Atatürk, bir umuttur, bağımsızlıktır, gelecektir. Atatürk, savaş ile kazanılan barıştır. Ya özgürlük, ya ölümdür. Yurtta ve evrende barıştır. Atatürk, Sakarya, Dumlupınar,  Çanakkale'dir, Trablusgarp, Yemen'dir. 

Atatürk savaş tarihine geçen 3 emirdir. 1915'te "Ben size taarruz emretmiyorum, ölmeyi emrediyorum" emrini verdi. 1921'de Sakarya'da "Savunma Hattı yoktur, Savunma Alanı vardır" dedi. 1922'de Büyük Taarruz'da, "Ordular, ilk hedefiniz Akdeniz'dir, ileri" emriyle adını tarihe altın harflerle yazdırdı. Atatürk, bağımsız vatan idali uğruna mücadeledir, hırstır, kazanmadır,  galibiyettir. Atatürk, bir minberde söylevdir, duadır.

ASRIN DEV LİDERİ ÜNVANI

Atatürk 35 yaşında general oldu. 40 yaşında başkomutandı. 42 yaşına geldiğinde "en büyük eserim" dediği Cumhuriyeti ilan etti. Şapka ve kıyafet devrimini 44 yaşında yaptı. Nutuk'u 46 yaşında yazdı. Türk alfabesini 48 yaşında yürürlüğe koydu.

152 devletin katıldığı toplantıda, veto ve çekimser oy çıkmadan, dünyanın oybirliğiyle "Asrın dev lideri Atatürk" olarak kabul edildi.

Celal Bayar 1978'de şunları söylüyor:

"Ben, 'Atatürk, seni sevmek milli bir ibadettir' demiştim. Şimdi, 'Atatürk, seni anlamak milli bir ibadettir' diyorum ve gücümün erdiğince onu gençlere anlatmaya çalışıyorum. Çünkü,  Atatürk bir kalıp değil, bir gerçeklik, bir akılcılıktır."

Falih Rıfkı Atay, "O'nun düşmanlığı, yobazlığa idi. Gericiliğe idi. Türk şerefini düşüren ve Türklüğü gelişmeden alıkoyan kara ve karanlık geleneklere karşı idi" diye yazıyor.

SÖZLERİ BUGÜN DE GEÇERLİ

Atatürk'ün şu sözleri bugün de ne kadar geçerlidir:

"Efendiler, bütün cihan bilmelidir ki, Türk halkı, TBMM ve onun hükümeti uşak muamelesine tahammül edemez."

"Ülkeniz sizindir, Türklerindir. Bu ülke, tarihte Türk'tü bugün de Türk'tür ve sonsuza dek Türk olarak yaşayacaktır."

"Umutsuz durumlar yoktur, umutsuz insanlar vardır. Ben hiçbir zaman umudumu yitirmedim."

"Bütün ümidim gençliktedir."

"Beni görmek demek, mutlaka yüzümü görmek değildir. Benim fikirlerimi, benim duygularımı anlıyorsanız ve hissediyorsanız bu kafidir."

"Özgürlük ve bağımsızlık benim karakterimdir."

"Milletin bağımsızlığını, yine milletin azim ve kararı kurtaracaktır."

"Milli egemenlik öyle bir nurdur ki, onun karşısında zincirler erir, taç ve tahtlar batar, mahvolur."

DİN VE VİCDAN ÖZGÜRLÜĞÜ

Atatürk aşağıdaki sözleriyle yıllar ötesinden 

adeta bugünlere sesleniyor:

"Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, mensuplar memleketi olamaz. En doğru, en gerçek tarikat, medeniyet tarikatıdır. Uygarlığın emir ve isteklerini yapmak, insan olmak için yeterlidir."

"Din bir vicdan meselesidir. Herkes vicdanının emrine uymakta serbesttir. Biz, dine saygı gösteririz. Düşünüşe ve düşünceye karşı değiliz. Biz sadece din işlerini, millet ve devlet işleriyle karıştırmamaya çalışıyor, kasıt ve fiile dayanan tutucu hareketlerden sakınıyoruz." "Türkiye Cumhuriyeti'nde herkes Allah'a istediği gibi ibadet eder. Hiç kimseye dini fikirlerinden dolayı bir şey yapılmaz. Türk Cumhuriyeti'nin resmi dini yoktur. Türkiye'de bir kimsenin fikirlerini zorla başkalarına kabul ettirmeye kalkışacak kimse yoktur ve buna müsaade edilmez."

ONA İHANET ETMEK DEMEK

Atatürk, bir tanrı değildir. O'nu göklere çıkarmak, övgüyü abartmak, üstün sıfatlar yüklemek Atatürk'e ihanettir. Atatürk, Türk milliyetçileri için bir gökbörüdür. Mavi yeleli bozkurttur. Türklere yüzyılda bir gelen, yol gösterici, rehber kurt.

Vatanı senden öğrendik, vatan sevgisini de vatan için can vermeyi de. Bayrak seninle anlam kazandı. Şehitlerin kanından rengini aldığında baştacı oldu. Alfabeyi, ilk harfleri sen öğrettin. Zafer seninle taçlandı. 

 Atatürk bir sevdadır. Okuduğu binlerce ve kendi yazdıklarıyla kitaptır. O akıldır, bilimdir. Mareşaldir, başkomutandır, ebedi Cumhurbaşkanıdır.

Atatürk'ü sevmek, devrimlerini benimsemek,  yaşamda uygulamak, çağdaşlık izinden yürümek, O'nun sonsuzluğa geçen ruhuna iyi gelecektir.