“Sokaktaki adam”ın okuduğu “etkili” bulvar gazetesi, son birkaç aydır “Planlı olarak Türkiye aleyhinde propaganda kampanyası mı başlattı?” sorusunu sordurtan yayınlar yapıyor. Bugün de, “Türkiye hapishanelerinde yok yere yatan Ruslar” ve “Türkiye’de dayak yiyen turistler” haberleri gazetede geniş yer buldu:
"TÜRKLER SAHTE ALKOLLE TURİSTLERİ NASIL ZEHİRLEDİ?"
Gazetenin geçen ay bir kadın muhabirini Türkiye’ye yollayarak sahte alkol zehirlenmeleriyle ilgili bir hafta süren bir dosya yayınlaması dikkat çekmişti. Sürekli “Türkler sahte alkolle turistleri nasıl zehirledi?” klişe başlığı ile yayınlanan haber, "Türkiye'ye giderseniz başınız böyle şeyler gelir" ana fikri etrafında kuruluydu. Yine de "asgari gazetecilik kuralları"na uyulumuş, son güne kadar tamamen “tek yanlı” giden dizinin son gününde “Türk tarafının görüşü” de yansıtılarak “dengeli habercilik” havası verilmişti.
"TÜRKLERİN MİSAFİRPERVERLİĞİ ZAYIFLADI"
Bugün gazetede iki geniş haber var. İlkinde, Antaya’ya giden muhabirin cezevinde kalan Rusya vatandaşları ve eski Sovyet ülkesi vatandaşlarıya yaptıkları söyleşi var. “Rus turistler iki tane taş için bile nasıl Türk hapishanelerine atıldı?” başlıklı tam sayfa yazıda, hapiste kalanların çoğunun “haksız yere”, “önemsiz suç ve iddialarla” tutulduğu iddialarına yer veriliyor. Turist arkadaşının pahalı cep telefonunu plajda çalmaktan illegal çalışmaya, fuhuş suçuna kadar hapiste yatanların hikayeleri anlatılıyor. “Mısır ve Tunus’a giden turist azalıp Türkiye’ye akın başkayınca Türklerin misafirperverliği de zayıfladı” denilen haberde, “hapse düşmemek için Rusların nelere dikkat etmesi gerektiği” sütunu da yer alıyor. Burada sarhoş olanların potansiyel suçlu olarak görüldüğü, güvenlik görevlilerinin talimatlarının yerine getirilmesi gerektiği, din, politika, Kürt sorunu gibi konularda konuşulmaması ve soru sorulmaması, fuhuşla iştigal edildiği hissi verilmemesi, plajda taş-deniz kabuğu bile alınmaması öneriliyor.
"YARIN: TÜRKLER RUS TURİSTLERDEN NASIL PARA KOPARIYOR?"
Gazetenin yine bugün geniş yer ayırdığı “Rus güzellik kraliçesini ve müstakbel kocasını Türkiye’de dövdüler” başlıklı haberde ise, “Saşa ve Alyona Türkiye’ye denizde keyif çatmaya geldi. Alyona evlilik teklifini kabul ettikten birkaç saat sonra dayak yediler” deniyor ve raftingte dayak yiyen turistlerin hikayesi anlatılıyor.
Alyona, “Bende artık Türkiye fobisi başladı, Türkiye denince korkuyorum. Türklerin tek bir sözüne bile inanmıyorum” derken, şiddete maruz kalmasına rağmen eşi Saşa , “Öyle değil. Türkiye çok güzel bir ülke, harika insanları var. Raftingdeki o adi insanlar dışında pek çok Türkle tanıştık, halkla muhabbet ettik, bize yardım ettiler” diyor. Ancak haberin hem sunuşu, hem öne çıkarılan balık ve spotlar Türkiye için Rus halkına “karanlık tabo” çiziyor.
Bu arada Komsomolskaya Pravda, Yaroslava Tankova adlı muhabirinin Türkiye’deki barlarda çalışıp turistlerden “para koparma” yönetmlerini nasıl öğrendiğini de yarından itibaren yeni bir yazı dizisiyle okurlarına duyuracağını yazdı. (Türkrus)