Büyükşehir Belediye Başkanı Akaydın, tarihi Kaleiçi'ndeki bir kafede gazetecilerle biraraya geldi. Başkan Akaydın, ikinci dönem için belediye başkanlığı adaylığının şartlara bağlı olduğunu söyledi. Şartlarını "Sağlığım el verirse, halk isterse, Genel Merkez aday gösterirse" şeklinde sıralayan Başkan Akaydın, gazetecilerin kendisiyle birlikte CHP'den Büyükşehir Belediye Başkanlığı için 5 aday olduğunu söylemesi üzerine önce durakladı, ardından parmak hesabıyla aday adaylarını söylemeye başladı.
"Bekir Kumbul, İl Genel Meclisi Başkanı Cavit Arı" şeklinde sıralamayı yapan Akaydın, gazetecilerin Muratpaşa Belediye Başkanı Süleyman Evcilmen eklemesini başıyla tasdik etti. Akaydın, ikinci ekleme Konyaaltı Belediye Başkanı Muhittin Böcek içinse "Böcek, Böcek şey" yorumunda bulundu, ancak devamını getirmedi.
'ZEMBİLLE GELDİM GÖKTEN'
Belediye başkan adaylarından meclis üyelerinin belirlenmesine kadar hangi yöntemin seçileceği konusunda bir tavır almasının beklenmemesini, bir tavrının da söz konusu olmayacağını kaydeden Başkan Akaydın, bunu şu gerekçeyle açıkladı:
"Geçen sefer, ön seçim olsaydı benim kazanmam mümkün değildi. Zembille geldim gökten. Parti içinde hiçbir gün çalışmamışım, rektörken biraz adım duyulmuş. 33 yıllık Antalyalı olarak bir kimlik yapmışım falan."
BAYKAL YETKİLİ OLURSA
CHP eski Genel Başkanı ve Antalya Milletvekili Deniz Baykal'ın adayların belirlenmesinde tek yetkili olması halinde nasıl bir tavır alacağı sorulan Akaydın, şu karşılığı verdi:
"Ben aday adaylığımı ilan ettim, başka bir tavır içinde olmam. İnsanlara küs olmayı seven bir kişi değilim. Ama sivri dilli bir adamım. Doğru bildiğimi de, böyle bir huyum var, söylerim. Ben Baykal'a ilişkin hakkım olan, fevkalade hakkımdı, eleştiri hakkımı kullandım. Sözlerimin de arkasındayım."
'3 YIL MELEDİM'
Partisinin yaklaşık 15 ay önce yaşadığı il ve ilçe kongreleri öncesi toplanan danışma kurullarında sadece eleştiri hakkını kullandığını kaydeden Başkan Akaydın, "Ben burada 3 yıl meledim. Kimseye küskünlüğüm yok. Ama bir adam var ki onu gördüğümde tansiyonum çıkıyor, uzaklaşıyorum. Onun dışında kimseyle sorunum yok" dedi.
Kapısının her zaman Deniz Baykal'a açık olduğunu, "Benden bir talebi olursa kapım açık. Buyursun gelsin" sözleriyle aktaran Başkan Akaydın, Deniz Baykal'la görüşmek için aracı kullandığı iddialarının ise tümüyle gerçek dışı olduğunu söyledi. Başkan Akaydın, "Bir ayıbım yok, suçum yok niye aracı koyayım. Aracıya ne gerek var uygar ilişkilerde" dedi.
KİMİN ELİNİ RAHATLIKLA KALDIRIR
Mustafa Akaydın, aday adayı çokluğunun, özellikle CHP için kazanmaya yakın taraf olduğunun göstergesi olacağını söyledi. Antalya'da CHP etrafında böyle bir algı oluştuğunu, bunda İl Başkanı Devrim Kök'ün çok büyük emeği olduğunu savunan Başkan Akaydın, "Devrim Kök 1 yıllık siyasette, tanıdığım kadarıyla üst basamakları hak eden bir politikacı" değerlendirmesinde bulundu. Başkan Akaydın, "Siz aday olmazsanız kimin elini rahatlıkla kaldırırsınız" sorusuna ise "Devrim Kök'ün elini her konuda rahatlıkla kaldırırım. Kök siyasette gördüğüm kadarıyla istikbal vadeden bir genç. Allah korusun siyaset insanları bozar, ama Kök partiye bir dinamizm getirdi" karşılığını verdi.
KONYAALTI'NI ENGELLEYEN VEKİL KİM?
