Lise öğrencisi 14 yaşındaki R.D., omuriliğindeki rahatsızlık nedeniyle annesi E.D. ile birlikte gittiği Antalya Eğitim Araştırma Hastanesi'nde fizik tedavi uzmanı Dr. G.S.'ye muayene oldu. Dr. G.S., R.D.'nin omurilikle ilgili MR çekilmesine karar verdi.
Anne E.D., kızını MR çekilmesi için hastanenin tıbbi görüntüleme merkezine götürdü. Sırası geldiğinde kızını MR cihazının bulunduğu odaya alınan liseli R.D.'ye, teknisyen F.S., küçük kıza üzerindekileri soyunma kabininde çıkarması, ardından hasta kıyafeti giymesi gerektiğini belirtti. Teknisyen F.S., MR cihazına girmek için hazırlanan R.D.'ye, iddiaya göre “Doktorunuz size ilaç vermedi mi? İlaç olmayınca ağrı nedeniyle hareket ediyorsunuz, hareket edince MR kötü çıkıyor. Ben sana masaj yapayım" diyerek, kızın önce beline, ardından kalçalarına masaj bahanesiyle dokundu. F.S. ardından da liseli R.D.'nin kasıklarına ve cinsel bölgesine dokundu.
DOKTOR TUTANAK TUTTU
Neye uğradığını şaşıran R.D., MR odasından çıktıktan sonra durumu annesine, annesi ise Dr. G.S.'ye anlattı. Dr. G.S., MR bölümünde masaj gibi bir uygulamanın olmadığını belirterek tutanak tuttu.
Dr. G.S. tutanağı hastane yönetimine gönderirken, E.D. ise kızına yapılan cinsel saldırı nedeniyle savcılığa suç duyurusunda bulundu. R.D. ifadesinde, yaşadıklarını şöyle anlattı:
“MR odasında hasta kıyafetlerimi giydim ve bekledim. Teknisyen gelip, doktorun bana ilaç verip vermediğini sordu. Ben de vermediğini belirttim. 'Niye ilaç vermedi ki, MR hareketli çıkıyor o zaman' diyerek bana masaj yapacağını söyledi. Daha önce MR çektirmediğim için kuşkulanmadım. Yüz yüze gelecek şekilde beni durdurdu. Kollarımı kendi omuzlarına koydurdu. Bana sarıldı ve kuyruk sokumu tarafından elleriyle kendisine bastırdı. Daha sonra beni MR cihazına yatırdı. 5-10 dakika sonra geri gelip, 'Annenden izin aldım, tekrar masaj yapmam gerekiyor' diyerek yeniden masaj yapmak istedi. Ellerini iç çamaşırımın içine sokarak kalçamı sıktı. Tekrar cihazın üzerine yatırdı. Bu kez cinsel organıma ve kasıklarıma dokunarak 'Ağrı var mı' dedi. Daha sonra çıktı ve yeniden MR çekildi. Daha sonra beni monitör odasına alıp, 'Hemen beyin cerrahına müracaat et. Ameliyat olmazsan 2 yıl içinde yürüyemez hale gelirsin' dedi. Çıkınca bu durumu anneme anlattım."
SUÇLAMALARI KABUL ETMEDİ
Polis tarafından gözaltına alınan MR teknisyeni F.S. ise suçlamaları kabul etmedi. Antalya Eğitim Araştırma Hastanesi'nde MR hizmet alımı yapılan firmada çalışan evli F.S. ifadesinde, şöyle dedi:
“MR görüntüleri hareketli çıktı. MR kapısı kilitli değildi, her an herhangi bir çalışan veya hasta odaya girebilir. Küçük kıza görüntülerin hareketli olduğunu ve bu şekilde sağlıklı çekim yapamayacağımızı söyledim. İsterse acil serviste ilaç yaptırabileceğini, doktorun ilaç verip vermediğini sordum. Bu arada tam neresinin ağrıdığını sordum. Eliyle kuyruk sokumunu gösterdi. Ben de kuyruk sokumuna sağ elimle hafifçe bastırarak ağrıyan bölgenin burası olup olmadığını sordum. Tam orası olduğunu söyledi. Bu sırada yüz yüze idik. Bu nedenle mağdure kollarını omzuma koydu. Bu durum 2 dakika ancak sürdü. Genç olmasından dolayı ciddi bir kaza geçirip geçirmediğini sordum. Çünkü genç birisiydi. Beyin cerrahi servisine gitmesi gerektiğini söyledim. Ama ameliyat olması gerektiğini söylemedim. Bana teşekkür ederek dışarı çıktılar. Masaj yapmadım, ancak MR cihazından kalkarken elinden tutarak yardım ettim."
ŞİRKET İŞTEN ÇIKARDI
Savcılık soruşturmasını sürdürürken hastane yöneticisi Yrd. Doç. Dr. Mehmet Nuri Bozdemir, savcılığa bir yazı göndererek, “Hastanemiz tıbbi görüntüleme hizmet alımı yapmaktadır. F.S. hizmet alamı yapılan şirkette çalışmaktadır. Bildirimimiz sonunda firma, F.S.'nin iş akdinin sona erdirildiğini bildirmiştir" dedi.
Savcılık soruşturması sonunda F.S. hakkında 4.5 yıldan 12 yıla kadar hapis cezası istemiyle 5'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde dava açıldı. F.S.'nin tutuksuz yargılanacağı dava, önümüzdeki günlerde başlayacak.
Teslime TOSUN/ANTALYA, (DHA) -