Geçtiğimiz hafta AKP tarafından TBMM Başkanlığı’na sunulan alkol yasağı teklifi gündeme bomba gibi düştü.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın ''Milli içkimiz bira değil, ayrandır. Zaten yakında alkollü içecekler yasasıyla ilgili düzenleme yapacağız'' sözlerini AKP tarafından meclise sunulan yasa teklifi izledi.
Alkollü içeceklere reklam yasağından içkilerin satış ve tüketimine yönelik ticari faaliyet iznine getirilmesi planlanan kısıtlamalar konusunda geri adım atıldı.
AK Parti'nin alkol ve sigara yasaklarını genişleten yasa teklifinin Meclis görüşmeleri tartışmalı geçerken, sosyal medyada da tepkiler çığ gibi büyüdü. CHP, düzenlemeyi "4. Murat yasakları" şeklinde nitelendirdi.
Bugün Plan ve Bütçe Komisyonu'ndan alt komisyona gönderilen AKP'nin yasa teklifinde turistik tesisler kapsam dışına çıkarıldı, reklam yasağı, ürünün amblemi, markası ya da işaretleriyle sınırlı hale getirdi.
Alkol yasası ile ilgili gelişmeler özellikle turizm sektöründe endişeyle karşılandı.
TURİZMCİLER TEKLİFE ATEŞ PÜSKÜRDÜ
Turizm Restaurant Yatırımcıları ve İşletmecileri Derneği'nden yapılan açıklamada, dünyanın hiçbir yerinde, Taslak’daki düzenlemeler gibi, bir turistik işletmeye ya da bir otele 100 metre yakınında bir ibadethane ya da her türlü eğitim öğretim faaliyetinin icra edildiği tesisler var diye, ya da içki tüketildiği sokaktan görülüyor diye içki satış yasağı getirilmediği bildirildi.
TURYİD'den yapılan açıklamada ''Bu ortamda, Ülkemizde çok büyük bir alkolizm tehlikesi varmış gibi, ülke ekonomisine döviz cinsi ile büyük girdi sağlayan, katma değeri çok fazla olan Yeme-İçme-Eğlence –Konaklama Sektörünün ; Belediyeden, Kültür ve Turizm Bakanlığından, TAPDK dan resmi ruhsatlarını-belgelerini almış, vergilerini ödeyen, işletmelerinin, 100 metre yakınında herhangi bir eğitim kurumu/ibadethane var diye içki satış yasağı getirmek, bunun yanında 100 metre yakınında eğitim kurumu/ibadethane olmayan yerlerde dahi “dışarıdan görülmek” gibi fiziki/ coğrafi koşullara tamamen ters düşen bir tanım ile, içki satışını, daha da öte tüketimini yasaklamak arzusu her bakımdan amacını aşan davranışlardır.
Sigara satışı yapan tekel büfelerinin dışarıdan sigara teşhirinden esinlenen bu taslak düzenleme, alkol ile sigarayı tamamen aynı kefede görenlerin bakış açısını sergilemektedir. Sigaranın sağlığa zararlı olduğu, içenin de etrafındakilerin de sağlığını tehdit ettiği bilimsel açıdan söylenmektedir. Oysa alkol; dozunda ve ölçülü, sorumluluk çerçevesinde kullanılırsa bir sosyalleşme olayıdır'' değerlendirmesine yer verildi.
Kurum, ''Yılda kişi başı ancak 1.5 litre gibi son derece düşük oranda alkollü içki tüketiminin olduğu ve bu sebeple de kişi başı alkollü içki tüketiminde Avrupa sonuncusu olarak listeye bile girmeyen Ülkemizde,olmayan alkolizm tehlikesi gerekçe gösterilerek, bütün içki satış noktalarını ve Kültür ve Turizm Bakanlığı'ndan belgeli olsun olmasın kapalı ve/veya açık alanları olan tüm tüketim noktalarını (otel/ tatil köyü/ kongre merkezi/ restaurantlar/ eğlence tesisleri/ yatlar/ marinalar/ v.s.) dahi kapatmaya vardıracak veya yerli-yabancı müşteri beklentilerine bağlı hizmet standartlarında, beklentilerinde olumsuz büyük değişiklikler yaratacak bir Yasa değişikliği önerisinin mevcut haliyle kabul edilmeyeceğini düşünmekteyiz'' ifadelerine yer verdi.
ALKOL POLİTİKASI KONUSUNDA DUBAİ'DEN BİLE GERİYE ATACAĞIZ
Söz konusu tasarının yasalaşmasının turizm sektörüne çok büyük darbe vuracağını bildiren kurumdan gelen değerlendirmede şu görüşlere yer verildi: ''Dünya’da ekonomik krizler ve siyasi sıkıntılar yaşanıyor, ancak biz son yıllarda Turizmde gerek gelen turist sayısı, gerekse turizm geliri yönünden artışımızı sürdürdük. 2012 yılında 32 milyon yabancı pasaportlu misafir ağırladık. İngiltere’yi geride bırakarak 6'ıncı sıraya yükseldik. Taslağın kabulü halinde bu tür bir uygulama bizi, Ülkemizi Turizmde, alkol politikası konusunda Dubai’den bile geriye atacaktır. Bilindiği üzere neredeyse tüm Arap Ülkelerinde turistik tesislerde alkollü içki tüketimi serbesttir.
