Taş bebek Antalya'da hayat buluyor

Doğadaki taşları sanata dönüştüren Avcıoğlu, Türk tarihinde de yer bulan sanatı gençlere aktarmak istiyor.

Kepez ilçesinde yaşayan 2 çocuk annesi Nuran Avcıoğlu, devlet dairesinde işçi olarak çalışırken 6 yıl önce gittiği ahşap kursunda, taş bebek hocasını gördü. Taş bebekleri görünce Elazığ’da geçirdiği çocukluğu sırasında annesinin kendisine oynaması için kundak yaparak verdiği taşları hatırlayan Avcıoğlu, hocasına öğrenmek istediğini söyledi. Ancak Avcıoğlu, hocasından ‘Sen yapamazsın’ karşılığını aldı. Bu süreçte emekli olan Avcıoğlu, taş bebek yapımı için Manisa’ya gidip eğitim aldı. Kendisini geliştiren Avcıoğlu, bir süre sonra taş bebek yapımıyla ilgili eğitim vermek için belgelerini aldı. Halk eğitim merkezlerinde eğitimler vermeye başlayan Avcıoğlu, Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın somut olmayan kültürel mirasçı mülakatlarına girdi. Yaptığı işler değerlendirilen Avcıoğlu, kaybolmaya yüz tutmuş taş bebek sanatında Türkiye’deki 5 'Somut olmayan kültürel mirasçı'dan 1'i oldu. Anadolu tarihinde binlerce yıldır yer bulan taş bebek yapımını gençlere aktarmak isteyen Avcıoğlu, bugünlerde, Gençlik ve Spor Bakanlığı Özgecan Aslan Gençlik Merkezi’nde gençlere taş bebek sanatını öğretiyor.

‘İNAT ETTİM VE TAŞ BEBEK YAPMAYI ÖĞRENDİM’

Taş bebek yapımının kendisi için çok anlamlı olduğunu söyleyen Nuran Avcıoğlu, "Elazığ’da doğdum ve çocuk yaşlarda Keban Barajı yakınlarına gittiğimizde annem taşları kundak şekline getirip oyun oynamamız için verirdi. Oradan bir merakım var. Yaklaşık 6 yıl önce bir kursa gitmiştim. Orada taş bebek yapanları gördüm ve çok hoşuma gitti. Nasıl yapılıyor diye araştırma yaptım. Hocamıza öğrenmek istediğimi söyledim ama bana ‘Sen yapamazsın’ dedi. Ben de inat ettim ve bir hocam sayesinde taş bebek yapmayı öğrendim" dedi.

‘YAKLAŞIK 2 BİN YILLIK GELENEĞİ VAR’

Taş bebek sanatının keyif aldığı bir mesleğe dönüştüğünü belirten Avcıoğlu, "Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın kültürel mirasçı mülakatlarına girdim. Geleneksel taş bebek giysisi yapan toplam 5 kişiyiz. Bunlar unutulmaya yüz tutmuş el sanatları. Yaklaşık 2 bin yıllık bir geleneği var. Türk tarihinde de çok önemli yeri var. Amacım bunu genç nesillere aktarabilmek, unutturmamak. Antalya’da bu eğitimi veren sadece ben varım. Öğrenmek isteyen herkese eğitim veriyoruz. Bugüne kadar benden ders alıp bu işi mesleğe dönüştürenler var" diye konuştu.

Semih ERSÖZLER / ANTALYA, (DHA)-