24 Haziran Cumhurbaşkanı ve Milletvekili Genel Seçimleri için tüm kartlar nihayet açıldı.
15 yıldır ülkeyi yöneten Recep Tayyip Erdoğan yeniden aday alacak, bunun gizli saklı yanı yok. En büyük destekçisi de Devlet Bahçeli’nin MHP’si.
Fakat asıl karışıklık ve anlaşılmaz ilişkiler muhalefet cephesinde yaşanıyor. Ana Muhalefet Partisi Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, Meral Akşener’in adaylığının önünün kesilmesini engellemek için partisinden 15 milletvekilini İyi Parti’ye gönderdi. Böylece Akşener’e kurulması olası tuzak baştan önlenmiş oldu. Zaten Yüksek Seçim Kurulu da bir gün sonra İyi Parti’nin seçimlere katılabileceğini açıkladı.
Yok tuzakmış yok sinsi planmış yok hainlikmiş gibi eleştiriler geldi tabi ama siz bunlara bakmayın çünkü güzide ülkemizin her noktasında yaşayanlar zaten bu ayak oyunlarının normal olduğunu bilir. Geçmişte de buna benzer transferler, buna benzer parti değiştirmeler, yasaların arkasından dolaşmak için hülleci davranışlar görülmedi mi, görüldü ve hepsi de unutuldu.
Ancak asıl çarpıcı ve düşündürücü olan, Ana Muhalefet Partisi’nin, kendine güvenmeyip ideolojik olarak hiç de yan yana duramayacağı isimlerin peşinde koşturması…
Açıkçası benim aklım almıyor. Bu ülke de iki tane Milliyetçi Cephe Hükümeti kurulurken, solun gözünün yaşına mı baktılar. Sırf CHP iktidar olmasın diye onun önüne kesebilecek her türlü formülü başarıyla yürürlüğe koymadılar mı?
Şimdi pek benzer gibi görünmese de Kılıçdaroğlu’nun Erdoğan’a karşı güçlü rakip arayışı nereden tutarsanız tutun hiç akla ve mantığa sığmıyor. İşin en garip yanı ise Kılıçdaroğlu’nun Abdullah Gül’ün adını gündeme getiren Temel Karamollaoğlu’nun arkasına takılması. Son seçimlerde sıfır nokta beş oy alan, partisi Anayasa Mahkemesi tarafından kapatılıp siyasi yasak kapmasına alınan, 2 Temmuz 1993’te 33 aydının Madımak Oteli’nde yakılarak öldürülmesi sırasında Sivas Belediye Başkanı olan Temal Karamollaoğlu’na stepnesi olması…
Kimin için?
CHP ile öteden beri kavgalı olan, Cumhurbaşkanlığı sırasında tek bir yasayı bile geri çevirmeyen eski Cumhurbaşkanı Abdullah Gül için…
Solun duruşunu hafif rüzgarlarda bile eğilip bükülebilen bir kavak fidanı haline dönüştürmeyi ve kendine güvenini kaybetmeyi başaran bu insanlar sadece alkışlanabilir.
“Ekmek İçin Ekmeleddin” den sonra şimdi “Gül Türkiye” öyle mi?
Üstelik sıfır beşlik Temel Bey’le.
Eğer Türkiye’yi dizayn etme Temel Bey’e kaldıysa vay halimize!
![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
|||||
|
|
![]() Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır. Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım. |
![]() |
||||||||||||
|
||||||||||||
![]() |
||||||||||||
![]() Koç ![]() 21 Mart - 20 Nisan
|
||||||||||||
![]() |
||||||||||||
|
||||||||||||
![]() |
||||||||||||
|
||||||||||||
![]() |