Bir kez daha belirtmek isteriz ki; Yasa değişikliğinin kabul edilmesi halinde 50 milyar dolarlık turizm sektörü, dolayısıyla Ülkemiz, telafisi imkansız zararlara uğrayacaktır. Böyle bir neticenin; gerek tüketim geliri /ÖTV v.s. vergi kayıpları, gerekse Ülke imajı açısından doğacak olumsuzluklardan kaynaklanacağı kuşkusuzdur. Bunca yerli ve yabancı turizm yatırımının yapıldığı, son günlerin ekonomik olarak en güçlü ülkelerinden biri olan ülkemizde, böyle bir yasanın çıkması, yerli ve yabancı bütün yatırımcıları uzaklaştıracak, büyüme imkanı kalmayacak, en önemlisi sürdürülebilir politikalar üretilemeyecek, güvenilirlik yok olacaktır''
TURİZM İÇİN FELAKET OLUR
Türkiye Otelciler Federasyonu Başkan Yardımcısı ve Ege Turistik İşletmeler ve Konaklamalar Birliği Başkanı Mehmet İşler, TBMM Başkanlığı'na sunulan alkollü içkilerin her türlü reklam ve tanıtımı dahil pek çok yasağı içeren kanun teklifinin geçmesi halinde turizm için bir felaket olacağını ileri sürerek, "Türkiye bu imajıyla dışarıdan bakıldığında tipik bir İslam ülkesinden farklı görünmeyecektir" dedi.
İşler, "Sektör olarak bizler insan sağlığına zarar verecek her türlü bağımlılık yaratacak maddeye karşıyız. Kültür ve Turizm Bakanlığı belgeli tesisler birer uluslararası marka olmuşlardır, evrenselleşmişlerdir. Sektörün ve yatırımların hız kesmesini istemiyorsak yasa acilen yeniden gözden geçirilmelidir" dedi.
OTEL,RESTORAN, BAKKALLAR YOK OLMA NOKTASINA GELİR
TESK Genel Başkanı Bendevi Palandökten, gündeme gelen alkol yasağının ekonominin çarklarını durdurma noktasına getireceğini ve ülkenin imajını zedeleyeceğini savunarak, bu teklifin acilen geriye alınması gerektiğini belirtti.
Alkollü içkilerle ilgili düzenlemeleri de içeren torba yasa teklifi hakkında yazılı bir açıklama yapan Türkiye Esnaf ve Sanatkarlar Konfederasyonu (TESK) Genel Başkanı Bendevi Palandöken, “Alkollü içki satış ve pazarlama kurallarını yeniden düzenleyen torba kanun bu şekli ile kabul edilirse öncelikle ülkemizin imajı zedelenecektir. En önemlisi ekonomi ölme noktasına gelecektir. Son zamanda ülke turizminin gelişmesinde öncü rol oynayan otel, restoran ve bakkallar yok olma noktasına gelir. Bu süreç çok hassas bir süreçtir. Biz alkol satışından önce eğitime önem veriyoruz ve 18 yaşın altında satış yapmıyoruz. Bu yasa ile kaçak alkol üretimi ve satışı mutlaka artacaktır. Bu da milyarlarca vergi kaybı anlamına ve insanlarımızın ölümü demektir” dedi.
17 MADDEDE DEĞİŞİKLİĞE GİDİLDİ
Alt komiyon teklifin 17 maddesinde değişikliğe giderek, alkol satışına ilişkin düzenlemeleri hafifletti.
REKLAM YASAĞI HAFİFLETİLDİ
Değişikliğe göre, alkollü içkilerin tüketiciye yönelik reklam ve tanıtımı yapılamayacak. Ancak etkinliklerin içerisinde ulusal ve uluslararası ihtisas fuarlarına katılım ve tanıtımda serbestlik getirilecek.
Komisyon reklam yasağını, ürünün amblemi, markası ya da işaretleriyle sınırlı hale getirdi.
Şirketler telefon, televizyon ya da internet üzerinden alkollü içki satışlarını yapamayacak ama kendi elektronik ortamları üzerinden toptan ve bayi satışlarını yapabilecekler.
İNDİRİM SERBEST, HEDİYE YASAK
İndirimli satışlar da serbest bırakıldı. Şirketler indirimli satışlar yapabilecek ama alkollü içkiyi eşantiyon, hediye ve bedelsiz olarak dağıtamayacak. "Alkollü içkiler çocuklara satılamaz" hükmü ise "18 yaşını doldurmamış çocuklara satılamaz" şeklinde değiştirildi.
'TESİS SINIRLARI' TANIMI GELDİ
Teklifin mevcut halinde yer alan "Dışarıda tüketilmek üzere alkollü içki satışı yapılamaz" hükmü, "Tesis sınırları dışında satılamaz" şeklinde değiştirildi.
Alkollü içki satılan işyerinin ya da lokantanın önü "tesis sınırları" içine alındı.
Düzenlmeye göre, işyeri, belediyeden ruhsat aldıysa ve kaldırımı kullanabiliyorsa orada da bu servisi yapabilecek.