu hiç yemek vermiyordum. Kerem, E.G.'yi daha çok sevdiği için onu daha fazla aç bırakıyordum. Daha önce birlikte çalıştığım E.Ö. adlı arkadaşım birkaç ay bizimle kaldı. Bir gün Fatma beni arayarak arkadaşım E.Ö.'nün küçük E.'yi banyoya soktuğunu ve tecavüz ettiğini söyledi. Eve geldiğimde çocuğun bezini açıp baktık, makatında kızarıklıklar vardı. Bunu ona sorduğumda 'Ben kesinlikle öyle bir şey yapmadım. Süpürgeyle yıkadım' dedi. E.Ö. evden ayrıldı ve Gaziantep'e gitti. Ona mesaj atarak şikayetçi olacağımı söylediğimde 'Ben de sizin Fatma ile olan ilişkinizi söylerim' diyerek beni tehdit etti."
ANNE: KAZIM'DAN KORKUYORDUK
Anne Fatma G. ise ifadesinde, eşinden ve Kazım K.'dan korktuğunu belirterek şunları söyledi:
"Kazım K. beni ve çocuklarımı eşimin yanında tekme ve sopayla döverdi. 2011 yılında 2 ay kadar yanımızda kalan E.Ö., bir gün çocuklarımı yıkamak bahanesiyle banyoya soktu. İkisini çıkardıktan sonra E. ile içerde kaldı. Çocuk bağırınca ben gittim, 'Ne oldu' dedim. 'Bir şey yok, E. düştü' dedi. Çocuğun altına bez bağlarken poposunda kızarıklıklar ve kan geldiğini gördüm. Hemen Kazım'ı aradım ve olayı anlattım. Kazım'dan korktuğumuz için ne doktora, ne polise gidebildik. Çocuklarımı aç bırakan, döven, işkence yapan Kazım K.'dan, çocuğuma tecavüz eden E.Ö.'den şikayetçiyim."
ÇOCUKLAR KORUMA ALTINDA
İfadesinin ardından tutuklanan Kazım K. hakkında, 'basit yaralama, silahla basit yaralama, nitelikli yaralama, kendini savunamayacak durumdakine eziyet etme' suçundan 15'inci Asliye Ceza Mahkemesi'nde 5.5 yıldan 45 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açıldı.
Savcılık, Gaziantep'te olduğu ileri sürülen E.Ö.'nün yakalanması için, 'çocuğa cinsel istismar' davasını ayırdı. Hem şikayetçi hem sanık olan anne Fatma G. hakkında da 'çocuklarına eziyet etmek' suçundan dava açıldı.
Gaziantep'teki ailesinin yanına gittiği belirlenen Fatma G. geçen hafta Antalya'ya gelerek, davanın Gaziantep'te görülmesi için mahkemeye dilekçe verdi. Savcılık, sistematik şekilde şiddet, tecavüz ve işkenceye uğrayan çocukları koruma altına aldı. Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü çocuklar için psikolog tayin etti.
DEHŞET EVİNİ KOMŞULARI ANLATTI
Etiler Mahallesi'ndeki evin sahibi Osman Öztürk, baba Kerem G.'nin oldukça saf biri olduğunu belirterek, "Yanında birileri kalıyordu. Ben 'Bunlar kim' dediğimde 'Kayınbiraderim gönderdi. Misafir, bizde kalıyor' dedi. Biz Kerem'in eşiyle ilişkisini anlamıştık, bunu da söyledik. Ancak adamcağız cahil olduğu için pek bir şey anlamıyordu. Çocuklar çok zayıftı" diye konuştu.
'ÇOCUKLAR ÖLSÜN DİYE AÇ BIRAKMIŞLAR'
Antalya Barosu, olaya müdahil olmak için davanın açıldığı 15'inci Asliye Ceza Mahkemesi'ne dilekçe verdi. Çocuk Hakları Merkezi Yürütme Kurulu'nun kararıyla müdahil olan Avukat Serap Ertuğrul, "Meslek hayatım boyunca böyle bir olaya şahit olmadım. 3 yıl süren her türlü işkencenin yer aldığı bir dava dosyası. Çocuklar açlıktan ölme derecesine gelmiş. Afrikalı çocuklar gibi" dedi.
Avukat Ertuğrul, CMUK ve Baro tarafından çocuklar adına görevlendirilen avukat Hacer Kara'nın, davanın Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülmesi talebinde bulunduğunu hatırlattı.
Teslime TOSUN/ANTALYA, (DHA)