Tartışılan şu meşhur Kanun Hükmünde Kararname’yi biliyorsunuz.
“15 Temmuz ve devam eden günlerde” diyerek ucu açık bırakılan bir madde, iktidar ve MHP hariç tüm muhalefet tarafından sakıncalı bulunuyor.
Yani, muğlak bir madde içeriği yüzünden iç savaş çıkabileceği konuşuluyor.
Bu maddeye dayanarak eline sopa, bıçak, pala, silah alan sivillerin, ‘Nasıl olsa yargılanmayacağız’ diyerek terör estireceklerinden korkuluyor.
Cumhurbaşkanı ve hükümet ise ‘Anlaşılmadık neyi var?’ diyerek geri adım atmıyor…
Bakın…
Siz bir maddeyi açık, net, anlaşılır, kesin çizgilerle yazmazsanız ve tarih ile sınırlamazsanız ucu açık olur ve herkes ‘O FETÖ’cü, bu terörist’ diye yasa masa dinlemez kafasına göre davranır.
Misal; Antalya…
Misal; Kepez Belediyesi…
Hakan Tütüncü’nün başkanı olduğu belediye 15 Temmuz hain darbe girişiminden sonra bazı işleri hep aynı kişiye vermiş.
Ben demiyorum…
Bunu Sayıştay diyor.
Kepez Belediyesi’nin ihaleyi aynı firmaya vermesi üzerine roportör demiş ki; sen niye yasanın emrettiği şekilde açık ihale yapmadın da kapalı kapılar ardında aynı firmaya verdin işleri…
Şimdi sıkı durun…
Kepez’den gelen cevap ilginç;
“15.07.2016 tarihinde darbeye teşebbüs eden terör örgütünün, ihale konusu iş ile iştigal eden firmalar arasında da uzantılarının bulunduğunun herkesçe malum olduğu, bu dönemde açık ihaleye çıkılmasının örgüt ile bağlantılı bir şirket ile sözleşme akdedilmesi riskini de beraberinde getireceği…”
Türkçe meali şu;
Evet ihaleleri aynı firmaya verdim. Çünkü, açık ihaleye katılacak diğer firmaların FETÖ’cü olduklarından şüphelendim…
Bak, bak, bak…
Sen polis misin, savcı mısın, belediye başkanı mısın?..
Bunu ben demiyorum Sayıştay diyor.
Tütüncü ve işgüzar bürokratlarına Sayıştay diyor ki;
“Açık ihale yapılması halinde ihaleyi kazanacak firmalar Emniyet Müdürlüğü ve Savcılık nezdinde her zaman araştırılabilir.”
Türkçe meali şu:
Birilerine FETÖ’cü diye yafta yapıştırmak sana mı kaldı?.. Bırak sen yasal yollardan ihaleni yap… Varsa ihaleye katılanlar hakkında bir şikayet veya şüphe, onu da bırak emniyet ve savcılık araştırsın…
Ve, Satıştay roportörü can alıcı şu notu düşüyor rapora;
“Söz konusu terör örgütünün ihale konusu iş ile iştigal eden firmalar arasındaki uzantıları herkesçe malum ise bunların kimler olduğunun Kurumca açıklanması gerekmektedir.”
Yani Sayıştay görevlisi, Tütüncü ve bürokratlarına, şunu diyor açıkça; Madem ihaleye gireceklerin FETÖ’cü olduklarından şüphelendin ver kardeşim o kişilerin isimlerini…
Haydi, buyur burdan yak…
Gördünüz mü?..
Sen açık ihale gerektiren işi ihale yapmadan kafana göre istediğin kişiye vereceksin…
İhale girmek isteyenleri de FETÖ’cülükle suçlayıp işin içinden sıyrılacaksın.
Bu nasıl devlet yönetimidir arkadaş?..
Bir daha söyleyeyim; sen polis misin, savcı mısın, belediye başkanı mısın?..
Kepez’de bu işi kotaran bürokratlar kim?..
Siz işleri birilerine vereceksiniz diye masum işadamlarına, o kurumlarda çalışan binlerce insana nasıl toptan FETÖ’cü damgası vurursunuz.
Ayrıca, kimin FETÖ’cü olduğunu siz herkesten çok mu iyi biliyorsun?..
Nereden tanıyorsunuz onları?..
Alınlarında mı yazıyor?
Daha önceden bir ahbaplığınız mı var?
Bir şirketin patronu FETÖ’cü ve vatan haini ise devlete bildirirsin o gereğini yapar, yapıyor da…
Yargılanırlar, en büyük cezaları da alırlar…
Alıyorlar da…
Ama birilerine iş vereceğim, para kazandıracağım diye her önüne geleni bir şeylerle suçlayamazsın.
Hadi herkesi kandırabilirsiniz belki ama sağ duyulu bir Sayıştay roportörü de çıkar; yasa var, nizam var, hoooop kardeşim bu kadar da değil der…