Başkan Akaydın, Konyaaltı sahilinin Hazine tarafından Büyükşehir Belediyesi'ne tahsisini engelleyen bir vekil olduğuna yönelik açıklamasının hatırlatılması ve bu vekilin kim olduğu sorusuna ise yanıt vermedi. İsim açıklamayan Başkan Akaydın, o milletvekilinin icraatlarının onunla da sınırlı kalmadığını, Kırcamii'de Hazine ve Milli Emlak Genel Müdürlüğü'yle ilgili tüm iş ve işlemlerin durmasında, iptal edilmesinde o vekilin payı olduğunu savundu. Başkan Akaydın, "Beni seven bürokratlar var Ankara'da. 'Konyaaltı annemizin ak sütü gibi helalimiz. Niye yapmıyorsunuz?' diyoruz. 'Başkan bizi konuşturma' diyorlar. Artık burama geldi. Herkesin kafasına soru işareti çaktım" diye konuştu.
GEZİ VE CHP
Başkan Akaydın, Taksim Gezi Parkı ve partisinin bu süreçte izlediği politikaya ilişkin değerlendirmelerinin sorulması üzerine ise şunları söyledi:
"Aklı başında her siyasetçinin bu toplumsal tepkiden çıkarımda bulunması lazım. Milyonlarca insan, sosyal paylaşım sitelerini kullanarak, bence dijital devrim sayılabilecek bir olayı başlattı. Ancak zekası kıt olan siyasetçi 'Bunun arkasında Yahudi lobisi mi var, faiz lobisi mi var, dış odaklar mı var'a gider. Bunun arkasında Türkiye'nin oldukça liberal, siyasi yapılanma duygusu zayıf, birçoğu ekonomik yönden iyi çocukları var. Bunların istediği daha çok özgürlük, demokrasi ve yaşam koşullarına müdahale edilmemesi. Genel Başkan, parti bunu iyi algıladı."
Akaydın, Taksim Gezi Parkı eylemlerinin Antalya'ya yansıması konusunda ise eylemcilerin talep ettiği 'katılımcı demokrasi' modelinin kendisi tarafından çeşitli örneklerle ortaya konulduğunu söyledi.
KÖRÜKLÜ OTOBÜS
Başkan Akaydın, toplu ulaşımda ikinci dönem hedefinin körüklü otobüsler olduğunu söyledi. "İçimden geçen Antalya'ya körüklü otobüs almak" diyen Başkan Akaydın, özellikle 2016'da Antalya'da yapılacak uluslararası botanik fuarı EXPO'nun toplu ulaşım sorununu körüklü otobüsle çözebileceğini düşündüğünü dile getirdi.
ÇANKAYA'YI TEKLİF ETTİLER
Başkan Akaydın, 29 Mart 2009 seçimleri öncesinde kendisinin çok geç aday ilan edildiğini belirterek, ondan önce CHP'li bir parti meclisinin telefonla kendisine Çankaya Belediye Başkanlığı için adaylık teklifinde bulunulduğunu söyledi. Başkan Akaydın, o günü "4.5 yıl önce bir sabah, bir parti meclisi üyesinden telefon geldi. 'Hocam seni çok seviyor parti meclisi. Hocayı yormayalım Çankaya'dan aday gösterelim' diye bir teklif geldi. Reddettim onu. Çankaya'ya git ceketini as belediye başkanlık koltuğuna otur ama bana yakışmaz" diyerek anlattı.
İKİ BÜYÜK ÜZÜNTÜ
Akaydın, geride bıraktığı 4.5 yılda en büyük iki üzüntüsünün seçim sürecine ait olduğunu söyledi. Belediyedeki devir teslim töreninde AK Partili eski belediye başkanı Menderes Türel'in 'Yuh yuh' şarkısıyla uğurlanmasına anormal derecede üzüldüğünü ve öfkelendiğini kaydeden Başkan Akaydın, olayın, kendi kontrolü dışında gerçekleştiğini söyledi. Başkan Akaydın, "Bana maledildi, silmem mümkün değil. Her şeye rağmen ben sivri dilli, Kızılderilice 'çakal dilli' bir adamım. Ama uygarlık sınırları dışına da çıkmamaya çalışırım" diye konuştu.
Başkan Akaydın, ikinci üzüntüsünün ise yine Menderes Türel hakkında bir gazetede yayınlanan 'Menderes Türel neden ayran içer' başlıklı ilan olduğunu söyledi. Bunun için tazminat da ödediğini kaydeden Başkan Akaydın, "Yine ben İstanbul'dayken bilgim dışında gerçekleşti. Fakat bu benim siyaset stilime hiç yakışmaz. Kimin ayran içtiği, rakı içtiği hiç beni ilgilendirmez" dedi.
Emre BAYLAN/ANTALYA, (DHA) -